İngilizce gramer ders notları ve konu anlatımları 5 Modal konusu Had better, Would rather / sooner, Used to, May / Might, I Daresay, Was / Were Going to, NEED, GERUNDS AND İNFİNİTİVES

Diğer Modal’lar
Had better:…se iyi olur
We had better get up early. (Erken kalksak daha iyi olur.)
Would rather / sooner: yeğlemek, tercih etmek
Iwould ratherdie than do it. (Onu yapmaktansa ölmeyi tercih ederim.)
Die: ölmek
Dead:ölü
Death: ölüm
We would sooner sell than rent it. (Kiralamaktansa almayı tercih ederim.)
****Not: Eğer “would rather / sooner” formundan sonra bir cümlecik gelirse, bu cümleciğin zamanı mutlaka Simple Past’ tır. Bu özellik çok önemlidir ve KPDS’ de sorulmuş.
Iwould rather(that) you remained at home. (Evde kalmanı tercih ederim.)
S. Past
Iwould sooner(that) you remainedat home. (Evde kalmanı tercih ederim.)
Simple Past
“would rather / sooner” formunun ilk kullanımında, modal olduğu için hemen sonrasında V1 geliyordu. Burada ise, sonrasında “that” ile geçiş yapmış ve öznesi olan bir cümlecik gelmektedir. Bu cümleciğin zamanı mutlaka Simple Past olmak zorundadır. Karışık bir konu olduğu için mantığı daha sonra açıklanacaktır.
Remain:kalmak
Used to: …irdi
(Geçmişte alışkanlık gereği yapılan olayları ifade ederken kullanılır.)
I used to smoke when I was at university. (Üniversitedeyken sigara içerdim.)
Bu cümlede, söyleyenin şu anda sigara içmediği anlamı gizlidir. Ayrıca genelde “used to” yapısı “but ile geçiş yapar.
I did not use to smoke. (Eskiden sigara içmezdim.)
Did you use to smoke? (Sigara içmez miydin?)
“Used to” yapısının olumlu ve sorusunda görüldüğü gibi “did” yardımcı fiilinden faydalanılır. Yardımcı fiil devreye girdiğinden “use” şeklinde birinci hale döner.(Simple Past Tense’ nin özelliklerinden hatırlayınız.) Gerçi bu tartışma konusudur. “used to” modal olduğu için direk “not” alabilir diyenler de vardır ve bu kullanım informal olarak kullanılmaktadır. Ama gramer olarak “used not to” kullanımı yanlıştır.“Used to” yapısının soru ve olumsuzunda doğru kullanım yukarıdaki gibidir.
She used to gamble, but now she dosen’t. (O kumar oynardı ama şimdi oynamaz.)
Did you use to play football. (Futbol oynar mıydın?)
My father didn’t use to watch T.V, but now he is always before the screen.
(Babam T.V izlemezdi ama şimdi daima ekranın önündedir.)
Screen:ekran
Gamble: oyun, kumar
Would: …irdi (Geçmişte alışkanlık gereği yapılmayan olayları ifade etmek için kullanılır.)
Dare: Cesaret etmek
I Daresay:Sanırım, Galiba
May / Might as well: Bari……….se
Bu yapı genelde “might” ile kullanılır.
You might as well come tomorrow. (Bari yarın gelseydin.)
 
 
I Daresay(Sanırım, galiba)
I daresay you are right. (Sanırım haklısınız.)
Be Going To
Gelecek zamanı ifade etmek için kullanılan bir kalıptır. Yakın gelecek diye de tanımlanır. En güzel ifadesi “geleceğe dair önceden planlanmış veya yakın zamanda olması kesin olan eylemleri ifade etmektir.”
I will write his composition. (Kompozisyonunu yazacağım.) (önceden planlanmamış.)
I am going to write his composition. (Kompozisyonunu yazacağım.) (önceden planlanmış.)
Was / Were Going To:
Geçmişte yapılması düşünülüp yapılmamış eylemleri ifade etmek için kullanılır.
Last night, we were going to visit you, but we had some guests. (Geçen akşam sizi ziyarete gelecektik ama misafirlerimiz vardı.)
 
 
LESSON 7
NEED
“Need”, diğer modallardan farklı bir özelliğe sahip olduğu için en sona bırakıldı ve diğerlerinden ayrı olarak veriliyor.
“Need” hem modal hem de esas fiil niteliğinde olmak üzere iki ayrı kullanıma sahiptir. Her iki durumda anlamı hemen hemen aynıdır. “ihtiyacında olmak, gereksinim duymak” anlamına gelir.
Eğer modal olarak kullanılırsa daha önce söylenen üç modal özelliğini de taşıması gerekir. Esas fiil olarak kullanılırsa diğer fiiller gibi çekime girer. Bu özelliklerden yola çıkarak kullanımının modal mı yoksa esas fiil mi olduğu anlaşılır.
I need learn English. (İng. Öğrenmem gerekir veya İng. Öğrenmeğe ihtiyacım var.)
Görüldüğü gibi “need” den sonra fiil birinci halde, çekilmemiş ve başka bir modal yok. Bu özelliklere sahip olduğu için “need” burada modal olarak kullanılmıştır.
Ama “need” modal olarak pek olumlu yapıda kullanılmaz. Genelde olumsuz yapıda modal olarak kullanılır.
I needn’tgo there. (Oraya gitmem gerekmez.)
She needn’t study such a lesson. (Böyle bir dersi çalışması gerekmez.)
Not: “Need” sadece modal olarak kullanıldığında olumsuzluk eki olan “not” ı alır. Eğer esas fiil olarak kullanılırsa “not” almaz, bu görevi yardımcı fiil üstlenir.
NEED’ in Esas Fiil Olarak Kullanımı
I need to learn that. (Şunu öğrenmeye ihtiyacım var veya Şunu öğrenmem gerekir.)
I need some money. (Biraz paraya ihtiyacım var.)
I don’t need anything. (Herhangi bir şeye ihtiyacım yok.)
She dosen’t need anything. (Herhangi bir şeye ihtiyacı yok.)
She dosen’t need to resign. (İstifa etmeye ihtiyacı yok veya İstifa etmesi gerekmez.)
“Need”in yukarıdaki kullanımında görüldüğü gibi modal özelliği yoktur. “Need” sahısa göre çekilmiş, sonrasında mastar veya nesne almış. Kısacası bir esas fiil işlevine sahiptir.
She didn’t need to resign. (İstifa etmesi gerekmedi.)
“Need” in Simple Past kullanımı, daha önce gördüğümüz “have to” modalının Simple Past kullanımı ile aynı anlamdadır.
Yani yukarıdaki cümleyi;
She didn’t have to resign (She had not toresign.) şeklinde de yazabiliriz.
Bu özelliklerden dolayı Didn’t need = Didn’t have to diyebiliriz.
“Need”esas fiil olarak tıpkı diğer fiiler gibi tüm zamanlar için çekilebilir.
He will need to apply for that. (Onun buna baş vurması gerekecek.)
She needn’t have studied. (Çalışması gerekmezdi veya çalışmaması gerekirdi.)
She shouldn’t have studied. (!! !! !! !!)
Yukarıdaki iki cümle arasında anlam farkı var ama çok önemli olmayan bir ayrıntıdır. Her iki cümle de “Çalışması gerekmezdi” diye çevrilebilir.
*** “Need” modal olarak iki kullanıma sahiptir. Present Modal ve Perfect Modal olmak üzere. (Needn’t ve Needn’t Have V3 )
Örnekler
I needed to call off the match. (Maçı iptal etmem gerekti.)
1.) V1 almamış, mastar almış
2.) S. Pasta göre çekilmiş
3.) Olumlu yapıda kullanılmış. Bu özelliklerden dolayı modal değil; esas fiil olarak kullanılmıştır.
Call:seslenmek, telefon açmak.
Call off:iptal etmek. Syn “Cancel”
Did thay needto warn you. (Sizi uyarmaları gerekti mi?) (Esas fiil)
They needn’t spend so much energy on this project. (Bu projede bu kadar çok enerji harcamalarına gerek yoktur, (gerekmez).) (Present modal)
Have you neededto confees everything. (Her şeyi itiraf etmeniz gerekmiş mi?) (esas fiil)
Confees:itiraf etmek
You needn’t have spoken to me that way. (Benimle bu şekilde konuşman gerekmezdi.) (modal)
Speak to:…e ile konuşmak
Way: yol, biçim, yöntem, tarz
***Not: Sınavlarda, özellikle “Need”in Perfect Modal’ı; çeviri, eş anlamını bulma gibi kilit noktalarda çok sorulur.
She needn’tstudy harder, becouse her marks are high. (Daha sıkı çalışmasına gerek yoktur. Çünkü notları yüksektir.) ( present modal)
We don’t need your help. (Yardımınıza ihtiyacımız yoktur. (esas fiil.)
You needn’t have shouted at us; we are not deaf. (Bize bağırman gerekmezdi; sağır değiliz.) (Perfect modal)
She needn’t have complained us. (Bizi şikayet etmesi gerekmezdi.) (perfect modal.)
***Son iki cümle “bize böyle bağırmamalıydın” şeklinde de çevrilebilir. Dikkat edilirse bu çeviri “ geçmişte yapılması gerekli ama yapılmamış” eylemleri ifade etmek için kullanılan “should + have V3 ve ought to + have V3 ” modallarının olumsuz kullanımı ile aynı anlamdadır.
Bunu dile getirmesi gerekmezdi. (She needn’t have expressed this.) (perfect modal.)
Yabancı dilimi değiştirmem gerekmedi (I didn’t need to change my foraign language) (esas fiil)
Yarın gelmem gerekir mi? (Do I need to come tomorrow.) (esas fiil.)
Yarın gelmem gerekmez mi? (Needn’t I come tomorrow.) (present modal.)
Bir cümlede soru sözcüğü olduğu zaman (where, what, who gibi) need kullanmıyoruz. “Gereklilik” anlamı veren “should” veya “ought to” kullanılır. bu özellik sadece “need” için geçerlidir.
———————————————————————————————————–
LESSON 8
GERUNDS AND İNFİNİTİVES
Bu konuda hem gramer hem de kelime öğreneceğiz. KPDS için çok önemli birkaç gramer bilgisi ve önemli kelimeler var ki bunlar çok iyi öğrenilmeli; diğerleri sınav için çok önem arzetmese de öğrenilse iyi olur.
“Gerunds ve İnfinitives” konularının her ikisi de tek başına ele alındığında önemli ve geniş konulardır. İlk önce KPDS için önemli olan kısımları öğreneceğiz. Yani “Gerunds ve İnfinitives” lerin cümlede çekimsiz boyutu ile ilgileneceğiz.
“Gerunds ve İnfinitives” ler, cümlede bir harekete verilen ismdirler. Türkçe’deki ismin halleri durumunda kullanılırlar. İngilizce’de ise bir yüklemden sonra çekilmemiş fiiller mastar yapısında gramatikal olarak üç pozisyonda olabilirler.
1.) Gerund (speaking, going gibi)
2.) İnfinitive (to speak, to go gibi)
3.) Bare infinitive (Yalın mastar) (speak, go gibi)
“Öğrenmeyi istiyorum” cümlesinde “istemek” cümlenin yüklemidir. “öğrenmeyi” ise çekilmemiş konumda olup, İngilizce’de gramatikal olarak yukarıda da söylendiği gibi üç şekilden biri ile ifade edilebilir. Bu bir sistemdir, kuralları vardır. Bu kurallar çerçevesinde uygun olan şekliyle cümle yazılır.
Yalın mastarlar genellikle Causative (ettirgenlik) yapısında kullanılır ki bu konuyu daha sonra göreceğiz. Yalın mastar kullanımı spesifik özelliğe sahip olup, kullanım alanı sınırlıdır. Bu şekilde kullanılan fiil sayısı da azdır. Bu nedenle cümlede çekimsiz bir fiil denince “Gerunds ve İnfinitives” olmak üzere iki kullanım akla gelir. Bu durumda biri diğeri için altarnatif konumundadır. Yani eğer cümlede gerund kullanılmıyorsa, onun alternatifi olan infinitive’e gidilir. Bu özellik olduğu için bir konunun iyi bilinmesi, alternatifinin de çözülebilmesi anlamına gelir. Gerunds’lar ile başlayalım.
GERUNDS
“Gerund” isim fiil (verbal noun) demektir. Bir fiilin –ing almış biçimidir. “Gerund” lar, bir fiil ve bir isim özelliği taşırlar. Cümlede isim veya zamir olarak kullanılırlar. Yapı bakımından ortaçlara (present participle) benzerlerse de kullanış ve anlam bakımından çok farklıdırlar.
“Gerunds” yapısı geniş bir konudur. Dört madde halinde anlatılacaktır. Özellikle ilk üç maddesi KPDS için çok önemlidir ve konunun % 90’ ını kapsar. Bunun da yüzde 70-80’i birinci maddeye dahildir. Bu üç maddenin çok iyi bilinmesi gerekir. Diğer kısmı ileri düzey için önemlidir. Öğrenilmesi iyi olur.
1.) Bir Edattan Sonra (After a prepisition)
Edat: Tek başlarına bir anlamı olmayan, bir isim veya isim türevi (zamir, isim fiil gibi) ile birlikte kullanılarak anlamlarını bütünleştiren sözcüklerdir. İn, on, under, of, off, with, for, over ….. gibi.
He come in the room. (buradaki “in” edattır çünkü isimden önce gelir.)
He come in. (“in” zarftır çünkü fiili etkilemiştir.)
Eğer bir cümlede yüklemden sonra bir edat varsa ve sonrasında çekilmemiş bir fiil kullanılmışsa bu mutlaka gerund’tır. İlla da gerund olacak diye bir kural yoktur. Yüklemden sonra hiçbir şey olmayabilir veya bir isim gelebilir. Ama eğer yüklemden sonra edat var ve sonrasında da çekilmemiş bir fiil varsa bu mutlaka gerund olmalıdır.
Bundan sonra cümleler kurulurken KPDS için önemli olan kelimeler kullanılacak. Geçen bu kelimeleri mutlaka iyi öğrenmemiz gerekir.
The members are thinking of appointing him as their president. (Üyeler, onu başkanları olarak atamayı düşünüyorlar.)
a) to appoint b) appoint c) appointing
Boşluğa “appointing” gelmelidir. Çünkü yüklemden sonra edat vardır ve edattan sonra eğer çekilmemiş bir fiil varsa bu gerund olmak zorundadır. Böyle fiiller bir edat ile nesneye indirekt olarak geçerler. Böyle sorularda cümlenin anlamı bilinmezse de soru çözülebilir.
Appoint:atamak, kararlaştırmak
Disappoint: hayal kırıklığına uğratmak, bozmak, engel olmak. (Başında bulunan “dis”ten dolayı “appint”in olumsuzu şeklinde anlaşılabilir diye KPDS’de sık sık geçen önemli bir kelime. Mutlaka bilinmeli.)
Think of:düşünmek (tasarlamak anlamında)
Think over:düşünmek (bir şey üzerinde)
Think about:düşünmek (bir şey üzerinde)
He is thinking of emigrating to USA. (O Amerika’ya göç etmeyi düşünüyor.)
He gave up smoking. (O sigara içmeyi bıraktı.)
The scientists shouldn’t have approved of using hazardous material. (Bilim adamlarının tehlikeli materyalleri kullanmayı onaylamamaları gerekirdi.)
Hazardous: tehlikeli (syn: dangerous)
Approve of:onaylamak
Disapprove of:onaylamamak (ikisi de “of” ile nesneye geçiş yapar.)
Approve
KPDS’de oldukça sık geçen bir kelimedir. Eş anlamlıları ile birlikte çok iyi bilinmeli.
Reaffirm, certifiy, attest:onaylamak
Ratify: onaylamak.Ratification: onaylama
Specify:onaylamak, açıkça belirtmek. Specification: belirtme, tarifname
Notify:onaylamak, bildirmek. Notification:haber, bildirme, ihbarname.
Affirm:onaylamak
Reaffirm:onaylamak
Confirm:onaylamak
Bear out:onaylamak
As a researcher, he was always interested in developing something beneficial. (O bir araştırmacı olarak daima faydalı şeyleri geliştirmekle ilgilenirdi.)
İnterested in:…ile ilgilenmek (daima nesneye “in” ile geçiş yapar.)
Develop: geliştirmek (daha önce geçmişti)
İmprove:
Progress:
Advance:
Enhance:
Extend:
Boost:
Grow up:
Flourish:
Thrive:
Beneficial: faydalı. (syn: useful)
***Not: Any, some, every, no kelimeleri; think, body, one, where kelimeleri ile birleştiklerinde sonralarında mutlaka bir sıfat isterler. Türkçe’deki mantığa ters bir yapıdadır.
 
Any think
Some body
Every + one + Adjective
No where
Yukarıdaki örnekte de görüldüğü gibi Something geçmiş ve sonrasında da “beneficial” sıfatı gelmiştir.
You must give up smoking.(Sigarayı bırakmalısınız.)
He disapprove of joining the army. (O orduya katılmayı onaylamıyar.)
Join: katılmak
Disapprove of:Onaylamamak
They sucseeded in persuading us. (Onlar bizi ikna etmeyi başardılar.)
Sucseed in: başarmak
Persuade: ikna etmek
2.) Bazı Fiillerden Sonra Gerund Kullanılır
Bu fiillerin sayısı 30 – 40 civarındadır. Bunlar yüklem olacakları zaman sonralarında eğer çekilmemiş bir fiil gelirse, “gerund” olmak zorundadır. Bu özellik tamamen ezbere dayalı bir durumdur. En önemli 10 – 15 tane fiil göreceğiz. Diğerleri liste halinde bize verilecek. Bu fiilleri yazarsak;
Avoid:kaçınmak, sakınmak
Understant:anlamak
Consider:düşünmek
Admit:kabul etmek, itiraf etmek
Anticipate:sezinlemek
Appreciate: taktiretmek
Enjoy:hoşlanmak
Mind:aldırmak, umursamak, umurunda olmak
Postpone:
Delay:ertelemek
Defer:
Put off:
Forgive:
Pardon:bağışlamak, affetmek
Excuse:
Hate:
Detest:nefret etmek
Abhor:
Like / dislike:sevmek / sevmemek
Complain:şikayet etmek
Understand:anlamak
Bu fiiller, yüklem olarak kullanıldığında ve sonrasında çekilmemiş bir fiil geldiğinde bu mutlaka “gerund” olmalıdır.
You could have avoided hurting him. (Onu incitmekten kaçınmış olabilirdin veya kaçınabilirdin.)
She considers moving away. (O taşınmayı düşünüyor.)
Move:taşınmak, hareket etmek (yanında away, in gibi değişik edatları alabilir.)
He hates getting up early. (O erken kalkmaktan nefret eder.)
The thief admitted stealing the money. (Hırsız parayı çaldığını itiraf etti.)
Thief:hırsız
Theft: hırsızlık
I don’t anticipate meeting any problem. (Herhangi bir problemle karşılaşmayı sezinlemiyorum.)
I don’t understand your complaining. (Şikayetinizi anlamıyorum.)
 
3.) Bazı Deyimlerden Sonra Gerund Kullanılır
İngilizce’de, aşağıda yazılan deyimlerden sonra eğer bir çekilmemiş fiil gelirse, kesinlikle “gerund” olmalıdır.
It is no use:Anlamı yok, yararı yok, manası yok
It is no good:anlamı yok, yararı yok
That is no point in:anlamı yok, yararı yok
Can’t help:elinde olmamak, bir şey yapmaktan kendini alamamak
Feel like:canı istemek
It is worth:…meye değer
Look forward to: dört gözle beklemek
Object to:itiraz etmek, bir şeye karşı çıkmak
Oppose to: itiraz etmek, bir şeye karşı çıkmak
Confess to:itiraf etmek
Be used to:….e alışkın olmak
Be accustomed to:…e alışmak
Get used to:…e alışmak
Get accustomed to:…e alışmak
Get around to:dolaşmak, yayılmak, kandırmak
Have trouble:zorluk çekmek
Can’t bear:dayanamamak
Can’t stand:
Have fun:
Bu kalıplardan sonra, (zamanı ne olursa olsun, olumlu veya olumsuz olsun) eğer bir çekilmemiş fiil varsa, bu fiil gerund yapısında olmalıdır. Her zaman bunlardan sonra “gerund” olacak diye bir kural yoktur. Bazen çekilmemiş bir fiil dışında da bir sözcük gelebilir.
Örnekler
I am looking forward to seeing you amoung us. (seni aramızda görmeyi dört gözle bekliyorum.)
French is no worth learning. (Fransızca öğrenilmeye değmez.)
I don’t feel like going out to night. (Bu gece canım dışarı çıkmak istemiyor.)
He must have confeessed to committing the crime. (O suçu işlediğini itiraf etmiş olmalı.)
Confees to:itiraf etmek(zihinsel anlamda) Commit: işlemek (suç, günah, hata, cinayet anlamında)
The hijackers objected to releasing the hostages. (Uçak kaçıranlar (hava korsanları) rehineleri serbest bırakmaya karşı çıktılar.)
Hijacker:uçak kaçıran, hava korsanı
Release:serbest bırakmak, salıvermek
Hostage:rehine
I am used to studying late at night. (Geç saatlere kadar çalışmaya alışkınım.)
He can’t help loughing when he sees me. (Beni gördüğünde kendini gülmekten alamaz.)
She had trouble solving her problem. (O problemini çözmede zorluk çekti.)
English is worth learning. (İngilizce öğrenmeye değer.)
The minister confees to gettinginvolved. (Bakan suça bulaştığını itiraf etti.)
Confees to: itiraf etmek Get involve: biri ile bir suça bulaşmak
 
4.) Hem Mastar Hem de Gerund Alan Fiiller
İngilizce’de, bazı fiiller hem mastar hem de infinitive alabilirler.
 
Başlamak fiilleri start / Begin
Kesmek, ara vermek Cease Bu fiiller ikisini de alabilirler (Bu sınavda sorulmaz)
Devam etmek Continue
I start working on Monday. (P. Tesi çalışmaya başlarım.)
I start to work on Monday. (P. Tesi çalışmaya başlarım.)
Eğer bu fiiller Continuous formda çekilirlerse sonrasında da çekilmemiş bir fiil var ise tercihinizi gerund’tan yana kullanmayın deniliyor. Gramatikal olarak yasak değil ama iki gerund yan yana gelmesin diye infinitive kullanılır. Bu konu ile ilgili önemli ve temel bilgileri öğrenmiş olduk. Bundan sonra öğreneceğimiz detaylar ileri düzey içindir.
Bu içerik internet kaynaklarından yararlanılarak sitemize eklenmiştir
Ekleyen: Berke

CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.