AYŞE KULİN -NEFES NEFESE ÖZETİ

ROMAN İNCELEME YÖNTEMİ
“dönem ödevi”
A)BİÇİM İNCELEMESİ
“dış yapı”
a)Romanun adı: Nefes nefese
b)Romanın yazarı:AYŞE KULİN
c)Basım yeri ve tarihi:Remzi Kitabevi ve birinci basım: Aralık,2002
d)Yazarın bağlı olduğu edebiyat dönemi:1940 sonrası edebiyat dönemi yani günümüz Türk edebiyatındardır.
B)iÇERİK İNCELEMESİ
“iç Yapı”
1)Konu yönünden
a)Romanın Özetlenmesi:
Son osmanlı Padişahlarından Fazıl Resat Paşa’nın Leman hanımla evlilğinden Sabiha ve Selva adında iki kızı vardır.Sabiha ve kardeşi Selva kolejlerde okuyup,piyano ve dil dersleri aldılar ve cok kültürlü iki kız oldular.
Sabiha arkadaşlarıyla çay partilerine gidiyordu orada Macit adında bir geçle taıştı ve 6 ay sonra evlendiler.Selva ise liseden beri hoşlandığ arkasaşı Rafael Alfandiri’yi seviyordu ama Rafo yahudi oldğundan babası bir türlü razı olmuyordu.O sırada tüm Avrupa’da savaş olduğundan Türkiye’de etkileniyordu.Türkiye kimin yanında olacağına karar veremiyordu.
Ruslar,sartları kabul edilmezse boğazları alacaklar,İngilizler ordu yardımında bulunmayacaklar,Almanlar ise yahudilerin yanında olduğumuz taktirde saldıracaklardı.
Aşağı tükürsen sakal,yukarı tükürsen bıyık hesabı ama Türkiye akılcı bir politika izliyor,kimsenin yanında değilmiş gibi davranıyordu bu oyalama taktiğiydi yani Türkiye, savaşın ateşine bulaşmadan,Almanlarla Müttefikler arasında gerili ince ipte,bir cambaz
maharetiyle yürümeye çalışmaktaydı.
Macit üst düzeye yükselmişti ve ani gelen telefonlar ardından sabahlara kadar süren toplantılar Macit ile Sabiha’yı birbirinden uzaklaştırıyordu gidgide.Sabiha ile Macit’in Hülya adında yedi yaşında birde kızları vardı.O sırada Selva ise babasından aldığı keçi inadıyla Rafo’nun da ailesinin ısrarlarına dayanamayıp birlikte Marsilya ya yerleşiyorlar.Ama Naziler heryere zehirli bir gaz gibi sızıyorlar.Naziler,Türk pasaportu yada pasaportu yanında olmayanları ve yahudileri bir yük vagonuna doldurup esir kamplarına götürüyorlar yada sokağın ortasında iç çamaşırlarını indirip sünnetliler mi diye kontrol ediyorlardı.Ama Selva herşeyi göze alıp hamile bile kalmıştı.Ankara’ya o sıra,Macitin yanına yeni bir çocuk atanmıştı Tarık diye,dürüst bir Anadolu çocuğuydu Tarık ve Sabiha da Macit de onu çok seviyorlardı.Tarık kısa zamanda yükseldi ve Fransız(Paris) konsolosluğuna atandı bu arada Sabiha’nın en yakın arkadaşı olmuş,birbirlerinden ayrılacakları için cok üzülmüşlerdi. Selva ile ilgili herşeyi anlatmıştı Tarık’a Sabiha ve Tarık gidince ona yardım edeceğine söz vermişti Tarık,Paris’e iner inmez aradı Selva’yı tam trenden indiginde Naziler yine işbaşındaydı zaten hiç durmuyorlardı ki.Tarık,Selva’ya Fransız konsolosu Nazım Kenterden bir randevu ayarladı.Çünkü herkes SS’lerden kurtulmak için Türk konsoloslugunun önünde uzun kuyruklar oluşturmuştu pasaport için.Kocasının ve kendinin pasaportunu aldı.Selva bu arada Türkçe bilmeyenlere Naziler yakalarsa diye türkçe öğretiyordu.Komşularından biri Selva’ya geldi ve konsolosu tanıdığı için kızı ve oğluna pasaport istiyordu.Selva çok iyi yürekli olduğu için kabul etti.Tarık ise İstanbul’dan bir arkadaşı Muhsin ile ev tutmuştu.Muhsin’in eve sürekli arkadaşları gidip geliyordu,bunlardan biri de Ferit idi.
Ferit ile Tarık çok iyi dost oldular.Hatta Tarık Ferih’in arkadaşı Margot’la çıkmaya başladı,Ferit zaten evliydi.Ferit gizli bir kuruluşta çalşıyordu ve yahudi olan Türkleri ve pasaportu olmayanları ek bir vagona doldurup İstanbul’a göndermek istiyorlardı.Bu trnden bakanlıktan duymuş olan Tarık’ın da haberi vardı.Selva’da Tarık’tan öğrendi,babasından dolayı gitmeyi düşünmüyordu.Ama doğan küçük çoçuğu Fazıl olunca ve Rofo’yu Naziler esir alınca fikrini değitirdi.Ama Selva kurtulup diğer insanları orada bırakamazdı.Ne yapıp ne edip Tarık ve konsolosu yardın etmeye razı edince,oğlu ve kızına pasaport isteyen kadını,çevre komşularını,Rafo’nun kuzeninin ailesini herkesi bir evde topladılar sahte pasaportlar alındı,resimler yapıştırıldı.
Bu arada Selva herkese ihtiyaç duyacağı Türkçe cümleleri öğretiyordu.Marsilya’da gelişmeler böyleyken Ankara’da da durum karşıktı.Sabiha kocasının ilgisizliğindençocuğuyla ilgilenmemeye başlar ve depresyona girer.Macit anne ve babasını çagırdı yanına,bir müddet orada kaldılar.Bu sırada Macit karısını briç partilerinden tanıdığı bir ruh doktoruna götürdü. Karısı içinde gizli kalmış bütün duyguları,ihtirasları ve kıskançlıklarını cerahat gibi akıtıyordu doktora,hatta kocasına bile söylemişti doktorunun yanında kendini çırılçıplak hissetiğini.Kocası bu durumdan şüphelenmişti ama sonra kendini ayıplamıştı.Fakat Sabiha kocasından bulmadı ilgi ve şefkati,en yakın arkadaşı doktoru,sırdaşında bulmuştu ve aralarında bir yakınlaşma olmuştu.Fakat bunu durdurup birşey olmamış gibi devam ettiler hasta doktor ilişkilerine.Ama Sabiha gercekten de bir gelgitteydi ve tedaviler ona çok iyi geliyordu.
Vatikan’ın İstanbul temsilcisi’den sahte vaftiz belgeleri geldi bunları çocuklar için kullancaklardı.Selva,Rafo ve Ferit sahte pasaport ve kimlikleri hazırlamıslardı ve herkes gerektiğince Türkçe biliyordu.Fakat trenin yolunu nereden geçeceğini bulamıyorlardı bir türlü,derken Ferit’in aklına geldi ve tam berlin’in ortasından geçeceklerdi,zaten Berlin’in ortasından geçen bir trendenkim şüphelenirdi ki? Gel zaman git zaman trenin kalkacağı bildirildi ve bindiler trene,durduklarında birkaç kez Naziler kolaçan ettiler ama bir sorun çıkmadı.
Selva yine herzamanki gibi her olaya yetişti.Herkesde mutlulukla korku karışımı acayip bir duygu yüklüydü.İnsanlar o kadar korkmuşlardı ki,kopartıp atamamışlardı yüreklerinden fakat Selva başka bir şey düşünüyordu.Tüm bunlablası Sabiha ile annesi Leman hanım ellerinde beyaz bir mendil sallıyorlardı.Babası gelmedi diye içinden geçirdi Selva,
“zaten neden gelsinki”diye düşündü.
Rafo küçük fazılı uzattı Selvaya annesine göstersin diye..işte o zaman gördü,Selva başını kaldırınca orada duruyordu,elinde bastonuyla,beyaz saçlı adam.
arın yanında acaba babası onu karşılamaya gelirmiydi? Sabiha ve annesinin geleceğinden emindi ama babası? Fazıl Reşat Paşa,kızının küçüklük resimlerini görmüş ve Macitten savaşın ilerlediğini duyunca kötü oluyordu.Nihayet Edirne’ye girdiler ve vagondaki herkes geldiklerine şükrettiler,daha sonra Rafo Selvaların komportamanına koştu.Çünkü sirkeci garına girmişlerdi.
b)Romanda ele alınan konu nedir?
Türkiye’nin 2.dünya savaşına girmeme çabaları,Nazilerin yahudilere yaptıkları zulüm ve işkenceler ve Türk diplomatların yahudileri kurtarma çabalarını anlatıyor.Aynı zamanda da o zamanın Türk diplomatların aileleri ile yasadıkları sorunlarıda konu alıyor.
C)Yazar konuyu hangi açılardan ele almıştır?
a)İki insanın ayrı dinlerden olup ve bu insanların yaptıkları evlilik sonucu ailelerin gösterdikleri tepki.
b)Türkiye’nin 2.Dünya şavasına girmeme çabaları.
c)Diplomatların çektikleri zorluklar ve aile problemleri.
d)Kardeşlerin(Sabiha ve Selva) birbirlerini kıskanmaları sonucunda meydana gelen kötü olaylar.
e)Yahudilerin, Naziler tarafından çektikleri zulüm ve işkenceler.
D)Romanın serim , düğüm , çözüm bölümleri nereleridir?
SERİM BÖLÜMÜ:7-29 sayfalar arası.
DÜĞÜM BÖLÜMÜ:30-353 sayfalar arası.
ÇÖZÜM BÖLÜMÜ:353-360 sayfalar arası.
E)Romanda ulaşılan ana düşünce nedir?
Hiçbir ırkın,ulusun,milletin böyle işkencelere tabi tutulmaması gerekir.Böyle küçük düşürücü,onur kırıcı hareketler yapılmaması lazım.
2)Kişileri yönünden
 
A)Eserin önemli kahramanları kimlerdir?
Sabiha,Selva,Macit,Tarık,Fazıl Reşat Paşa,Leman hanım,Ferit,Rafael.
B)Kahramanların ruhsal ve fiziksel özellikleri nelerdir?
Fazıl Reşat Paşa;çok inatçı bir adam,son osmanlı padişahı olmasından dolayı” keşke saltanat olsa” diyor.Ama cumhuriyete karsıda bir eylemde bulunmuyor.
Selva;babasına çekmiş,upuzun boyu var,hoş bir kız,yardımsever,akıllı,saf,iyi,sakin ve cesur fikirli bir kız.
Sabiha;Selvayı kıskanıyor ondan daha uzun diye,deprasyona giriyor.kıskaç,sarışın,yeşil gözlü bir kız.
Rafo;Yahudi ve sevdiğine sadık.uzunboylu ve yakışılı bir adam.
Tarık;babasının zorluklarla okuttuğu Mert bir anadolu çocuğu,hayatı Paris’te öğreniyor.
ciddi,sımarık biri değil,yardımsever bir adam.
Macit; devamlı toplantılarda bulunan,uzun boylu,yakışıklı bir adam.
C)kahramanlar gerçek yaşamda da karşımıza çıkacak tipler midir?
Evet,kahramanlar gerçek yaşamda da karşımıza çıkacak tiplerdir.
D)Kahramanlar arasındaki ilgi nedir?
Kahramanların ortak düşünceleri ve amaçları özgürlüktür.
3)Yer ve zaman yönünden
 
A)Roman nerede geçmektedir?Bu yerin belli başlı Özellikleri nelerdir.
Romanın büyük bir bölümü Fransa’da geçiyor.Fransanın’da Marsilya ve Paris şehirlerinde geçiyor.Paris,tam eğlence merkezi,heryerde güzel sık
dükkanların,cafelerin ve eğlence yerlerinin olduğu ve dünyanın en
güzel şarablarının bulunduğu bir şehir.
B)Kahramanların sosyal, kültürel yapılarıyla olayın geçtiği yer arasında bir uyum var mıdır?
Evet,kahramanların sosyal,kültürel yapılarıyla olayın geçtiği yer arasında bir
uyum vardır.
C)Olay ya da durum hangi zaman diliminde geçmektedir?
2.Dünya şavasının olduğu dönemde geçmektedir.
D)Olay ya da durum ortaya konurken zamana göre bir düzenleme yapılmış mıdır?
Evet,olay ya da durum ortaya konurken zamana göre bir düzenleme yapılmışdır.
4)Dil ve anlatım yönünden
A)Dili anlaşılır nitelikte midir?
Evet,dili anlaşılır niteliktedir ve okuyucuyu sürükleyici bir niteliği vardır.
B)Yazar anlatımda ve konuşmalarda dili nasıl kullanmıştır?
Dili yalın ve akıcı kullanmışır.
C)Anlatımda öznellik mi yoksa nesnellik mi ağır basar?
Anlatımda öznellik ağır basar.
D)Anlatım kaçıncı kişi ağzından yapılmaktadır(Birinci mi, üçüncü mü)?
Anlatım birinci kişi ağzından yapılmaktadır.
E)Dil ve anlatım yaşanan döneme uygunluk gösteriyor mu?
Evet,dil ve anlatım yaşanan döneme uygunluk gösteriyor.
 
Bu içerik internet kaynaklarından yararlanılarak sitemize eklenmiştir
Ekleyen: Berke

6 YORUMLAR

CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.