Hormonlar ve kilo sorunu – Tiroit hormonları

Hormonlar ve kilo sorunu
Vücudumuzun pek çok noktasında bulunan ve üretimleri beynimiz tarafından kontrol edilen hormonlar, sağlığımız üzerinde büyük etkiye sahiptir Örneğin, hormon bozuklukları kilo problemlerine neden olabilir
Hormonlar vücudun pek çok noktasında bulunan endokrin bezlerde üretilir ve üretimleri beyin tarafından kontrol edilir Temel hormonlar yumurtalık ve testisler tarafından üretilen cinsiyet hormonları, metabolizmayı kontrol eden tiroit hormonları, stresi, su ve mineral dengesini düzenleyen adrenal bezlerden salgılanan hormonlar ve kan şekerini ayarlayan pankreastan salgılanan hormonlardır
Dişilik hormonları
Östrojen ve progesteron yumurtalıklardan salgılanan dişilik hormonlarıdır Bir kadının iyi bir hormonal sağlığa sahip olması açısından östrojen ve progesteron dengesi önemlidir Bu denge çeşitli nedenlere bağlı olarak dönem dönem değişebilir Örneğin östrojenin hormonun baskın olduğu durumlarda, özellikle adet döneminde kilo artışı, su tutulması, göğüs şişmesi, depresyon, libido kaybı, ağrılı ve ağır kanamalar, tatlı krizleri gibi problemlerle karşılaşılır
Böyle bir durumda yapılması gerekenler şunlardır:
Plastikler ve ev gereçleri gibi östrojen içeren çevresel kimyasallara daha az maruz kalınmalı
Fitoöstrojen bakımından zengin soya fasulyesi, tofu, miso, nohut, mercimek, sebze ve meyve gibi besinlerin tüketimi artırılmalı
Sebze, meyve ve tam tahıllar gibi lifli besinlerin tüketimi artırılmalı
Mümkün olduğu kadar organik beslenmeli
Alkol tüketimi azaltmalı
Erkeklik hormonu
Kadınlar erkeklik hormonu olan testosterona nasıl düşük miktarlarda sahipseler erkekler de dişilik hormonu östrojene az miktarda sahiptir Erkeklerde de bu denge örneğin obezite gibi bir durumda bozulabilir
Obez erkeklerde karın bölgesinde yağ birikir, göğüslerde gelişme görülür çünkü yağ hormonal bir bezdir ve yağ dokuları karında testosteronu östrojene dönüştürür Obez bireyler yedikleri besinlere bağlı olarak yeterli düzeyde testosteron yapamayıp östrojen seviyelerini daha da artırırlar
Erkeklerde hormon dengesini sağlamak için dikkat edilmesi gerekenler:
Öncelikle fazla kilolar verilmeli
Diyetteki doymuş yağlar azaltılmalı
Tavuk, yumurta, balık, tofu, baklagiller gibi protein kaynakları haftada en az iki gün tercih edilmeli
Vücut yağlarının yakılmasını destekleyen antioksidan bakımından zengin sebze ve meyve tüketimine ağırlık verilmeli
Alkol tüketiminden sakınılmalı çünkü alkol östrojenin artmasına ve testosteronun azalmasına neden olur
Haftanın dört günü yarım saat süreyle düzenli egzersiz yapılmalı
Tiroit hormonları
Tiroit vücut metabolizmasını düzenler, vücut ısısını ayarlar ve vücudun kalori yakma hızını belirler
Tiroit bezleri iki temel hormon salgılar: T3 ve T4 İşlevleri için iyot, çinko ve selenyuma ihtiyaç duyarlar, bu nedenle bu mineralleri yeterli düzeyde almak çok önemlidir:
Diyetinizle yeterli düzeyde iyot (iyotlu tuz, deniz ürünleri ve sarmısak) aldığınızdan emin olun
Selenyum seviyesini dengede tutmak için mercimek, mantar, ayçekirdeği ve susam tüketin
Çinko bakımından zengin badem, tofu, istiridye, yengeç, tavuk ve hindi tüketin
Düzenli egzersiz yapın
Adet düzensizliği, tüylenme, gebe kalamama, zor gebe kalma, kilo alma, sivilcelenme
Bu sorunlardan bir veya birkaçını yaşıyorsanız ve bilgi almak istiyorsanız doğru yerdesiniz
Polikistik Over Sendromu yaklaşık %5 kadında görülen ve etkili bir şekilde tedavi edilebilen bir durumdur
görsel bilgi için: hamileliktv veya, http://wwwhamileliktv/pkoshtml
Modern tıbbın gündeminde ilk sıralarda yer alan bu durum hakkında ülkemizde oluşturulan tek internet sitesi olan hormonlarcom, polikistik over sendromunu “büyüteç altına alarak” kadınlarımızı bu hastalığın getirdiği sorunlar ve güncel tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirmek ve hastalığın belirtilerini gösterenleri doktora başvurmayı teşvik etmek amacıyla Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr Kağan Kocatepe tarafından hazırlanmıştır
poli=çok sayıda ; kistik= kist içeren ; over=yumurtalık dokusu
polikistik over: “çok sayıda kist içeren yumurtalık dokusu”
Polikistik over sendromu (veya hastalığı) nedeni kesin olarak aydınlatılamamış olan bir yumurtlama bozukluğudur Hastalıkta her adet döngüsünde gelişerek çatlaması gereken folikül (yumurta hücresini içeren sıvı keseciği), gelişmesinin yarıda kalması nedeniyle yumurtalık dokusu içinde 3-10 milimetre çapında bir kiste dönüşür
Yumurtalık dokusu, bu kistler sayıca arttığında “polikistik” yani çok sayıda kistik oluşum içeren bir yapıya dönüşür
Kadında bu türdeki sürekli bir yumurtlama bozukluğu aşağıdaki sonuçları beraberinde getirir:
* Yalnızca yumurtlama olduğunda üretilebilen progesteron hormonu üretiminin aksaması, adet döngüsünün uzamasına, yani adet gecikmelerine veya düzensiz adet kanamalarına yol açar
* Çatlayamayan foliküller fazla miktarlarda testosteron (”erkeklik hormonu”) üretir Kadında fazladan üretilen erkeklik hormonu tüylenme ve sivilcelenme gibi kozmetik sorunlar yaratır
* Yumurtlama olmaması kadını zor gebe kalma veya gebe kalamama sorunuyla, gebe kalınması durumunda ise artmış düşük yapma riskiyle başbaşa bırakır
* Kan şekerinin düzenlenmesinden sorumlu olan insülin hormonu salgısının bu hastalıkta bozulması kilo alma sorununa veya ileri yaşlarda şeker hastalığına yakalanma riskinde artışa neden olur
* Uzun dönemde ortaya çıkabilen sorunlardan en önemlisi rahim iç tabakasını östrojen hormonunun kalınlaştırıcı etkisinden koruyucu özelliği olan progesteron hormonunun eksik kalması nedeniyle ortaya çıkan artmış rahim kanseri riskidir
* Diğer bir uzun vadeli sorun da testosteron hormonunun sürekli olarak yüksek kalmasına bağlı olarak kan yağlarının seviyesinin yükselmesidir Bu durum uzun vadede kadının çeşitli kalp hastalıklarına yakalanma riskini artırır
Tüm bu sorunlar etkili bir tedaviyle giderilebilir niteliktedir
POLİKİSTİK OVER NEDİR? Polikistik Over Sendromu’nun (PKO) tıp literatürüne ilk tanıtımının Stein ve Leventhal adlı bilim adamları tarafından yapıldığı kabul edilir (“Stein-Leventhal Sendromu”) Bu iki bilim adamı 1935 yılında bir tıp dergisinde yayınladıkları makalede bu sendromu meslektaşlarına aşırı tüylenme, adet görememe, gebe kalamama, aşırı kilo alma ve diğer bazı belirtilerden oluşan bir durum olarak sunmuşlar ve yumurtalıklarda çok sayıda kistik oluşumdan bahsetmişlerdir Aynı bilim adamları 1948 yılında Polikistik Over Sendromu olan kadınlara patolojik tanı koyma amacıyla yumurtalıklarından ameliyat yoluyla “wedge resection” (kama şeklinde parça çıkarma) şeklinde uyguladıkları biyopsi sonrasında sendromun belirtilerinin hafiflediğini veya kaybolduğunu gözlemlemişler ve bu kadınların %90’ının gebe kalabildiğini yazmışlardır Bundan sonra, temel amacı patolojik tanı koyma olan bu yumurtalıklardan parça çıkarma yöntemi uzun süreler boyu PKO’nun standart bir tedavisi haline gelmiştir Günümüzde PKO için çok sayıda ilaç tedavisi yöntemi geliştirilmiş olmasına karşın bu yöntemin modifiye edilmiş ve yumurtalıklara ince iğneler batırılması şeklinde uygulanan “drilling”yöntem i dirençli PKO olgularında halen kullanılmaktadır
Çok kısa bir şekilde özetlenecek olursa PKO, yumurtalıklarda çeşitli nedenlerle oluşan bir hormonal ortam dengesizliği sonucu yumurtlamanın bozulması ve yumurtalıklardan aşırı miktarlarda androjen (erkeklik hormonu) salgılanması durumudur Olayda genel olarak kan şekerinin normal sınırlar içerisinde kalmasını sağlayan insülin hormonu metabolizmasında bozukluk da söz konusu olabildiğinden dışarıdan görünen yüzü çoğu durumda yalnızca bir adet düzensizliği ve tüylenme olan PKO, olaya insülin hormonunun da katılmasıyla aslında tüm vücudu etkileyebilen bir metabolizma hastalığıdır
Polikistik Over Sendromu dışavurumu ve belirtileri çok değişken olabilen bir durumdur Stein ve Leventhal’in ilk tanımladığı PKO, sendromun ağır ve nispeten ender görülen bir şeklidir Gerçekte ise PKO yalnızca bir adet düzensizliği ve beraberinde hafif bir tüylenme şeklinde belirti verebileceği gibi bazı durumlarda tek belirti tüylenme olabilir
Bazı kadınlarda temel sorun gebe kalamama şeklinde olabilirken, hiçbir belirti vermeyen ve ancak ultrasonografi veya laboratuvar yöntemleriyle saptanabilen PKO olguları çok enderdir Bu nedenle PKO belirtilerini bilmek, kadının PKO’dan şüphelenerek doktora başvurmasını sağlamada yeterlidir
Pratik olarak söylemek gerekirse, PKO sinsi bir hastalık değildir
PKO yaklaşık %5 kadında görülen ve çoğu durumda belirti veren, uzun vadede yaratması muhtemel sorunlar için oldukça etkili önlemler alınabilen bir hastalıktır
Özellikle yeni PKO tanısı almış olan kadınlarımızın bilmesi gereken, kendi haline bırakıldığında PKO’nun ciddi sağlık sorunları yaratabileceği, etkili bir şekilde tedavi edildiğinde ise çocuk sahibi olabilme de dahil, hiç PKO’su olmayan bir kadın gibi hayatlarını sağlıklı bir şekilde devam ettirmelerinin mümkün olduğudur
POLİKİSTİK OVER (PKO) NEDİR? Polikistik over sendromu yumurtlama olmaması ve buna bağlı olarak ortaya çıkan genellikle gecikmeler şeklinde adet düzensizliği, tüylenme, kilo alma, gebe kalamama veya “zor” gebe kalma ve çok çeşitli başka belirtilerle seyredebilen bir durumdur Normalde adet döngüsünün ilk gününden itibaren olgunlaşmaya başlayan yumurta hücresini barındıran içi sıvı dolu kesecik, yani folikül, çeşitli nedenlerle gelişememekte ve gelişimin yarıda kalması, her defasında yumurtalıklardan birinde milimetrik boyutlarda bir kistin oluşmasıyla sonuçlanmaktadır
Polikistik, kelime olarak “çok sayıda kist” anlamına gelen ve bu durumu tarif etmek için kullanılan bir kelimedir Over ise Latince’de yumurtalık anlamına gelen kelimedir
Sendrom, tıpta “belirtiler topluğu” anlamına gelir Polikistik Over, tüylenme, adet düzensizliği, gebe kalamama, şişmanlama gibi çeşitli belirtilerle seyrettiğinde Polikistik Over Sendromu adını alır Bazı yazılarda ise Polikistik Over Hastalığı deyimi vücudun olumsuz etkilenmeye başladığı durumları tarif etmek için kullanılabilmektedir
Sitemizde “Polikistik Over Sendromu” deyimi ve deyimi kısaltmak amacıyla PKO terimleri daha sık kullanılacaktır
Bu içerik internet kaynaklarından yararlanılarak sitemize eklenmiştir
Ekleyen: Mert

CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.