Işık nedir, Işığın Yansıması, Işığın Kırılması, Lise fizik dersi konu anlatımı, fizik konu özetleri

Işık nedir
Işık insanların nasıl görüyoruz konusunu araştırmalarıyla ortaya çıkmıştır. Önceleri, antik çağda, Yunanlılar zamanında gözün bakılan cisme doğru ışınlar yaydığı düşünülürdü. Epikür görüntünün gözden kaynaklanan resimlerden oluştuğunu iddia etmiş, Platon, ışığın bakılan cisimlerden göze geldiğini ileri sürmüştü. Daha garip düşünceler de mevcuttu; bunlar arasında, gözden fırlayan parçacıklar ile görme sağlandığı düşüncesi de mevcuttu. Bu düşünceler antik çağdan 17. yy’a kadar uzanmıştır. 17. yy’da yaşanan bilimsel devrimden günümüze kadar oluşan bilgi birikimi ışığında ışığın en bariz özelliğini şöyle sayabiliriz:
Durgun kütlesi sıfırdır; boşlukta sabit hızla gider; etkileşmelere parçacık olarak girebilir ancak dalga olarak yayılır; E=h.v , p=h» ve E=p.c bağlantılarına uyar; kütlesi sıfır olduğu halde diğer parçacıklar gibi kütle çekiminden bile etkilenir.
Bilim adamları ışığın bir tür elektromagnetik olduğunu düşünüyorlardı ve içleri rahattı ki Max Planck bazı deneylerde ışığın tanecikmiş gibi davrandığını fark eddinceye dek. Işık sanki devamlı dalga değilde,enerji paketçikleri olarak geliyordu. Einstein ve Planck bu enerji paketçiklerini ışık kuantumu veya foton olarak adlandırdılar. Fotonlar sanki birer parçacıklarmış gibi davranıyorlardı. Rölativite teorisine göre,bir parçacığın ışık hızında gidebilmesi için kütlesinin sıfıra eşit olması gerekiyordu. Demek ki ışığın enerjisi sadece kinetik enerjiydi; kütlesinden kaynaklanan hiçbir enerjisi yoktu. Günümüzde ışığın, dalga özelliği gösteren fotonlar olduğu kabul ediliyor. Yayılırken ya parça ya dalga özelliğini gösterir,ama kesinlikle ikisini bir arada değil!! Bazen dalga bazen parçacık olarak yayılır ışık; ama hangi hallerde parçacık hangi hallerde dalga olarak yayıldığı konusunda hiç bir bilgimiz yok. Ama şunu biliyoruz ki biz onu dalga olarak görmek istiyorsak dalga, parçacık olarak görmek istiyorsak parçacık olarak davranır bize karşı.
Işığın Yansıması
Ortamda ilerleyen bir ışık isini ,ikinci ortamın sınırına gelince eğer bu ortamın içinden geçemiyorsa, ortam yüzeyine geldiği açıyla ayni açıyı yaparak çarptığı ortamdan uzaklaşmaya baslar..Buna yansıma denir.. Eğer ısınımız pürüzsüz ,diğer bir deyişle ayna gibi bir yüzeyden yansıyorsa buna vereceğimiz isim düzgün yansımadır…düzgün yansımada paralel gelen ışık ısınları yine paralel olarak yüzeyden ayrılır..
 
 
 
Eğer yüzeyimiz söylediğimiz gibi düzgün değil ise cisim bu gelen ışıkları düzensiz olarak saçar,buna da dağınık yansıma denir. Peki yüzeyimizin düz pürüzlü olduğunu söylerken neye göre karar veririz? Cevap olarak ışığımızın dalga boyunu referans alabiliriz..Eğer yüzey değişimlerimiz ışığın dalga boyuna göre küçük farklılıklar gösteriyorsa yüzeyimiz düzgün bir yüzey gibi davranacaktır.
 
 
Tam yansıma: Bu olayda yansıtıcı yüzey kırılma indisi farkından kaynaklanmaktadır. Eğer ışığımız yoğun bir ortamdan daha az yoğun bir ortama yönelirse hele bi de kiritik açıdan daha büyük bir açıyla geliyorsa ikinci ortama girmek, yerine yüzeylerin arasında bir ayna varmış gibi geri yansır bu olaya da tam yansıma denir.
 
Işığın Kırılması
Işığın kırılma indisi farklı bir saydam bir maddeden diğerine giderken yönünde bir değişme olur. İste buna kırılma diyoruz.Bir bardak alıp içine bir kasık koyup bakarsak pek bir farklılık görmeyiz fakat bardağa su doldurursak içindeki kasığı eğilmiş görürüz.. iste kırılma ….
Bardak boşken bardağa bir metal para koyunuz. Bardağa bir pipet aracılığıyla bakarak metali görmeye çalısınız simdi ise bardağı su ile doldurunuz ve çubuk vasıtasıyla tekrar bakininiz. Metal para biraz önce baktığınız yerde mi? Nedenini açıklar mısınız!
Gölde gördüğümüz balıkların hiçte göründükleri yerde olmamaları, gök kuşağının oluşması,çölde insanların serap görmesi gibi bir çok olayın nedenin tamamen kırılmadır…
Işık çok yoğun bir ortama girerken düzlemin normaline doğru yaklaşır.. ve tabiki ışık olayları tersinir olduğu için az yoğun ortama girerken de normalden uzaklaşır..
Kırılma indisi: Işığın her ortamdaki hızı farklıdır. Işığın boşluktaki hızına c dersek ve saydam ortamdaki hızına v dersek kırılma indisi : n=c/v olarak bulunur.Kırılma indisi ışığın rengine bağlıdır,bu nedenle ışık prizmadan geçtiğinde renklerine ayrılır..
Kaynak: www.englishpage.blogcu.com izni ile alınmıştır

CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.