Ankarada Yönetsel yapı nedir?

2.2. YÖNETSEL YAPI
 
1970 yılında Ankara’da planlama ile ilgili üçlü bir idari yapı söz konusudur. Bunlar:
 
Ankara İmar Müdürlüğü ( AİM ): Ankara başkent olduktan sonra 1928 yılında uluslararası bir yarışma düzenlenerek Ankara için imar planı hazırlatıldı. H.Jansen’in planının şeçildiği bu yarışma sonrasında 1932’de onaylanarak yürürlüğe giren planın uygulama işini, teknik kadro ve örgütlenme açısından yetersiz görülen, Şehremaneti’nin yürütemeyeceği düşünüldüğünden planın uygulanması için İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir birim olarak Ankara İmar Müdürlüğü kuruldu. Hali hazır harita çıkartmak, imar planı ve programlarını hazırlatmak ve bunları uygulatmakla görevli olan AİM, plan yapmak için kendi fonu olan ve kendi koyduğu kurallara göre bunu kullanabilen bir yapıya sahipti.
 
Ankara Metropoliten Alan Nazım Plan Bürosu ( AMANPB ) : Göç, hızlı nüfus artışı, gecekondulaşma ve kent arazisi üzerindeki spekülatif talepler sebepleriyle bir süre sonra Jansen Planı uygulanamaz hale gelmiş ve 1955’te AİM Ankara için yeni bir imar planı hazırlatma girişiminde bulunmuştu. Açılan uluslararası bir yarışma sonucu Raşit Uybadin ve Nihat Yücel’in hazırladığı plan seçildi.1957’de onaylanarak yürürlüğe giren plan Ankara’nın 2000 yılında 750 bin nüfusa ulaşacağı varsayınına göre hazırlanmıştı. Ancak Ankara bu nüfusa daha 1965’te ulaştı. Uybadin-Yücel planı gelecek gelişmeleri yönlendirmekten çok geçmiş ve güncel gelişmelerin yönlendirdiği, gecekondu ve kent merkezi gelişmelerini değerlendiremeyen dar bakış açılı bir plan olmuştur.( Bademli, 86)
Ayrıca plan AİM şartları doğrultusunda belediye sınırları içerisinde kaldığından bir yandan imar planı sınırları içinde yoğunlaşma taleplerini, öte yandan da belediye ve imar planı sınırları dışında kaçak ve görece serbest yapılaşma eğilimlerini körükledi (Bademli:86)
 
Şöyle ki; kent toprağındaki değer artışının etkisi ile kent içindeki yapılaşmış alanda yoğunlaşma, kat yükseltme istemleri ortaya çıkmıştır(Altaban:86). 1965 tarihinde kabul edilen 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu ile 1968 tarihli Bölge Kat Nizamı İmar Planı değişiklikleri ve Mevzi İmar Planları ile yapılan ekler sonucunda Uybadin- Yücel Planı oldukça fazla değişmiştir. Plan sınırlarını aşan gelişme eğilimleri ile de 1970’lerde Ankara için yeni planlama çalışmaları zorunlu hale gelmiştir (EGO- Ankara Ulaşım Ana Planı).Bu sorunlar aynı zamanda planı uygulatmakla yükümlü AİM ve kentin sorunlarının sahibi olan belediye arasındaki uyumsuzluktan da kaynaklanıyordu (Bademli:86). Bu nedenle hem imar planı sınırları dışına taşan gelişmeleri yönlendirmek hem de AİM ile Ankara Belediyesi arasındaki eşgüdümü sağlamak amacıyla 1969 yılında İmar ve İskan Bakanlığı’nın bünyesinde Ankara Metropoliten Alan Nazım Plan Bürosu kuruldu.
 
Ankara Metropoliten Alan Nazım Plan Bürosu, planlamanın kenti yönlendirmesindeki en büyük engel olan spekülasyonu önlemek amacıyla kamu mülkiyetindeki kentsel toprak stokunun arttırılması politikasıyla hareket etmiştir. Kamu yatırımlarını bu alanlarda yoğunlaştırıp özel kesimi yönlendirmek amacıyla önemli bir kamulaştırma yapmıştır.
 
Ankara Metropoliten Alan Nazım Plan Bürosunun hazırladğı plan bir uygulama planı olmamasına karşılık halen yürürlükte olan Uybadin-Yücel uygulama imar planı üzerinde yapılacak değişiklikler ile metropoliten alan içinde gerçekleştirilecek Mevzi İmar Planlarının AMANPB’nun hazırladığı şemaya uygun olarak hazırlatma zorunluluğu AMANPB’nun etki gücünü gösteriyordu. Nitekim büronun hazırladığı Nazım Planı onaylanmadan on yıla yakın bir süreyle kentteki glişmeleri yönlendiren ve sürekli olarak gözden geçiren bir çerçeve plan olarak değerlendirilmektedir (Bademli:86).
 
Kentin makroformunun denetlenmesi yanında özellikle batı koridorundaki gelişmelerin yönlendirilmesi büronun diğer bir politikasıydı. Bu anlamda Sincan, Gecekondu Önleme Bölgeleri, Yeni Yerleşmeler, Batıkent, Ankara Organize Sanayi Bölgesi gibi gelişmelere katkı sağlama yanında, Belediye’nin Batıkent, Kızılay Yaya Bölgesi, tahsisli yol, Eski Ankara’nın korunması, Atatürk Kültür Sitesi, Altınpark gibi projelerindede yapıcı ve yönlendirici bir rol üstlenmiştir.
 
Ancak kamuya ait arazilerin plan doğrultusunda geliştirilmesi gecikince özel kesim plan dışı alanlara kaymaya başlamış bu ise politik baskıları arttırmıştır.
 
Ankara Belediyesi: Metropoliten Alan Nazım Plan Bürosu çalışmalarını daha çok plan sınırları dışında gerçekleştirirken, Belediye plan sınırları içinde önemli çalışmalarda bulunmuşlardır. Bu çalışmalardan bazıları; Abdi İpekçi Parkı, Tahsisli Yol, Kızılay Yaya Bölgesi, Ankara Kalesi Koruma Çalışmaları ve Batıkent Projesi’dir. Bu çalışmalar AMANPB ile Belediye’nin ortak çabaları ile gerçekleştirilmiştir.
 
1983 sonrası dönemde Ankara Metropoliten Alan Nazım Plan Bürosu kapatılarak, Ankara Büyük Şehir Belediyesi’nin bünyesinde kurulan Metropoliten Planlama Dairesi’ne aktarılmıştır. Bu arada Ankara İmar Müdürlüğü de özel yapısını yitirerek Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bir birimi haline gelmiştir. İmar ve yerel yönetim mevzuatında yapılan çeşitli düzenlemeler sonunda Ankara Belediyesi’nin yapısı değişmiş; plan hazırlama, onaylama ve uygulamaya ile ilgili görev, yetki ve olanakları genişletilmiştir. Böylelikle Büyükşehir Belediyesi’nin kentin gelişimini yönlendirmede  etkin hale gelebileceği bir sürece girilmişir.
 
3. DOĞAL YAPI
3.1. ARAZİ YAPISI VE TOPRAK KABİLİYETİ
Toprakların türleri ve kullanma amaçları farklı olduğundan, yorumlamalarda değişik amaçla yapılmaktadır. Tarımsal amaçla yapılan Arazi  Kullanma Kabiliyeti sınıfları 8 adet olup toprak zarar ve sınırlandırmaları  1. sınıftan  8. sınıfa doğru  giderek artmaktadır. Ankara ilinin metropoliten alan sınırları içinde 8 sınıf araziden ilk 5 sınıfı mevcuttur. İlk 4 sınıf arazi, iyi bir toprak idaresi altında, yöreye adapte olmuş kültür bitkileri ile orman, mera ve çayır bitkilerine iyi bir şekilde yetiştirme yeteneğine sahiptir
Bu içerik internet kaynaklarından yararlanılarak sitemize eklenmiştir

CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.