Manipülasyon ve Manipülasyona Karşı Düzenlemeler

Manipülasyon ve Manipülasyona Karşı Düzenlemeler
Manipülasyon en yaygın finansal suçlardan biri olmasına ve tarihi Lale Çılgınlığı (Tulipmania) vakasına dek uzanmasına karşın, ülkelerin mevzuatları incelendiğinde bu kavramla ilgili kesin bir tanımın yapılmadığı, bunun yerine çoğu kez “yapay fiyat”, “serbest arz ve talep güçlerine müdahale” gibi kendileri de tanımlanmaya ihtiyaç duyan ifadelerden yararlanılarak bir takım işlemlerin manipülatif olarak nitelendirildiği ve mevzuattaki bu eksikliğin mahkeme içtihatları ve uzmanların yorumlarıyla aşılmaya çalışıldığı görülmektedir. Suçun tanımlanmasındaki bu belirsizliğin yanısıra, normal piyasa aktivitesinden ayırt edilebilmesinin zorluğu, ispatlanmasında direkt kanıtlardan ziyade dolaylı kanıtlardan yola çıkılarak işlem yapan kişinin niyetine dair çıkarsamalar yapılmasının gerekmesi, sermaye piyasasında internetin kullanımının ve bunun paralelinde internet aracılığıyla işlenen manipülasyon suçlarının artması, internette bilginin çok hızlı değişmesi ve bu durumun kanıtların edinilmesini ve muhafazasını zorlaştırması, buna mukabil kişilerin kimliklerini gizleyebilmesini kolaylaştırması hususları ile birleştiğinde manipülasyon sadece tanımlanması değil, aynı zamanda kanıtlanması da güç bir suç durumuna gelmektedir.
Bu çalışmada, bir taraftan manipülasyon suçuyla ilgili farklı tanımlardan yola çıkılarak ortak bir tanıma ulaşılmaya çalışılmakta, diğer taraftan gittikçe globalleşen ve birbiriyle ilişkili hale gelen sermaye piyasalarında yeni teknolojiden beslenerek gelişen manipülasyon yöntemleri, manipülasyonun önlenmesinde, araştırılmasında ve kanıtlanmasında yararlanılan mevzuat ve düzenlemeler örnek olaylardan da yararlanılarak incelenmekte ve bu safhalar boyunca bu düzenlemelerin ne derece etkin olduğuna ve bu etkinliğin ne şekilde arttırılabileceğine ilişkin değerlendirmeler yapılmaktadır.
Manipülasyonun Tanımı
Sözlükte sıklıkla “dolandırıcılık veya dürüstçe olmayan yöntemlerle ya da suistimal yoluyla yapay bir şekilde yönetmek ya da kontrol etmek”; “bir şahsın kendi amaçları veya kazancı için hesapları vs. yanıltıcı bir şekilde, kötü niyetle değiştirmesi” anlamlarında kullanılan manipülasyon bir finansal terim olarak; “muvazaalı işlemler ya da anlaşmalı emirler gibi yöntemlerle menkul kıymet fiyatlarının düşmesine ya da artmasına neden olmak” şeklinde ifade edilmektedir.
Sözlükte bu şekillerde yer almakla birlikte, gerek Türk Sermaye Piyasası Mevzuatında, gerekse yabancı ülke mevzuatlarında manipülasyona ilişkin kesin bir tanım yapılmadığı, buna mukabil kavramın nelere işaret ettiğine ve hangi fiilleri kapsadığına dair birtakım tariflerin verildiği görülmektedir.
1981 yılında yürürlüğe giren 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 47/A maddesinin;
2. Bendinde, “Yapay olarak, sermaye piyasası araçlarının, arz ve talebini etkilemek, aktif bir piyasanın varlığı izlenimini uyandırmak, fiyatlarını aynı seviyede tutmak, arttırmak veya azaltmak amacıyla alım ve satımını yapan gerçek kişilerle, tüzel kişilerin yetkilileri ve bunlarla birlikte hareket edenler,
3. Bendinde, “Sermaye piyasası araçlarının değ erini etkileyebilecek, yalan, yanlış, yanıltıcı, mesnetsiz bilgi veren; haber yayan; yorum yapan ya da açıklamakla yükümlü oldukları bilgileri açıklamayan gerçek kişilerle, tüzel kişilerin yetkilileri ve bunlarla birlikte hareket edenler,
4. Bendinde, “4. maddenin birinci ve üçüncü fıkralarına aykırı hareket edenlerle, sermaye piyasasında izinsiz olarak faaliyette bulunan veya yetki belgeleri iptal olunduğu veya faaliyetleri geçici olarak durdurulduğu halde ticaret unvanlarında, ilan veya reklamlarında sermaye piyasasında faaliyette bulundukları intibaını yaratacak kelime veya ibare kullanan veya faaliyetlerine devam eden gerçek kişilerle, tüzel kişilerin yetkilileri
ile ilgili olarak; “2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 10 milyar liradan 25 milyar liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar. Suçun işlenmesinde, bu bentte yazılı hallerden iki veya daha fazlası birleşirse, hapis cezasının asgari haddi 3, azami haddi 6 yıldır”
denilmektedir.
Görüleceği üzere, yukarıda yer alan maddede manipülasyonun ne olduğuna ilişkin bir tanım yapılmamış olup bunun yerine genel olarak;
· yapay olarak sermaye piyasası araçlarının arz ve talebinin etkilenmesinden,
· aktif bir piyasanın varlığı izleniminin uyandırılmasından,
· fiyatların aynı seviyede tutulması, arttırılması veya azaltılması amacıyla alım ve satım yapılmasından,
· sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek yalan, yanlış, yanıltıcı, mesnetsiz bilgi verilmesinden, haber yayılmasından, yorum yapılmasından ya da açıklamakla yükümlü olunan bilgilerin açıklanmamasından,
· doğru olmadığı halde sermaye piyasasında faaliyette bulunulduğu intibaının yaratılmasından
bahsedilmektedir.
Manipülasyonun tanımlanması konusundaki belirsizliğin sermaye piyasalarının uzun bir mazisinin olduğu Amerika’da da geçerli olduğu görülmektedir. Manipülasyon yasal düzenlemelerin hiçbirinde tanımlanmamış, bu sebeple mahkemeler ve uzmanlar değişik formülasyonlar sunmuşlardır. Yaygın olarak benimsenen yaklaşım manipülasyonun insanları bir hisse senedinde işlem yapmaya yönelten veya hisse senedinin fiyatını yapay bir seviyeye yükselten/düşüren işlemler olduğudur. Alternatif olarak, manipülasyon “sermaye piyasalarında arz ve talebin serbestçe eşleşmesine karşı yapılan kasıtlı müdahaleler” olarak da tanımlanabilmektedir.
Buna göre, eğer bir işlem şu üç amaca yönelik olarak yapıldıysa manipülatiftir:
arz ve talebin serbestçe karşılaşmasını engellemek,
diğer şahısları işlem yapmaya yöneltmek,
bir menkul kıymetin fiyatını yapay bir seviyeye yükseltmek.
Bu amaçlar irdelendiğinde, bilinmeyen bir şeyi tanımlamak için bilinmeyen başka bir şeyden yararlanmaya çalışıldığı görülmektedir. Örneğin, birinci formülasyonda manipülatif faaliyetin “engellemeyi”, “müdahaleyi” içerdiğinden bahsedilmekte fakat bu kavramlar tanımlanmamaktadır. Diğer taraftan, “arz ve talebin serbestçe karşılaşmasına yapılan müdahale”den bahsedilirken, işlem yapan herkes arz ve talep güçlerinin bir parçası olduğu halde, bazı işlemcilerin ilgili menkul kıymete ilişkin arz ve talebinin “yasal”, bir kısmının ise “yasalara aykırı” olduğu iddia edilmektedir. Burada da “yasal olan ve olmayan arz ve talebin” tanımlanması sorunu söz konusudur.
İkinci formülasyonda, “diğer şahısları işlem yapmaya yöneltmek”ten bahsedilmektedir. Bu tanımla ilgili problemlerden biri, kavramın son derece geniş olmasıdır. Burada, önemli olan husus, yatırımcıların gerçekte ortada bir amaç yokken işlem yapmaya yönlendirilmesi olup gerçekleştirilen işlemlerden hangilerinin rasyonel bir amaca yönelik olduğunu belirlemek sorunu da ortaya çıkmaktadır.
Üçüncü formülasyonda ise, hangi fiyat seviyesinin “yapay”, hangisinin “gerçek” olduğunu belirleme problemi ile karşılaşılmaktadır. Fiyat değişikliği yaratmak amacıyla gerçekleştirilen işlemler sonucunda oluşan fiyatların yapay olduğu söylenebilirse de, ülkemizde geçerli olmamakla birlikte, Amerika’da ihraççıların stabilizasyon adı altında yaptıkları bazı işlemler manipülatif sayılmamaktadır.
Stabilizasyon işlemleri “sermaye piyasalarında yeni yapılan ihraçla ilgili olarak şirket yöneticisinin piyasaya sürülen senetlerin değerini arttırmak ya da düşüşünü yavaşlatmak amacıyla hisse senetlerini geri satın alması ya da ilave hisse senetleri satması” şeklindeki uygulamadır. Bu işlemlerin yapılmasına gerekçe olarak; ikincil piyasadaki arz ve talep güçlerinin bazen yetersiz olduğunun düşünülmesi, ihraççının şöhretinin zarar görmesini engelleyerek yatırımcıların gelecekte yapılacak ihraçlara da katılmasının sağlanması, yatırımcıların en azından başlangıçta, ihraç edilen hisse senetlerinin bir piyasasının olacağına ilişkin güvenlerinin oluşturulması gösterilmektedir.
Burada ilk olarak sorulması gereken sorular; fiyatı stabilize etme uygulaması çerçevesinde yöneticilere yasalara uydurulmuş olarak bir fiyat manipülasyonu ve kazanç olanağı yaratılıp yaratılmadığı, ihraççının şöhretinin korunmasının ve yöneticilerinin zenginleşmesinin olası etkili piyasa güçleri ve bu güçlerin arkasındaki yatırımcılar pahasına sağlanıp sağlanmadığı, stabilizasyonda taban ve tavan fiyatı belirleme kriterlerinin neler olduğu, bunların ölçülebilir olup olmadığı, stabilizasyona ihtiyaç olduğunu düşündüren piyasa güçlerinin etkinsizliğinin nasıl ve neye göre ölçüldüğü, tutarlı olmak için piyasa güçlerinin etkinsiz göründüğü her durumda stabilizasyona izin verilmesi gerekip gerekmediği, kota alınma öncesinde yönetici tarafından “yaratılan” piyasa güçlerinin neden etkin olmadığının sanıldığı, piyasa güçlerinin etkin olmadığından kotasyon tarihinde nasıl emin olunabileceği ve etkinliğin nasıl ölçülebileceğidir.
Bir menkul kıymetin fiyatını yapay bir seviyeye yükseltmekten bahsedildiğinde, yapay fiyat kavramını da tanımlama ihtiyacı doğmaktadır. Yapılan işlemlerin fiyatı doğru seviyesinden uzaklaştırması durumunda yapay olduğu ileri sürüldüğünde ise, bu kez doğru, gerçek fiyat seviyesinin ne olduğu problemi ile karşılaşılmaktadır. Doğru fiyat seviyesinin uzun dönem arz ve talep koşullarını yansıtan fiyat seviyesi olduğu kabul edilirse, işlemlerin fiyatı etkilememesi ya da kısa dönem arz ve talep koşullarını yansıtması, işlem yapan kişinin fiyatla ilgili belli bir beklentisi sebebiyle işlem yapması fakat inancının yanlış olması sebebiyle fiyatın ters yönde hareket etmesi ve sonucunda fiyatın değişmesi gibi durumlar problem yaratacaktır. Fiyatların doğru seviyesinin “hisse senediyle ilgili bilgilerin tamamının kamuya açıklandığı durumdaki seviye” olarak tarif edilmesi de işlem yapan kişinin vekillik gibi bilgi verme yükümlülüğünü doğuran bir pozisyonunun olmaması durumunda bilgiyi açıklaması gerekmeyeceğinden genel nitelikte olmayacaktır.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşıldığı üzere, manipülasyonun objektif bir tanımı bulunmamaktadır. Manipülasyonla ilgili anlam ifade eden tek tanım da subjektiftir ve işlem yapan kişinin niyetine odaklanmaktadır. Manipülatif işlemler kötü niyetle yapılan kazançlı işlemler; diğer bir deyişle, aşağıdaki koşulları sağlayan işlemler olarak da ifade edilebilir:
işlemler fiyatları belli bir yöne hareket ettirmek, yöneltmek niyetiyle yapılmış olmalıdır.
işlem yapan kişinin, kendisi bu işlemleri yapmadığı takdirde fiyatların bu yöne gideceğine dair hiçbir inancı olmamalıdır.
sonuçta elde edilen kar işlem yapan kişinin sahip olduğu fiyata etki edici nitelikteki bir bilgiden değil, tamamen kendisinin fiyatları yönlendirebilme konusundaki becerisinden doğmalıdır.
Yukarıda anlatılanların ışığında manipülasyon; “kar elde etmek veya zarardan kaçınmak amacıyla sermaye piyasası araçlarının fiyatını yapay bir seviyeye getirebilmek için fiyatının ve bu kapsamda piyasasının yapay olarak kontrol edilmesi ve etkilenmesine yönelik çabalar”; manipülatif hareket ise; “bir sermaye piyasası aracının piyasasını ve fiyatını yapay bir şekilde kontrol ederek aksi halde, piyasanın serbest arz ve talep koşulları altında oluşacak fiyatın altında veya üstünde bir fiyatı oluşturma ve menkul kıymeti bu fiyattan işlem görmeye zorlama girişimi” olarak tanımlanabilmektedir.
Manipülasyon kavramına ilişkin olarak Amerika Birleşik Devletlerindeki temyiz mahkemesi içtihatlarında aşağıdaki tanımlara da rastlanmaktadır:
Manipülasyon esas itibariyle, menkul kıymet piyasaları ile ilgili kullanıldığında, bir sanat terimini ifade etmektedir. Dolayısıyla yaratıcılık gerektirmektedir. Yöntem konusunda sınır konamaz. Kavram, piyasa faaliyetlerini yapay şekilde etkileyerek, yatırımcıları yanlış yönlendirmeyi amaçlayan muvazaalı satış, eşleştirilmiş emirler gibi uygulamalara karşılık gelmektedir (Santa Fe Industries Inc. v. Green Davası, 1977).
Manipülasyon “bilerek ve isteyerek, menkul fiyatlarını kontrol etmek veya yapay şekilde etkilemek suretiyle yatırımcıları aldatmayı veya dolandırmayı amaçlayan davranışları” ifade eder (Ernst and Ernst v. Hochfelder Davası, 1976).
Amerika’da yargıya intikal eden değişik manipülasyon vakalarına müdahil olarak katılan kamusal düzenleyici organ SEC’in iddialarında manipülasyon vakaları aşağıdaki şekillerde değerlendirilmektedir:
Esas itibariyle, serbest arz ve talep güçlerine amaçlı/kasıtlı müdahale manipülasyondur (01.08.1995, Pagel Davası).
“Manipülasyon, tüm yatırımcıların dayanakları olan fiyatlama sürecinin kalbine bir darbedir. Serbest piyasanın dürüstlüğünü ve temellerini hedef almaktadır. Bu nedenle, menkul kıymet yasalarının temel amaçlarına karşı gelmektedir” (Pagel Davası, 1985).
Mevcut ve potansiyel yatırımcıların, aktivite gördüklerinde, bunun gerçek bir faaliyet ve/veya işlem olduğunu varsaydıklarını kabul etmek gerekir. Keza ödedikleri veya kabul ettikleri fiyatın, gerçek arz ve talebin, sekte vurulmamış karşılıklı etkileşimi ile belirlendiğini ve pazar mahallinin müşterek yargısını yansıtan bir sinyal olduğunu varsayarlar. Manipülasyon uygulamaları, bu bekleyiş ve varsayımları boşa çıkarır. Gerçeğin yerine görünüşte olanı ikame eder. Kusur, piyasanın çarpıtılması/tahrif edilmesi ve piyasanın sahnede sergilenen bir oyuna çevrilmesidir (Mali tablolarda yer verilmemiş bir dipnot dolayısıyla açılan Edward J. Mawod and Co. davasında, 1977).
Manipülasyon, Muvazaalı Satış (Wash Sale), Eşleştirilmiş Emirler (Matched Orders) ve diğer yapay vasıtalara başvurulmaksızın da gerçekleştirilebilir. Alıcı ve satıcıların kombine bir yansıması olan piyasanın karakterini bozmak üzere aktivite yaratma, fiyat düşüşünü önleme, fiyatı yükseltme veya düşürme ve piyasayı sahnede sergilenen bir oyuna çevirme arzusuna dayalı gerçek alış ve satışlar da manipülasyondur (Holser, Stuart and Co. davası, 1949).
III.1. Manipülasyonun Sınıflandırılması
Manipülatif hareketler; kullanılan metotlara göre, yapılan aktivitenin altında yatan amaca göre ve katılımcılara göre sınıflandırılabilmektedir.
III.1.1. Manipülasyonun Kullanılan Metotlara Göre Sınıflandırılması:
Manipülatif Metodlar
Göz boyamak: (painting the tape); bir menkul kıymette işlem gerçekleştirildiği ya da fiyat hareketi olduğu izlenimini vermek için kamuya açıklanan bir dizi işlem yapmaktır.
Bu kategoriye giren işlemler, emirlerin eşleştirilmesi veya takas maksatlarıyla yapılan işlemler olmayıp manipüle edilmek istenen kıymette hacim yaratarak hisse senedinin işlem hacminin yüksek olduğu görüntüsünü vermek, yanıltıcı bir piyasa görüntüsü yaratarak menkul kıymetin piyasasını olduğundan farklı göstermek veya krediler vb. konularla ilgili amaçlar için menkul kıymetin piyasa fiyatını değiştirmek üzere yapılır.
Muvazaalı işlemler: (wash sales); bir menkul kıymetin ya da türev ürünün sahipliğinde gerçek anlamda değişiklik yaratmayan işlemler yapmaktır.
Karşılıklı işlemler: (improper matched orders); hem alış hem de satış emirlerinin sisteme aynı zamanda, aynı fiyat ve miktarda fakat bu amaçla birlikte hareket eden farklı katılımcılar tarafından girilmesidir.
Fiyat teklifini yükseltmek: (advancing the bid); bir menkul kıymet ya da türev ürünün fiyatını yükseltmek amacıyla, bu kıymet ya da türev ürün için verilen fiyat tekliflerini yükseltmektir.
Pompalayıp boşaltmak: (pumping and dumping); gittikçe artan fiyatlardan alım yapmak, ardından bu kıymetleri piyasaya yeni girenlere daha yüksek fiyatlardan satmaktır.
Kapanışı belirlemeye çalışmak: (marking the close); menkul kıymetleri ya da türev sözleşmeleri kapanış fiyatını etkileme çabasıyla piyasanın kapanışında ya da kapanışa yakın alıp satmaktır.
Köşeye sıkıştırmak: (cornering); gerek menkul kıymetler gerekse türev ürünlerle ilgili piyasalarda kontrolü ellerine geçiren kişilerin, bu pozisyonlarını fiyatları çarpıtmakta kullanarak açığa satış yapan kişilerin yükümlülüklerini kendi yararlarına değiştirdikleri yüksek fiyatlardan yerine getirmelerine sebep olmalarıdır.
Sıkıştırma: (squeeze); bir menkul kıymette yaşanan arz daralmasında, talep tarafını kontrol ederek avantaj elde etmek ve piyasadaki sıkışıklığı istismar ederek yapay fiyatlar oluşturmak için kullanmaktır.
Görüleceği üzere, “cornering”de manipülatörün kendi çabaları sonucunda piyasada bir sıkışıklık yaratması ve bunu kendi yararına kullanması, “squeeze”de ise piyasadaki sıkışıklığı pozisyonunu kullanarak suistimali söz konusudur.
“Kaynar Kazan” teknikleri; (boiler room); çok sayıda satıcı tarafından telefonla ya da mektupla belli bir ihraççıya ilişkin menkul kıymetlerle ilgili olarak yoğun bir şekilde satış kampanyası yapılmasını içerir. Dayanaksız öngörüler, yanıltıcı mektuplar, tecrübesiz ve denetlenmeyen yetkili temsilcilerce bu amaçla yapılan telefon görüşmeleri (“cold calls”) gibi sert satış yöntemleri kullanılır.
Medya, internet veya diğer yollarla yalan/yanlış veya yanıltıcı bilgilerin yayılması: (disseminating false or misleading information) bu tipteki açıklamalar ilgili menkul kıymet, türev ürün ya da bağlı olduğu menkul kıymetin fiyatını, açıklamayı yapan kişinin elinde tuttuğu pozisyon veya yapmayı planladığı iş için uygun seviyeye taşımak maksadıyla yapılırlar.
İnternet aracılığıyla yapılan manipülasyona ilişkin en dikkat çekici vakalardan biri 25 Ağustos 2000 tarihinde gerçekleşen Emulex vakasıdır. Bu olayda 30 dakikadan daha kısa bir süre içerisinde piyasa kapitalizasyonunun yaklaşık %60’ı (2.5 milyar dolar) kaybedilmiştir.
İnternet aracılığıyla piyasayı manipüle etmek için ;
internet’ten tüyolar verilebilir, reklam yapılabilir, yalan bilgiler yayılabilir.
Eski manipülatif şemalar (örneğin “pompala boşalt” gibi) internet teknolojisiyle birleştirilerek kullanılabilir.
chat room”lardan yararlanılabilir.
sahte kimlikler kullanılabilir.
“pegging”, “capping”, “parking”, yasalar hilafına “stabilizing”, “fixing” işlemleri yapılması: Ülkemiz mevzuatında ihraççıların yapabilecekleri işlemler arasında yer almayan “stabilizing-stabilizasyon işlemleri” yasalarla belirlenen durumlar haricinde yapıldığında uluslararası arenada da manipülatif bir faaliyet olarak adlandırılmaktadır.
Sayılan diğer kavramlar aşağıda kısaca tanımlanmaktadır:
Pegging: bu işlem, manipüle edilmek istenen menkul kıymetin piyasa fiyatını belli bir seviyenin üzerinde tutmak için o menkul kıymetten dikkati çekecek derecede büyük miktarlarda alış yapmak ve/veya piyasaya o kıymetle ilgili olarak büyük alış emirleri girmek anlamına gelmektedir.
Capping: bu işlem, manipüle edilmek istenen menkul kıymetin piyasa fiyatını belli bir seviyenin altında tutmak için o menkul kıymetten dikkati çekecek derecede büyük miktarlarda satış yapmak ya da sisteme (cari piyasa fiyatının üzerindeki bir fiyattan verilip) gerçekleşmeden pasifte bekleyen büyük miktarlı satış emirleri girmek anlamına gelmektedir.
Parking: Üç şekilde tanımlanabilmektedir.
Fiyatın manipülasyonu ile ilgili olarak Parking;
Hisse senetlerini piyasadan uzak tutarak fiyatın düşmesinin önüne geçmek anlamına gelmektedir. Kendisinin veya müşterilerinin hesaplarında bulunan hisse senetlerini elinde tutamayacak duruma gelen bir broker’ın bu hisse senetlerini takas tarihinden önce geri alacağı şeklinde bir anlaşmayla başka bir broker ya da müşteriye satmasıdır.
Net Sermaye ile ilgili olarak Parking;
Sıklıkla bir broker’ın net sermaye pozisyonunu iyileştirmek maksadıyla yapılmaktadır. Menkul kıymetler bir başka broker’a satış adı altında verilmekte ve sonra tekrar geri satın alınmaktadır.
Aracılık yüklenimi ile ilgili olarak Parking;
Bir yüklenicinin dağıtımı tamamlayamayarak aracılık yüklenimini yerine getiremediği durumda, sıklıkla broker’ın bu menkul kıymetleri kendi müşterilerinin hesabında bekletmesi ve daha sonra bu hisse senetlerinin piyasaya satılarak bu hesaplardan çıkartılması şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Scalping; yatırım danışmanı benzeri bir pozisyonu olan kişinin o menkul kıymeti başkalarına tavsiye etmeden önce kendisinin satın alması, ardından kendi tavsiyesini takiben artan piyasa fiyatından yararlanarak karlı bir şekilde bu hisseleri satmasıdır.
Cross Trades; bir broker’ın aynı menkul kıymetle ilgili emirleri tutarak, hem alım hem de satım emirlerini aynı anda gerçekleştirdiği işlemlerdir. Büyük miktarlı blok emirlerin sıklıkla çapraza düşmesi durumunda bu çaprazlaşma manipülatif nitelikte ve fiyat hareketlerini etkilemek ya da hacim oluşturmak maksadıyla gerçekleştirilmiş olabilir.
Flips; bir ofisin müşterilerine bir hisse senedini satmasını önerdiği sırada diğer ofisin müşterileri için bu kıymetleri satın almasıyla gerçekleşmektedir. Bu durumda senetler bir ofisteki müşterilerden diğer bir ofisteki müşterilere geçmektedir. Firma alış ve satış fiyatları arasındaki “spread”den; broker’lar da komisyonlardan kazanç sağlamaktadır.
“flips” faaliyeti Türk Sermaye Piyasası Mevzuatında Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri:V, No:46 sayılı “Aracılık Faaliyetleri ve Aracı Kuruluşlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliği” kapsamında yasaklanmış bulunmaktadır.
Free Riding; hisse senetlerini, onlar için bir ödeme yapma niyeti olmadan veya sadece takas tarihinde fiyat yükselirse ödemek niyetiyle satın almayı ve böylece bu senetlerin alış fiyatından daha yukarıda bir fiyata satılarak satıştan edinilenlerle alım yükümlülüğünün karşılanmasını ifade etmektedir.
Front Running; bir menkul kıymette blok halinde yapılacak olan bir işlemi önceden öğrenerek, kamuya açıklanmamış bu bilgiyi kullanıp kar sağlamak anlamına gelmektedir. Bu bağlamda fiil “içeriden öğrenenlerin ticareti” suçuna da yaklaşmaktadır.
Overhang on a market: gerçekleşmeyerek piyasada “asılı kalan”, bekleyen emirler fiyat üzerinde düşüş yönünde bir baskı oluşmasına sebep olabilir. İşlem yapan diğer kişileri ya da borsa spesiyalistlerini büyük miktardaki hisse senedini limit bir fiyattan satmaya maruz bırakmak, diğerlerinin o malı satın almaktan kaçınmalarına sebep olur. Çünkü fiyatta küçük bir artışın olduğu her seferde o büyük hisse blokunun kalan kısmının satılması fiyatı aşağıya sürecektir ve daha yüksek fiyattan satın alan kişinin zarara uğramasına sebep olacaktır. Bu sebeple, piyasada bekleyen bu kıymetlere ilişkin emirler iptal edilene ya da gerçekleşene kadar piyasa fiyatı aşağıda kalacaktır.
“Uykudaki” bir halka açık şirketin halka açılmamış bir ihraççıyla birleşmeye gitmesinin manipülatif maksatla kullanılması: (merger of dormant public shell company with non-public issuer); bu yöntemde, hisse senetleri daha önce halka arz edilmiş olmakla birlikte iflas durumunda ya da “uykuda” olan -yani çok az işlem gören- bir şirketin bulunarak piyasaya sokulmak istenen belli bir varlığa sahip asıl şirketle birleştirilmesi, “uykudaki” şirketin hisse senetleri daha önce halka arz edilmiş ve tescil edilmiş olduğundan, destekçilerin ve içeridekilerin tescil muafiyetini kötüye kullanarak hisse senetlerini tekrar tescil ettirmeden aktif bir piyasa yaratmak istemeleri söz konusudur. Bazen menkul kıymetler yasalarla çatışmamak için tescil edilse de paranın kazanıldığı manipülatif aşama devam etmektedir.
Türk Sermaye Piyasası Mevzuatına göre şirket birleşmeleriyle ilgili olarak, taraflardan birinin halka açık olması halindeki birleşmeler çerçevesindeki hisse senedi ihraçlarında da kayda alınma için Sermaye Piyasası Kurulu’na başvurulması gerekmektedir.
Yukarıda bahsedilen yöntemler ülkemizde “piyasa dilinde” şu şekillerde adlandırılmaktadır.
Keriz Silkeleme: Özellikle piyasa değeri düşük olan hisse senetlerinde gerçekleştirilmektedir. İlgili hisse senedi alım gücü yüksek olan bir ya da birkaç kişi tarafından yavaş yavaş satın alınmaya başlanmakta, piyasadaki hisse senetlerinin sayısı azaldıkça değerleri de yükselmektedir. Yükselişi gören diğer küçük yatırımcılar da bu hisse senedini almaya yönelmekte, manipülatör fiyatı istediği yere çekmeyi başardığında elindeki “malları” bir anda boşaltmakta ve “kağıt dibe vurmaktadır”.
Burada arzı daraltmaya ilişkin klasik “cornering” yönteminden bahsedilmektedir. Manipülatörün bu yöntemi “yalan haber yayma” gibi yöntemlerle birleştirmesi ya da hisse senedinin fiyatını gerçekte örneğin 7,000 TL’ye çekmeyi düşündüğü halde piyasaya 10,000 TL’ye çıkartmayı düşündüğü gibi bir haberi yayarak henüz bu harekete dahil olmamış diğer küçük yatırımcıları da “kağıttan çıkma”ya daha çok zaman olduğu ve kazanç imkanının sürdüğüne inandırarak hareketin içine çekmeye çalışması mümkündür.
Doldur Boşalt: Yukarıda bahsedilen “keriz silkeleme” yönteminin kısa vadeli şeklidir. Gelen taleplerle bir anda fiyat artar, ardından aniden gelen satışlarla fiyat dibe vurur.
Yalan Haber Yayma: Herkesin “tüyoya” aç olduğu bu piyasada özellikle “büyük spekülatörler”in söyledikleri herkesin dikkatini çekmektedir. Bu yöntemin uygulanmasında dergilerden de yararlanılabilmektedir. Sermaye Piyasası Kurulu’nun belli hisse senetlerinde alım yaptıktan sonra haftalık bir dergide bu senetlerle ilgili asılsız yorum, haber ve piyasa söylentileri yazan, bu yazının ardından satış işlemleri gerçekleştirerek hazırlanıp yayınlanmasında önemli ölçüde sorumluluk ve pay sahibi oldukları yanlış ve kaynağı olmayan haber ve yorumlardan menfaat sağlama saiki ile işlem yaptıkları belirlenen ilgili derginin Yazı İşleri Müdürü ve Borsa Editörünün bu faaliyetlerinin Sermaye Piyasası Kanunu’nun 47/A-3 maddesi kapsamında incelenmesi neticesinde bir suç duyurusu bulunmaktadır. Burada bahsedilen vaka aynı zamanda “scalping” tabir edilen metot kapsamında da düşünülebilmektedir.
Yabancılar Geliyor Söylentisi: Bu söylenti küçük yatırımcıları “ateşleyecek”, kolayca aldanmalarına sebep olacaktır.
Kol Kesme: Bu yöntem aracı kurumların birbirlerine komplosu şeklinde gerçekleşmektedir. Bu defa “canı yanan” taraf küçük yatırımcı değil, aracı kurumdur. Açığa satış yapan kurumun gün içinde mecburen alım yapacağını düşünen bir diğer aracı kurum fiyatı alımlarıyla bilerek yükseltmekte, açığa satış yapan taraf ise düşmeyen ve hatta yükselen hisse senedini mecburen yüksek fiyattan satın almaktadır. Silahın ters teptiği bu durumda açığa satan aracı kurum bir nevi “kendi kazdığı kuyuya kendisi düşmektedir”.
Çıtır Yapma: Gün içerisinde al sat yaparak kazanç elde etmeye çalışmak, piyasada “çıtır yapmak” olarak tabir edilmektedir.
III.1.2. Manipülasyonun amaçlarına göre sınıflandırılması:
Manipülatif hareketin temel amacı gerçekleştirilen işlemler sonucunda para kazanmaktır. Bu genel amaca ulaşabilmedeki yan amaçlar arasında şunlar sayılabilir:
bir menkul kıymetin veya türev sözleşmenin fiyatını veya değerini etkilemek
(Böylece manipülatör daha düşük fiyattan alım, daha yüksek fiyattan satım yapma, birleşme, devralma gibi işlemleri ve diğer büyük çaplı işlemleri etkileyebilme imkanına kavuşacaktır),
bir endekste yer alan menkul kıymetin fiyatını etkilemek (bu şekilde endeksi manipüle edebilecektir),
halka arzlarda onay fiyatını etkilemek,
şirketlerin birleşmesiyle ilgili olarak fiyat/çevrim oranını etkilemek,
take-over teklifleri ile ilgili olarak bir menkul kıymetin fiyatını etkilemek,
diğer şahısları alım satım yapmaya yöneltmek,
kurumsal yatırımcıların hesaplarını ve bilançosunu etkilemek,
kreditörler tarafından yapılmaya zorlanılan satışların limitini etkilemek,
finansal tavsiyeleri veya yatırım kararlarıyla ilgili izlenimleri etkilemek.
III.1.3. Manipülasyonun katılımcılara göre sınıflandırılması:
menkul kıymetleri ihraç eden kişiler, ihraççılar
piyasa katılımcıları
piyasa aracıları
yukarıdakilerin herhangi bir bileşimi
IV. MANİPÜLASYONUN ARAŞTIRILMASI VE ORTAYA ÇIKARILMASI FAALİYETLERİ
IV.1. Manipülasyonu Ortaya Çıkarmada Yararlanılan Yöntemler
A. Piyasa Gözetimi:
Gözetimin amacı piyasadaki işlemleri takip etmek ve hatalı bir oluşum durumunda engellemeye yönelik faaliyetlerde bulunabilmektir.
Piyasa gözetimi faaliyeti adı altında şirketlerin ortaklık yapısına ve kontrolünü elinde bulunduran kişilere ilişkin bilgilerin dosyalanması ve gözetim sistemleri yer almaktadır.
Şirketlerin ortaklık yapısına ve kontrolünü elinde bulunduran kişilere ilişkin bilgilerin edinilmesi ve saklanması kimlerin hisse senedini manipüle edecek durumda olduğunun ve manipülasyondan kimlerin dikkat çekecek düzeyde kar elde edebileceğinin bulunmasında yardımcı olması sebebiyle önem arz etmektedir.
Gözetim sistemleri ise borsaların dürüst ve düzenli piyasalar olarak faaliyet gösterebilmelerini sağlamak amacıyla gerçekleşen işlemlerin izlenmesini, piyasanın genelinden sapma gösteren ve halihazırdaki bilgiler ve piyasa göstergeleriyle açıklanamayacak gelişmelerin, bunun yanısıra işlem yapan kişilerin pozisyonları ve piyasa katılımcılarının potansiyel birlikte hareketlerinin tespiti ve raporlanması amaçlarına yöneliktir. Gözetim sistemlerinin piyasadaki değişmeler ve teknolojik gelişmelere ayak uyduracak şekilde dizayn edilmesi gereklidir. Bilgiye erişmede en avantajlı pozisyonda olmaları sebebiyle borsalar önemli bir gözetim fonksiyonu görebilmektedir.
İnternet ve Genel Olarak Medyanın Gözetimi
Kamuya ulaştırılan bilgilerin gözetimi medyayı da (gazeteler, dergiler, TV, şirket haberlerine ilişkin diğer yayınlar, analistlerin araştırma raporları vs.) içermelidir. İncelenecek bilgiler bir kıymetin fiyatını etkileyebilecek nitelikteki “tout-tüyo” tabir edilen övücü yazıların yanısıra yalan, yanlış, yanıltıcı bilgiler de olabilir. Buna ek olarak, özellikle menkul kıymetler açısından bakıldığında internet, aynı anda çok büyük bir kitleye ulaşabilme özelliği sebebiyle özel bir ilgi ve gözetim yeteneği gerektirmektedir. İnternette bilgilerin yayılma ve değişme hızı düzenleyicilerin olayın kaynağını ortaya çıkarmasını ve kanıtları muhafaza etmesini güçleştirmektedir.
VI.2. Manipülasyonu Kanıtlamak İçin Gerekli Bilgilerin Toplanması ve Muhafazası
Borsalar, aracı kurumlar ve diğer sermaye piyasası kuruluşları tarafından tutulan kayıtlar
Manipülatif faaliyetlerle ilgili olarak aşağıda sayılan tipteki kanıtların incelenmesi, dikkate alınması gerekmektedir:
· manipüle edilmek istenen menkul kıymetin, türev ürün ya da türev ürünle ilişkili kıymetin işlem kayıtları, alış satış ordinoları, konfirmasyonlar, aylık hesap durumu belgeleri, nakit ve hisse senedi transferleri ve diğer ilgili dökümanlar,
· bunlara ek olarak takas organizasyonlarından ve merkez emanetçilerden alınabilecek datalar (menkul kıymetlerle ya da türev ürünlerle ilgili pozisyon sahiplerinin ve yarar sahiplerinin belirlenmesi, gerçekleştirilen emirlerin hangi müşterilerin yararına yapıldığının tespiti açısından önemlidir),
· eğer ulaşılabiliyorsa, potansiyel olarak manipülatif faaliyete dahil olmuş olabilecek olan kişilerin telefon kayıtları.
İnternetin dahil olduğu vakalarda araştırmacının ISP’lere (İnternet Service Provider) veya e-mail yollayıcıları ve alıcılarıyla ilgili web sayfalarının “author”larına da başvurma ihtiyacı olabilir.
Şüphelenilen işlemlere ilişkin olarak borsaların tuttuğu kayıtlar da önemli bir bilgi kaynağıdır. Eğer alınabiliyorsa Self-Regulatory Organisations-SRO’ların (kendi içlerinde düzenlemeleri olan kuruluşların) verileri de yararlı olacaktır. Bu datalardan, aşağıdaki raporlara ve analizlere de ulaşılabilmektedir:
piyasa yapıcının fiyat hareketlerine ilişkin rapor (kotasyondaki değişmeleri, geniş “spread”leri, yapılan kapanışları, diğer piyasa yapıcıları yönlendiren piyasa yapıcısı ve sık yapılan kapanış kotalarını görmek için),
yüksek fiyattan alış, düşük fiyattan satış teklifleri,
raporlanan toplam işlem hacmini ve her piyasa yapıcı tarafından raporlanan işlem hacimlerini gösteren raporlar (günlük, haftalık veya üç aylık dönemlerde),
etkilenen her işlemi, işlemin “inside quote” ile (örneğin; en yüksek alış, en düşük satış) gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini belirlemek üzere karşılaştırılan raporlar,
hisse senedi izleme raporları,
“Marking the close” alarmları (eğer bir menkul kıymetin kapanış fiyatı belli bir zaman periyodu için belirlenmiş parametrelerin dışında oluşursa alarm verecek sistem).
Türev ürünlere ilişkin incelemelerde bunlara ek olarak sözleşmelerin fiyatlandırılması, gerçekleşen işlemlerle ilgili bilgiler (işlem tarihi, miktar, vade, taraflar, fiyat gibi), piyasa üyelerinin ve eğer pozisyonları belli bir seviyenin üstündeyse piyasa katılımcılarının pozisyonlarına ilişkin bilgiler, ilk müşteriye varana dek her pozisyon alanın kimliği, pozisyonun büyüklüğü vb. nin yanısıra, ulaşılabilir olduğu takdirde OTC pozisyon bilgileri ve işlem bilgileri de istenebilmektedir.
Banka Kayıtları
Bu kayıtlar manipülatif faaliyete katılanlar arasında başka bir şekilde fark edilemeyecek borç-alacak, kar paylaşımı gibi ilişkileri, rüşvetleri ve karşılıklı finansman olaylarını açığa çıkarabilir. Banka kayıtları aynı zamanda manipülasyonun sonraki safhalarının izini sürmekte, dondurma ve durdurma gibi işlemlerde kolaylık sağlamaktadır.
Telefon Kayıtları
Hesap sahipleri-yarar sahipleri; aracılar-müşterileri arasındaki telefon kayıtlarının ele geçirilmesi de başka şekillerde ortaya çıkarılamayacak “manipülasyon amaçlı birlikte hareketin” ortaya konulmasında önemlidir.
IV.3. Edinilen Bilgi ve Belgeler Kapsamında Araştırmaların Yapılması:
Manipülasyonun Varlığının Kanıtlanması
Manipülasyon suçunun unsurları ve yararlanılan kanıtlar farklı yargı bölgelerinde farklılıklar göstermektedir. Piyasaların düzenli olmasını sağlamak ve manipülasyon karşıtı yasalar ile manipülasyonu önlemek durumunda olan borsaların bir kısmının araştırma yapma ve kuralları ihlal eden üyelere disiplin müeyyideleri uygulama imkanları da vardır.
Manipülasyonun ortaya çıkarılmasında izlenebilecek aşamalar aşağıda anlatılmaktadır:
“Yapay Fiyat”ın veya “Fiyata Etki”nin Araştırılması
Eğer bir menkul kıymetin fiyatı, işlem miktarı veya her ikisi birden aniden artış gösterirse, bu durumda manipülatif aktiviteden şüphelenilecek ve araştırmacının menkul kıymetin piyasasına ve fiyatına ilişkin birtakım analizler yapması ve bu değişimlerin sebebini bulması gerekecektir.
Bu aşamada araştırmacı öncelikle, söz konusu menkul kıymetin yeni ihraç edilmiş ya da uzun zamandır işlem görmekte olan bir menkul kıymet mi olduğunu belirlemeli, eğer daha önceden halka arzedilmiş bir menkul kıymet söz konusuysa ilgili kıymetin daha önceki fiyat ve miktar hareketlerini de incelemeli ve yaşanan hareketlerin söz konusu hisse senedi için normal sayılıp sayılmayacağını ortaya koymalıdır.
Fiyatla ilgili incelemenin bir diğer ayağı ise, fiyatın en yüksek seviyesindeyken kaç olduğu ve bu fiyat seviyesiyle ilgili mantıklı bir açıklamanın olup olmadığıdır. Eğer hareketin incelendiği dönemde şirkete ilişkin olumlu açıklamalar yapıldıysa fiyat hareketinin bununla ilişkili olup olmadığı anlaşılmaya çalışılacaktır. Eğer fiyat ve miktar hareketlerinin yaşandığı dönemde bu tip bir açıklamaya rastlanmıyorsa, bu kez de şirketle ilgili tüm haberlerin kamuya açıklanıp açıklanmadığı yönünde bir araştırma yapılacak ve bu yönde de bir bulguya rastlanmıyorsa, hisse senedindeki fiyat ve miktar hareketlerinin piyasada yoğun işlemleri olan yatırımcıların piyasaya giriş çıkış ve alış satışlarıyla ne derece ilintili olduğu bulunmaya çalışılacaktır. Araştırmacı bu sırada piyasanın ve incelenen şirketin ait olduğu sektörün genelinde yaşanan gelişmeleri de gözden kaçırmamalıdır. Yaşanan fiyat değişikliklerinin yapay olduğu ortaya konulmak istendiğinde ise eğer manipülasyon yaptığından şüphelenilen kişinin işlemleri olmasaydı fiyatın ne yönde olacağını belirleme yönünde bir çalışma yapılması gerekecektir.
Türev ürünlerle ilgili araştırmalarda da benzer bir prosedür izlenmekte olup bu kez türev ürünlerde karşılıklı pozisyonların kimlerin elinde olduğu ve talep ve teslimatla ilgili faktörlerin de dikkate alınması gerekecektir.
Arz ve Talep Yasalarındaki Muhtemel Tahrifatın Araştırılması
Bu aşamada öncelikle potansiyel manipülatörün piyasa fiyatını ve işlem hacmini etkileme gücü olup olmadığı belirlenmelidir.
Bu güç aşağıda sayılan faktörlerden kaynaklanabilir:
manipülatörün bir menkul kıymetin, türev sözleşmenin bağlı olduğu varlığın arzını kontrol edebilmesinden,
türev ürünlerdeki pozisyonlarının büyüklüğünden,
veya basitçe piyasaya ulaşabilme gücünden (direkt olabileceği gibi internet ya da başka aracılar yoluyla da olabilmektedir).
Bu maddeleri ayrıntılı olarak inceleyecek olursak;
Arzın kontrol edildiğinin kanıtlanması:
Bu durumu ortaya koymak için arz miktarını, bu miktarın ne kadarının işlem gördüğünü veya görebilir nitelikte olduğunu veya o menkul kıymetin ya da türev ürünle ilgili varlığın piyasa katılımcılarına ne oranlarda dağıldığını tespit etmek gereklidir. Örneğin bir kıymetin likiditesi azaldıkça, kişilerin arzını kontrol etmeleri kolaylaşacak ve bunun için de ihraç edilmiş olan sermayesinin çok büyük bir kısmına sahip olmaları gerekmeyecektir. Bir menkul kıymet ya da varlık ile ilgili olarak arzı kimin kontrol ettiğini belirlemek için işlem kayıtlarını incelemek ve “nominee” (kullanılan, kontrol edilen, aracı) hesaplardaki isimlerin arkasında kimin olduğunu araştırmak gerekecektir.
Manipülasyon vakaları halka açıklık oranının ve dolaşımdaki senetlerin miktarının yüksek olduğu, fakat manipülasyon şüphelisinin dolaşımdaki bu senetlerin halka akışını sınırlamak maksadıyla birtakım işlemler yaptığı ve piyasadaki bu senetleri gerçekte belli bir gruba ya da gruplara dağıttığı durumlarda da söz konusu olabilir.
Menkul kıymetlerle ilgili olarak arzın kontrol edildiğinin gösterilmesi;
Manipülatörlerin bir hisse senedinin arzını kontrol etmede kullandıkları yöntemler aşağıda kısaca anlatılmaktadır:
· sıklıkla kullanılan yöntem manipülatörün “uykudaki” bir şirketi (“public shell” veya “dormant company”) ele geçirmesi ve bunu kontrolleri altındaki bir başka şirketle birleştirmesidir.
· manipülatör halka açık bir şirketin kontrolünü daha birincil halka arzlarda (IPO, Initial Public Offering) da eline geçirebilir. Piyasayı yönetme, kontrol etme ve o kıymeti desteklemek için gerekli materyallerin kullanılması sayesinde, piyasa yapıcı ve destekçi menkul kıymetin fiyatını manipüle edebilecek duruma gelir.
· Eğer manipülasyon ihraççının yönetimi tarafından gerçekleştiriliyorsa, ya da manipülatör yönetimle çok yakın bir şekilde çalışıyorsa, manipülatörler yönetimin büyük oranlardaki hisse senedini kendilerine ve kullandıkları hesaplara ihraç etmesine sebep olabilirler. Bu şekilde tescilden kaçınılarak tescil muafiyeti de kötüye kullanılır. İhraç edilen hisse senetlerini almak için gereken fonların sıklıkla manipülatör tarafından sağlandığı “nominee” hesap sahiplerinin çoğu manipülatif bir faaliyete katıldıklarını bilmemekte, aksine manipülatörün kendilerine çok önemli bir fırsat sağladıklarını düşünerek o satmalarını söyleyene dek bu senetleri ellerinde tutmaya razı olmaktadırlar.
Türev ürünlerle ilgili olarak arzın kontrol edildiğinin gösterilmesi;
Türev piyasaları da içeren bir corner’ın olması durumunda bir varlığın arzının veya nakit piyasasının kontrolünü ele geçiren piyasa katılımcısı ya da katılımcıları tuttukları bu pozisyonları, aldıkları short pozisyonlardan kaynaklanan yükümlülüklerini ifa etmeleri gereken diğer yatırımcıların pozisyonlarını kendilerinin dikte ettikleri yapay fiyatlardan kapatmalarına sebep olmada kullanacaklardır.
Varlıkla ilgili arzın kontrol edildiğini göstermek için, araştırmacının manipülasyon şüphelisi tarafından elde tutulan ya da kontrol edilen varlık arzını belirlemeye de; manipülatör tarafından borsalarda ve OTC piyasalarda direkt ya da indirekt olarak tutulan uzun pozisyonları araştırmak kadar ihtiyacı vardır.
Bunların yanısıra bir katılımcı bir türev sözleşmenin ya da bağlı olduğu varlığın fiyatını, arzını kontrol etmeden, o varlıkla ilgili doğal bir kıtlıktan kaynaklanan piyasa sıkışıklığını şiddetlendirerek de potansiyel olarak manipüle edebilir. Böyle bir squeeze’de (sıkıştırmada) manipülatörün türev piyasadaki “long pozisyonunu” yükselterek fiyatları etkileyebilmesi söz konusudur. Short pozisyonda olanlar teslim dönemine girdikleri ve teslimatı bekleyen long pozisyondakilerin taleplerini karşılamaya yetecek kadar yeterli arz olmadığını fark ettikleri zaman, türev sözleşmelerin ve/veya varlıkların fiyatlarını, arzı normal ticari kanallardan teslim noktalarına çekebilmek için ekonomik açıdan uygulanabilir buldukları noktaya kadar fiyat tekliflerini arttıracaklardır (Bid up the price).
Arz ve talebi kontrol etmeksizin piyasa fiyatını kontrol edebilme gücünün olduğunun kanıtlanması:
Bazı olaylarda manipülatör bir menkul kıymetin veya bir türev sözleşmenin dayandığı varlığın arzını kontrol etmediği halde şirkete ilişkin olarak yalan haber yayarak piyasayı manipüle etmeyi deneyebilir. Bu amaca yönelik açıklamalar, basın bildirileri veya başka aracılardan yararlanarak yapılabilmektedir. İnternet ise çok sayıdaki potansiyel yatırımcıya ulaşmanın çabuk, ucuz ve etkili bir yolu olması sebebiyle, gittikçe araştırmacıların üzerinde daha çok durması gereken bir faktör haline gelmektedir.
İnternet anonim olarak, kendini deşifre etmeden piyasayı manipüle etmek ve bilgi yaymak isteyen kişiler için büyük fırsatlar yaratmaktadır. Bu amaçla şirket sahipleri vb. tarafından yalan finansal bilgilerin veya şirketin ürünlerine ilişkin yalan açıklamaların yer aldığı bir “web page” oluşturulabilir. Daha sonra da, şirkete müşteri bulmak için internet’ten bulunan e-mail adreslerini kullanılabilir. Web’deki yatırımlara ayrılmış tartışma sitelerinden de yararlanılabilir. Menkul kıymetlere ilişkin tavsiyelerin yapıldığı yayınların internette yayımlanması durumunda da yayıncılarına manipülatörler tarafından manipüle edilmek istenen sermaye piyasası aracının övülmesi, reklamının yapılması için para ödenebilmektedir.
Bu şekilde, ihraççıyla bağlantısı olmayan bir kişi de hisseden büyük miktarda satın alıp internetteki yatırım sitelerini o kıymetle ilgili yalan haber yaymak için kullanarak manipülatif faaliyette bulunabilmektedir.
Niyetin / Kastın Ortaya Konulması:
Manipülatif hareketin ortaya konması için niyetin kanıtlanması gereği yargı bölgelerinin tamamında bulunmamaktadır. Niyetin manipülasyonu kanıtlamak için gerekli bir unsur olması durumunda, bazı yargı bölgeleri öncelikle incelenen hareketin dolandırıcılık niyetiyle mi, yoksa yanlış yönlendirme niyetiyle mi yapıldığına odaklanmakta, bazı yargı bölgelerinde ise yapay fiyat oluşturma niyetine ilişkin kanıtların bulunması istenmektedir.
dolandırıcılık niyeti/yanıltma niyeti: bu niyet, tek belirten olmamakla birlikte, manipülatif harekete işaret eden önemli bir husustur.
yapay fiyatlar oluşturma niyeti: tek başına bu unsur dahi dolandırıcılık ya da aldatmaca olmasa bile manipülatif olarak kabul edilebilmektedir. Türev ürünlere ilişkin işlemlerde niyeti ortaya koymak için piyasa katılımcısının basitçe, mevcut piyasa koşullarında elinde tuttuğu avantajlı pozisyondan yarar sağlamasının söz konusu olmadığını, örneğin, piyasadaki arzı kasıtlı olarak daralttığını veya long pozisyonunu yükselterek arz daralmasını şiddetlendirdiğini gösterebilmek önemlidir.
Manipülatörün Davranışının Ekonomik Olmadığının Gösterilmesi:
Burada yapılması gereken, manipülasyon şüphelisinin işlemlerini yasal amaçlar doğrultusunda gerçekleştirmediğinin ortaya konulmasıdır. Bu amaçla, verilen fiyat tekliflerinin diğer yatırımcılarınkinden farklı olup olmadığı, onları yönlendirip yönlendirmediği, yatırımcının piyasada farklı fiyatların oluşmasına sebep olan kendi emirlerini destekleyici, bu hareketi sürdürücü emirler verip vermediği, portföyün ne kadarının bu kıymetten oluştuğu, bu oran çok büyükse bunu açıklayacak rasyonel bir sebebin olup olmadığı gibi hususlar incelenmelidir.
Bir Menkul Kıymetin Piyasa Fiyatını Etkilemek veya Bir Menkul Kıymette Aktif Olarak İşlem Yapıldığı Görüntüsünü Yaratma Motivi (nin olduğunun) nin Gösterilmesi:
Manipülasyonda genel saik manipüle edilen kıymetlerin satışından para kazanmaktır. Bu motivasyonu ortaya koymak için araştırmacı manipülatör ve birlikte hareket ettiği hesaplar tarafından daha sonra şişirilmiş fiyatlardan satılmak üzere büyük bir blok halinde bir kıymetten ya da opsiyon pozisyonundan satın alındığını gösterebilir. Belli yargı bölgelerinde, ihracın fiyatlanacağı piyasa fiyatı manipüle edilerek halka arz safhasında da manipülatif kazanç sağlanmaktadır. Türev ürünler açısından bakıldığında motiv her zaman manipülasyonun önemli bir unsuru olmamasına rağmen, manipülatörün bir fiyat hareketinden yarar getirebilecek büyük bir türev ürün ya da cash (nakit) pozisyonu olabilmektedir.
Bir diğer muhtemel motivasyon birbirleriyle bir anlaşmadan diğerine birlikte çalışan kişilerden birinin bir manipülasyonda yaptığı yardıma karşılık, bir başka manipülasyonda daha önceden yardım ettiği kişinin katılımını sağlamaya çalışmasıdır. Bunun yanısıra bir portföyde ya da fonda yer alan varlıkların değerinin şişirilmesi de bir motivdir. Müşterilere yüksek baskılı satış teknikleri ve satış senaryoları kullanarak manipüle edilmek istenen kıymeti almaya yöneltmeye çalışmaları için verilen rüşvetler de bu görevi üstlenecek broker’lar için motivasyon niteliğindedir.
VI. MANİPÜLASYONU ÖNLEMEYE YÖNELİK DÜZENLEMELER
Sermaye Piyasası Kanunu’nun konusu ve amacı aynı isimli 1. Maddesinde tasarrufların menkul kıymetlere yatırılarak halkın iktisadi kalkınmaya etkin ve yaygın bir şekilde katılmasını sağlamak amacıyla; sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının korunmasını düzenlemek ve denetlemek olarak tanımlanmaktadır.
Bu kapsamda, Türkiye’de sermaye piyasalarının dürüst, açık ve düzenli bir şekilde faaliyet göstermesini engelleyerek yatırımcıların piyasaya olan güveninin zedelenmesine sebep olan manipülatif faaliyetleri ve bilgi asimetrilerini önlemek kapsamında değerlendirilebilecek düzenlemeler aşağıda özetlenmektedir:
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununda belirtilen hususlar:
· ihraç ve halka arz edilecek sermaye piyasası araçlarının kurula kaydettirilmesinin zorunluluğu, Kurulun kayıt başvurusunda açıklamaların yeterli olmadığı veya gerçeği dürüstçe yansıtmayarak halkın istismarına yol açacağı düşünülüyorsa kayda almaktan imtina edilebilmesi,
· halka arza ilişkin olarak yayımlanacak sirküler ve ilanların esaslarının ve izahnamede yer alması gerekli bilgilerin Kurul tarafından belirlenmesi,
· ilan ve açıklamaların gerçeğe uymayan, abartılı, yanıltıcı bilgileri içerememesi, Kurulun yanıltıcı nitelikte gördüğü reklamları yasaklayabilmesi,
· izahname ve sirkülerde yer alan bilgilerin gerçeği yansıtması zorunluluğu, ihraççı ve aracıların bu kapsamdaki sorumlulukları,
· Kurul’un halka arzlarda küçük tasarruf sahibinin haklarının koruyucu tedbirlerin alınmasını isteyebilmesi ve öncelikle satın almalarını sağlayacak düzenlemeler yapabilmesi,
· Halka arz yoluyla yapılan satışların sonuçlarının Kurula bildirilmesi zorunluluğu,
· Izahname ile halka açıklanan konulardaki değişikliklerin Kurula bildirilmesi zorunluluğu,
· Yeni pay alma hakkını kısıtlama yetkisinin pay sahipleri arasında eşitsizliğe yol açacak biçimde kullanılması yasağı,
· Yönetim kontrolünün el değiştirmesine yol açacak oranda vekalet toplayan ya da pay iktisap edenlerin diğer payları satın alma yükümlülüğü ve azınlıktki ortakların da kontrolü ele geçiren kişi veya gruba paylarını satma hakkına ilişkin düzenlemelerin Kurul tarafından yapılması,
· Sermaye piyasası araçlarının ödünç alma ve verme işlemleri ile açığa satış işlemlerine ilişkin ilke ve esasların Kurulca belirlenmesi, Hazine Müsteşarlığı ile TCMB’nin görüşü alınmak suretiyle kredili işlemlerle ilgili düzenlemelerin yapılması,
· Kamuya açıklanması gereken mali tabloların gerçeğe uygun bir biçimde hazırlanıp Kurula gönderilmesine ve kamuya duyurulmasına ilişkin hükümler,
· Kamuyu aydınlatma babında bilgi verme yükümlülüğüne ilişkin düzenlemeler,
· Kurulun sermaye piyasasında medya ve elektronik ortam da dahil olmak üzere yatırım tavsiyelerinde bulunacak kişi ve kuruluşların uyacakları ilke ve esasları belirlemesi,
· Bakanlıkların, resmi ve özel kuruluşların Kurul ile işbirliği yapması gereği,
· Piyasa üyesi aracı kuruluşların manipülatif faaliyetlerde bulunmasına ilişkin olarak getirilen çeşitli yasaklar, Kurulun aracı kuruluşlar ve yöneticilerine yönelik yaptırımları.
Kanunda sayılan bu hususların yanısıra İMKB Yönetmelikleri ve Kurul tebliğleriyle de manipülatif faaliyetlere ilişkin hususlarda detaylı düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir.
İMKB Yönetmeliklerinde belirtilen hususlar:
· menkul kıymetleri borsa kotuna alınan kuruluşların bilgi verme yükümlülükleri, bu kapsama giren bilgilerin ve özel durumların tanımlanması, bu yükümlülüğün ilgili kişilerce yerine getirilmemesi durumunda kottan çıkarmaya dek varabilen yaptırımlar (Menkul Kıymetler Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik, İMKB Kotasyon Yönetmeliği),
· üyelerin Borsa tarafından istenen her türlü belge, defter, kaydı usulüne göre tutması, incelenmesine müsaade etmesi ve bilgi verme zorunluluğu ve uyulmamasının yaptırımları (Menkul Kıymetler Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik, İMKB Yönetmeliği)
· üyelere uygulanabilecek disiplin cezaları ve müeyyideler (İMKB Yönetmeliği),
· yapay fiyat/piyasa kapsamında değerlendirilen faaliyetlerin varlığı halinde emir ve işlemlerin iptal edilebilmesi, bu kapsamda değerlendirilen faaliyetler (İMKB Yönetmeliği)
· sağlıklı bir piyasa teşekkül etmesini önleyecek şekilde anormal fiyat ve/veya miktarda alım satım emirlerinin borsaya intikal ettirilmesi, bir menkul kıymete ya da ihraççıya ilişkin yatırımcıların kararlarına etki edebilecek nitelikte ve yatırımcıların öğrenmesi gereken bilgiler olduğunun ve/veya açıklama yapılacağının öğrenilmesi hallerinde bir menkul kıymete ait işlemlerin geçici olarak durdurulması (İMKB Yönetmeliği, İMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği),
· olağandışı menfi gelişmelerin meydana gelmesi halinde borsanın geçici olarak kapatılması (Menkul Kıymetler Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik, İMKB Yönetmeliği)
· depozito şartı,
· borsa üyelerine ve temsilcilerine uygulanacak müeyyideler ve disiplin cezalarının türleri (İMKB Yönetmeliği)
c) Tebliğlerde belirtilen hususlar:
· menkul kıymetleri halka arz edilmiş anonim şirketlerle menkul kıymet alım satımıyla uğraşan kuruluşların ilan ve reklamlarının abartılmış, hissi, gerçeğe uymayan, yanıltıcı, istismar edici nitelikte olma yasağı, ilan ve reklamların izahname ve sirkülerler dışındaki bilgileri taşımaması ve halkı yanlış yönlendirmemesi, Kurulun bu yasaklara uymayan ilan ve reklamları durdurabilmesi, yasaklayabilmesi ve ilgili kişilerin sorumluluğu,
· kamuya açıklanması gereken özel durumlar, olağandışı fiyat ve miktar hareketlerinde, büyük miktarlı hisse senedi satışlarında, hisse senetlerinde belli oranda pay sahibi olan kişilerinin işlemlerinde açıklama yapma yükümlülüğü,
· doğrulama yükümlülüğü,
· halka arzda işlem yasağı, hisse senetlerinin kurul kaydına alınmasına ilişkin esaslar, halka açıklanan konulardaki değişikliklerin bildirilmesi,
· genel olarak aracı kurumların yükümlülükleri.
Bunlara ek olarak, Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği’nin Borsa Emirlerine ilişkin 19. Maddesinde Yönetim Kuruluna borsa emirlerine ilişkin düzenleme yapabilme yetkisi verilmiş olup bu çerçevede alınan kararlarla bazı hisse senetlerine ilişkin olarak sisteme emir iletilirken müşteri numarası girme zorunluluğu da getirilebilmektedir. İşlem gören hisse senetleri ile ilgili olarak olağandışı durumların ortaya çıkması, şirketlerin kamunun zamanında, tam ve sürekli olarak aydınlatılması konusunda gerekli özeni göstermemesi, yatırımcıların haklarının korunması ve kamu yararı gereği hisse senetlerinin borsa kotundan ve/veya ilgili pazardan geçici veya sürekli çıkarılması sonucunu doğurabilecek hallerde Gözaltı Pazarı’nda işlem görmeye başlaması da bu kapsamda değerlendirilebilecek düzenlemelerdir.
Menkul kıymetler piyasalarında manipülasyonu önlemede kullanılan ve Türk Sermaye Piyasasındaki genel çerçevesi çizilen bu yasakların yanısıra kullanılmakta olan diğer araçlar aşağıda yer almaktadır:
Açığa Satış İşlemlerine İlişkin Yasaklar
Açığa satış, bir kişinin satış esnasında sahip olmadığı veya elinde olup da alıcıya teslim etmediği bir kıymeti satması olarak tanımlanmaktadır. Açığa satış yapan kişi, işlemin karşı tarafındaki alıcıya bu kıymeti teslim edebilmek için genellikle bu kıymeti bir broker’dan veya kurumsal yatırımcıdan ödünç alacak, daha sonra bu pozisyonunu piyasadan satın aldığı hisseleri borç aldığı kişiye geri vererek kapatacaktır.
Bazı yargı bölgelerinde, açığa satış kuralları satıcıların menkul kıymetlerin fiyatlarındaki düşmelerin hızlanmasına sebep olabilecek şekilde aktivitelerde bulunmalarını, açığa satış yapan kişinin niyetine bakmaksızın engelleyebilmektedir. Buna ek olarak, açığa satışlarla ilgili olarak açıklama yapılması zorunluluğunu (düzenleyici kuruma, piyasaya, ya da her ikisine birden) getiren kurallar da pek çok yargı bölgesinde manipülatif açığa satışları caydırmak veya önlemek için kullanılmaktadır.
Türk Sermaye Piyasası Mevzuatına göre açığa satış emirleri, ilgili hissede en son gerçekleşen işlem fiyatı düzeyinden veya bu düzeyin bir adım üzerindeki fiyatlardan, açığa satış tuşu kullanılarak yapılabilmektedir. Henüz fiyat oluşmamış ise emrin fiyatı, kapanış fiyatının en az bir adım üzerinde olmak zorundadır. Baz fiyatı değiştirilmiş veya serbest marjlı hisselerde henüz işlem gerçekleşmeden açığa satış emri verilememektedir. Tüpraş örneğinde de belirtildiği üzere, belli koşullarda bir hisse senedine ilişkin açığa satış işlemi verilmesinin tamamen engellenmesi de mümkündür.
İhraçlar Sırasında Katılımı Kısıtlayan Kurallar
Menkul kıymetlerin halka arzı piyasa manipülasyonu için özel fırsatlar ve güdüler sunmaktadır. Halka arz süresince manipülatif aktiviteler ihracın fiyatlanacağı piyasa fiyatını yükseltmek veya başarısız bir halka arzdan kaçınmak maksadıyla kullanılabilmektedir.
Halka arzlar sırasında piyasa aktivitesini sınırlayan kurallar, menkul kıymetlerin işlem gördüğü piyasaların bağımsız bir fiyatlama mekanizması olarak bütünlüğünün korunmasına ve halka arzdan kazanç sağlayabilecek yüklenicilerin, ihraççıların, satılan hisselerin sahiplerinin ve o kıymetin halka arz sürecine katılan diğer kişilerin potansiyel manipülatif akitivitelerine karşın önlem alınmasına yöneliktir. Bu düzenlemeler olay gerçekleştikten sonra tespit etmek yerine, manipülatif faaliyeti önlemek maksadıyla yapıldığından dağıtıma katılan kişilerin manipülatif bir niyet ya da amaçları olduğunun kanıtlanmasını gerektirmezler. Türk Sermaye piyasasında bu konuya ilişkin düzenlemeler Sermaye Piyasası Araçlarının Halka Arzında Satış Yöntemlerine İlişkin Tebliği ile somutlaştırılmış olup Türk Ticaret Kanunu’nun 329. Maddesine göre şirketin kendi hisse senetlerini temellük etmesi veya rehin almasına da belli durumlar dışında yasaklanmış bulunmaktadır.
Endeksi Hesaplamaya Yönelik Metodlar
Endeksin manipüle edilmesini önlemek için endekse dahil edilecek kıymetlerle (örneğin sermayesi büyük olan, çok sayıda paya bölünmüş ve işlem hacmi yüksek bir hisse senedinin manipüle edilmesi, sermayesi küçük, hisse senedi sayısı az ve piyasası sığ bir hisse senedine göre çok daha zordur. Bu nedenle birinci tipteki hisse senetlerinin hesaplamalar sırasında dikkate alınması endeksin manipüle edilmesini güçleştirecektir) ve hesaplama yöntemi ile ilgili olarak (hisse senetlerinin endekse hangi ağırlıkla dahil edileceğine ve endeksin hangi yönteme göre hesaplanacağına ilişkin) birtakım düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Borsalar bu konuda farklı hesaplama yöntemleri seçebilmekle birlikte, seçilen yöntemlerin yukarıdaki amacı sağlayıcı nitelikte olması gereklidir.
Türev piyasalar söz konusu olduğunda sözleşmenin oluşturulması safhası ve pozisyon limitlerine ilişkin de düzenlemeler yapılmalıdır.
VIII- ETKİNLİK TARTIŞMALARI:
Manipülasyonu Önlemeye Yönelik Düzenlemelerin Etkinliği
Kamunun piyasanın dürüstlüğüne ilişkin inancı, piyasanın likiditesini ve etkinliğini arttırır. Manipülasyon fiyatları çarpıtarak yapay bir görüntünün yaratılmasına sebep olduğu için piyasaların bütünlüğüne zarar vermekte ve halkın piyasaya olan güvenini zedelemektedir. Bu sebeple, düzenleyici otoriteler manipülasyonu tespit etmek, soruşturmak ve yasal yollardan kovuşturmak konularında yeterli sistemlere ihtiyaç duymaktadır.
Manipülasyonunun piyasaya olan zararlı etkileri çok iyi bilinmekle birlikte, ardındaki motivin ve kullanılan yöntemlerin teknolojinin gelişmesi, internetin yaygınlaşması, piyasaların globalleşerek birbirine bağlı, birbiriyle ilişkili hale gelmesiyle değişmekte ve gelişmekte olduğu görülmektedir. Aynı anda çok fazla sayıda insana bilgi yaymanın kolay ve ucuz bir yolu haline gelen internet, bu özelliği sebebiyle bir menkul kıymetin fiyatını etkilemek veya aktif bir piyasanın olduğu izlenimini yaratmak konularında da benzersiz fırsatlar sunmaktadır. Global ve birbiriyle bağlantılı piyasaların varlığı piyasayı manipüle etmek konusunda fırsatları arttırırken, manipülasyonun ortaya çıkarılmasını ve hele hele internetin söz konusu olduğu durumlarda kanıtlanmasını da zorlaştırmaktadır. Manipülasyon bir yargı bölgesinde gerçekleşirken bundan sorumlu kişiler başka bir yargı bölgesinde olabilmektedir. Bu durumda, farklı yargı bölgelerindeki düzenleyicilerin manipülasyonu araştırmak konusundaki yetkilerinin ve bu düzenleyiciler arasındaki bilgi paylaşımının varlığı ve yeterliliği de önem kazanmaktadır.
VIII.1. Manipülasyonla Mücadeleyi Zorlaştıran Unsurlar:
a) Manipülasyona ilişkin kanıtların niteliği
Manipülatif vakalara ilişkin dökümanlar ve beyanlar gibi direkt kanıtlar bulmak sıklıkla hem düzenleyici otorite hem de yargı aşamasında görev alanlar için çok zordur. Manipülasyon vakaları genellikle hal ve koşullara göre, birtakım ayrıntılardan ulaşılabilen kanıtlar, ya da dolaylı kanıtlar ve bu kanıtlar baz alınarak yapılan çıkarsamalar üzerine kurulmaktadır. Bu tip çıkarsamalar hareketin modeline, suçlanan kişinin söz konusu kıymet, türev ürün ya da bağlı kıymetle ilgili olarak parasal bir çıkarının olmasına, suçlanan kişinin o menkul kıymetin fiyatında yükselme etkisi yaratmak için attığı adımlara ve işlem datasının incelenmesi sonucunda ortaya çıkan işlem modeline veya düzensizliklere bakılarak yapılacaktır. Manipülasyonun varlığını kanıtlamanın bu denli zor olmasının nedeni, manipülatif işlemi ayırdetmede en belirgin unsurun subjektif olan “yatırımcının niyeti” olması, fakat insanların beynini okumak mümkün olmadığından bunu ortaya koymanın çok zor olmasıdır.
b) İncelenmesi gereken datanın çok büyük hacimlere ulaşması:
Manipülasyonu ortaya çıkarmak için incelenmesi gereken datanın ve dökümanların (banka kayıtları, şirket dökümanları ve diğer kayıtlar da dahil olmak üzere) hacmi çok büyük olabilir. Bu durumda kanıtları organize edebilmek için grafiklerden yararlanılması ve detaylarda gizlenmiş bilgilerin ortaya çıkartılabilmesi için azami dikkat gösterilmesi gerekecektir. Bazı dataların analizi için ise hem kurum içinden (in-house) hem de akademisyenler dahil olmak üzere bağımsız danışmanlardan ve uzmanlardan yardım alınması gerekebilecektir.
Uzman beyanlarından/tanıklığından yararlanma:
Piyasadaki uzmanların hem yapılan araştırmalarda hem de yargılama süreçlerinde neyin “normal” piyasa davranışı veya “normal iş aktivitesi” olarak adlandırılması gerektiği konusunda araştırmacılara ve hukukçulara yardımı olabilmekle ve araştırmacının da bu konuda yardıma gereksinimi olmakla birlikte bazı yargı bölgelerinde dışarıdan bu şekilde yardım alınmasına izin verilmemektedir.
d) Bazı kurumların, özellikle off-shore bankaların işbirliğine yanaşmaması:
Manipülasyonun sadece ulusal pazarlarda gerçekleştirilen bir suç olmaması ve manipülatif faaliyetlerde off-shore kuruluşların ve mevzuatları finansal suçlar konusunda gelişmemiş olan bölgelerdeki örgütlenmelerin piyasayı manipüle etmekte kullanılması ülkeler ve düzenleyiciler arasındaki işbirliğinin önemini arttırmıştır. Bununla birlikte bazı off-shore kuruluşların, mevzuatlarının müşterilerine ilişkin bilgi ve belgeleri açıklamalarına izin vermediğini ileri sürerek bilgi vermekten kaçınması manipülatif faaliyetlerin izinin sürülmesine ve ilişkilerin ortaya çıkarılmasına engel olmaktadır.
Türkiye açısından bir değerlendirme yapıldığında manipülasyonla mücadeleyi zorlaştıran unsurlar ise aşağıda yer almaktadır:
i) Türkiye’deki yatırımcı profilinden kaynaklanan sorunlar
Sermaye piyasası faaliyeti kapsamında sayılabilecek faaliyetlerin geçmişi Galata Bankerlerine dek uzanmasına karşın, örgütlü ve düzenli bir sermaye piyasası kültürünün oluşumu Sermaye Piyasası Kurulu’nun kurulması ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın faaliyete geçmesi ile başlamıştır. Bir taraftan yatırımcıların sermaye piyasası ve sermaye piyasası araçlarına ilişkin bilgilerinin yetersizliği, diğer taraftan uzun vadeli yatırımlar yapmak yerine günlük alım satımlardan kazanç elde edilmeye çalışılması ve bu amaçla şirketlere ve hisse senetlerine ilişkin olarak kamuya duyurulan gelişmeler, mali tablolar ve analizler yerine “tüyo” tabir edilen söylentilerin dikkate alınması ve bu söylentilerin de genelde asılsız haberler olması ve piyasayı manipüle etmek isteyen kişiler tarafından yayılması küçük yatırımcıların büyük kayıplara uğramasına ve fonların sermaye piyasasından uzaklaşmasına, dolayısıyla, sermaye piyasasının birincil fonksiyonu olan fon arz ve talebinin karşılaşmasına ve sermayenin tabana yayılmasına ilişkin amaçlara ulaşılamamasına neden olmaktadır.
ii) Türkiye’nin siyasi ve ekonomik ortamından kaynaklanan sorunlar
Türkiye’de ekonominin rayına oturmamış olması, diğer taraftan siyasette yaşanan çalkantıların piyasaları ve uygulanmakta olan ekonomik programları olumsuz yönde etkilemesi, ekonomik ve siyasi istikrarın sağlanamamış olmasının dış piyasalarda Türk Sermaye Piyasalarına olan güveni zedelemesi sebebiyle yurt dışından fon girişinin düşük olması ve yabancı yatırımcıların uzun vadeli pozisyon almak istememeleri, siyaset ve ekonomideki bazı olumsuz gelişmelerde tuttukları büyük portföyleri satarak düşüş trendlerini şiddetlendirmeleri piyasanın manipüle edilmesini kolaylaştırmaktadır.
iii) İhtisas Mahkemelerinin Bulunmaması
Finansal suçlara ilişkin ihtisas mahkemelerinin bulunmaması ve yargı aşamalarında yer alan kişilerin bu konuda yeterli donanıma sahip olmaması manipülasyonun ortaya konulmasını ve cezalandırılmasını zorlaştırmaktadır. Bu güçlük mahkemeler tarafından konunun uzmanlarından bilirkişilik yapmalarının istenmesiyle aşılmaya çalışılmaktadır.
iv) Bazı Hisse Senetlerinde Halka Açıklık Oranının Çok Düşük Olması
İşlem gören şirketlerin bir kısmında halka açıklık oranının çok düşük olması manipülatörlerin dolaşımda bulunan hisselerin çoğunluğunu ellerine geçirerek piyasasını ve fiyatını manipüle etmelerini kolaylaştırmaktadır.
VIII.2. Manipülasyonla Mücadelede Etkinliğin Arttırılması
Yukarıda anlatılanların ışığında, genel olarak manipülasyonla mücadelenin etkinliğinin arttırılması konusunda;
manipülasyonu önlemek ve ortaya çıkarmak konusunda düzenleyici kuruluşların ve borsaların yetki ve sorumluluklarının arttırılmasının,
manipülasyonu araştırmada, soruşturmada ve önlemede gerek yurt içindeki gerekse yurt dışındaki kuruluşlar arasında işbirliğinin geliştirilmesinin,
manipülasyona ilişkin düzenlemelerin yeni manipülasyon yöntemlerinin de incelenmesine ve yasaklanmasına izin verecek açıklık ve esneklikte olmasının,
piyasa gözetiminde teknolojik yeniliklerden yararlanılmasının, piyasa gözetiminin interneti ve genel olarak medyada yayımlanan haberleri de kapsamasının,
yatırımcıların ve hukukçuların finans piyasası ve finansal suçlar konusunda bilgilendirilmesinin bu amaçla ihtisas mahkemelerinin kurulmasının,
piyasa katılımcılarının yükümlülüklerini yerine getirme konusundaki hassasiyetlerinin denetlenmesi ve gerekli yaptırımların etkin bir şekilde uygulanmasının
yararlı olacağı düşünülmektedir.
Kaynakça
Pickholz, Marvin G., Pickholz, Jason R., “Manipulation”, The 18th Cambridge International Symposium, Economic Crime: Financial Markets at Risk, September 14, 2000.
Technical Committee of the International Organization of Securities Commissions, “Investigating and Prosecuting Market Manipulation”, May 2000.
Özbay, Remzi, “Hisse Senetleri Fiyatlarında Yükseliş ve Çöküşler: Borsalarda Spekülasyon ve Manipülasyon”, Sermaye Piyasası Kurulu, Doç. Dr. Yaman Aşıkoğlu’na armağan, Ocak, 1997
Strahota, Robert D., “Investigating and Proving a Market Manipulation Case”, Market Manipulation Seminar, Zagreb, Croatia, March 22-25, 1999.
Bone, Richard, “Work on Better Defining Categories of Manipulation”, International Federation of Stock Exchanges, Investigative Concepts, Sydney, 6-7 October 1998.
Fischel, Daniel R., Ross, David J., “Should the Law Prohibit “Manipulation” in Financial Markets?”, Harward Law Review, Vol. 105:503, 1991.
J. Carrol, Wayne, “Market Manipulation: an International Comparison”, Price Waterhouse Cooper Veltins
Tezcanlı, Meral Varış, “İçeriden Öğrenenlerin Ticareti ve Manipülasyonlar”, İstanbul, 1996.
Haftalık Bülten, Sermaye Piyasası Kurulu, 2000/37, 18/09/2000-22/09/2000.
Sermaye Piyasası Mevzuatı.
Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu.
Tüpraş Hisse Senedinin Halka Arzına İlişkin Haberlerin Yer Aldığı İlgili Tarihlere Ait Borsa Günlük Bültenleri.
Türk Ticaret Kanunu.
Bu içerik internet kaynaklarından yararlanılarak sitemize eklenmiştir

Önceki İçerikAristoteles
Sonraki İçerikFELSEFE DEĞERLENDİRME SORULARI
PAYLAŞ
CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.