AVRUPA TARİHİ
ORTAÇAĞDA AVRUPA
-Kavimler göçüyle İlkçağın yerini ortaçağ , köleci düzenin yerini feodalite aldı.
-Feodal Beylikler,Avrupa’nın siyasi, sosyal ve ekonomik yapısını da etkiledi.
-Feodalitede toprak sahiplerine ve himayeyi kabul edenlere SENYÖR-SÜZEREN,
-Himaye altına giren küçük toprak sahiplerine VASSAL,toprağı işleyen köylülere de SERF denir.
-Senyörler, serfler üzerinde mutlak haklara sahiptiler. Serfler toprakla beraber alınır-satılırlardı…
-Feodalitede, Soylular, Rahipler, Burjuvalar ve köylüler olmak üzere 4 sosyal sınıf vardı.
-Soylular Doğuştan gelen bir haktı. Kendi aralarında şöyle sıralanırlardı: Kral, Dük, Kont, Baron, Vikont, Şövalye. Soylular devlet işleri ve askerlikle uğraşırlardı.
-RahiplerVergi vermezler. Kiliselerde dua ve din işleri ile uğraşırlardı. Aforoz, enterdi ve krallara taç giydirme yetkisi vardı. Bu yetki din adamlarını senyörler gibi mutlak gücün sahibi yapmıştı.
-Burjuvalar(Şehirliler): Şatoların etrafında otururlardı. Sanat ve ticaret sayesinde zengin oldular. Vergi verirlerdi.
-KöylülerSerbest ve köle (serf) köylüler olmak üzere ikiye ayrılırdı. Serflerin hiçbir hakkı yoktu ve torakla birlikte alınır-satılırlardı.
HIRISTIYANLIK
-Hırıstıyanlık, Milano Fermanı (313) ile serbest bırakıldı. 330 yılında Romanın resmi dini oldu. Kavimler göçüyle Avrupa’da Hakim din haline geldi. Kilise gibi örgütlü bir kurum sayesinde hızla yayıldı.
-Düşünce alanında Kilisenin koymuş olduğu kurallar geçerliydi. Buna dogmatizm denir. Bilgiyi, inancı ve düşünceyi Kilisenin koymuş olduğu normlarla birleştirmeye bu orta-çağ düşüncesine SKOLASTİK düşünce denir. Bu düşüncede deney ve gözleme yer yoktur. Ortaçağ Avrupa’sında laiklik yoktu. Avrupa’da 6-12 yy arası Karanlık Çağ, 12. yy’dan sonrası ise Aydınlanma Çağıdır.
-Hırıstıyanlıkta ilk mezhep ayrılıkları 325 İznik Konsülü ile başlamıştır. Bu mezhepler ARİANİZM, NASTURİZM ve MONOFİZİZMdir.
-451 yılında Kadıköy Konsülü ile İstanbul Kilisesi Roma dan ayrıldı. Böylece Orto-doksluk mezhebi doğdu.
-Katolik Kilisesi dini ve dünyevi üstünlüğünü koruyabilmek için Ortodoks Kilisesinin ve Protestanlığın nüfuzunu kırmaya çalıştı. Bu yüzden çıkan savaşlara MEZHEP SA-VAŞLARI denir.
-XVI. yy da Alman Kilisesinin Katoliklikten ayrılması sonucu Protestanlık mezhebi çıktı. Rus Kilisesi de İstanbul’dan ayrıldı.
SİYASİ YAPI
-Ortaçağ Avrupa’sında en önemli siyasi güç, Frank İmp.luğuydu.
-Frank İmp.luğunun temeli Merovenjler zamanında atıldı. (Bu hanedan zamanında İspanya müslümanları, Puvatya Savaşında (732) Franklara yenildiler. Daha sonra Karolenjler yönetime egemen oldular.
-Karolenjler yönetiminde kardeş kavgalarına Strazburg Yemini ile son verilmesine rağmen savaşlar yeniden başladı.
-Verdün Anlaşması (843) ile Frank İmp.luğu parçalandı ve bugünkü Fransa, Almanya ve İtalya devletlerinin temeli atıldı.
-Frank İmp.luğunun parçalandığı IX. yy da Normanlar kuzeyden gelerek Avrupa’yı istilaya başladılar.
-Normanlar, Feodalitenin İngiltere ve İtalya’ya geçmesine neden oldular. Arapların çekilmesiyle de İspanyaya geçti.
-ORTAÇAĞDA—Avrupa’da:
-Fransa’da— Frank İmparatorluğu
-Almanya’da —Mukaddes Roma Germen İmparatorluğu
-İstanbul’da— Bizans İmparatorluğu en güçlü devletlerdi.
-Mukaddes Roma-Germen İmparatorluğu ile Papa arasında tevcih (din adamlarını ata-ma)kavgaları yaşandı.
İNGİLTERE
-Kavimler Göçüyle birlikte İngiltere’de yedi krallık kuruldu(Briton, İskoç, Galler (vs).
-Yurtsuz Jan, halkın baskısıyla 1215 yılında Magna Carta’yı (Büyük Şart) ilan etti.
-Buna göre halkın rızası olmadan vergi alınmayacak, özgürler haksız yere tutuklamaya-cak, hapis ve sürgün edemeyecekti.
-Bu belge Avrupa’da ilk demokrasi hareketi ve ilk Anayasa Kabul edilir.
-Bu fermandan sonra İngiltere’de Parlâmento açıldı (1295)
-Lordlar ve Avam Meclisi
HAÇLI SEFERLERİ
-Sebepler:
-Kutsal yerleri ele geçirmek -Kluni Tarikatının çalışmaları
-Doğu ilkelerinin zenginliği, Avrupa’daki sefalet.
-Müslümanların ticari alandaki üstünlüklerine karşın siyasi alandaki karışıklıklar.
-Senyör ve Şövalyelerin serüven arzusu
-Müslüman Türklerin Anadolu’yu almalarına karşın Bizans’ın kışkırtması
-Haçlı SeferlerinePapalık,Fransa,İngiltere,Almanya,Bizans Macar ve Napoli katıldı.
-HaçlılaraSelçuklular,Musul Atabeyliği,Eyyubiler, Danişmendliler, Artuklular, Şam Atabeyliği, Memluklular karşı koydu.
-I. Haçlı Seferi: (1096-99) Keşiş Piyer Lermit komutasındaki öncü haçlılar I.Kılıç Arslan tarafından yok edildiler.
Asıl Haçlı ordusu ise Fransız Senyörü (Gudfuruva dö Buyyon) komutasında önce İstanbul’ a, oradan da İznik’i alarak Anadolu’ya girdiler. I. Kılıç Arslan, Haçlılarla yaptı-ğı meydan savaşında başarılı olamayınca geri çekilerek gerilla savaşlarına girişti.
SONUÇ: Haçlılar Anadolu’da kayıplar verdiler ancak ilerlemeye devam ettiler. An-takya, Urfa, Trablusşam, Sur, Nablus, Yafa, Kudüs ele geçirilerek birer Latin kırallığı kuruldu. Selçuklular, Batı Anadolu’daki topraklarını kaybettiler.
-II. Haçlı Seferi: (1147-49) Haçlılarla mücadele eden Musul Atabeyi İmadeddin Zengi ve oğlu Nureddin Mahmud Zengi’ nin Urfa, Halep ve Şam’ ı Haçlılardan almaları üzeri-ne Kudüs Kırallığının Papadan yardım istemesi üzerine meydana geldi.
Bu sefere Alman İmparatoru (III. Kontrat) ve Fransa Kıralı (VII. Lui) birlikte çıktılar. I. Mesut komutasındaki Selçuklu orduları haçlıları perişan ettiler. Haçlıların çok az bir kısmı Kudüs’e geçebildi. Herhangi bir başarı elde edemediler.
-III. Haçlı Seferi: (1189-1192) Selahattin Eyyübi’ nin Hattin Savaşından (1187) sonra Kudüs’ ü haçlılardan alması bu sefere sebep oldu.
Bu sefere Alman Kıralı (Frederik Barbaros), İngiliz Kralı (Arslan Yürekli Rişar), Fran-sa Kralı (Filip Ogüst) katıdılar.
Alman Kıralı Frederik Barbaros, II. Kılıç Arslan’ı yenerek Konya’yı aldı. Ancak Silifke suyunda boğuldu ve ordusu dağıldı.
İngiltere ve Fransa Kıralları denizden hareket ederek Akka Kalesini Selahaddin Eyyubiden aldılar. Aralarındaki anlaşmazlık sonucu Fransa Kralı ülkesine döndü. İngil-tere Kralı Arslan Yürekli Rişar ise Selahaddin Eyyubi ile anlaşarak Kudüs’ ü silahsız olarak ziyaret ederek ülkesine döndü.
-IV. Haçlı Seferi: (1202-4) Filistin’deki Yafa’ nın Selahaddin Eyyubi’ nın kardeşi tara-fından alınması üzerine çıkmıştır.
Ancak bu sefer İstanbul üzerine yapılmıştır. İstanbul’ daki taht kavgası nedeniyle İstanbul’ a gelen haçlılar, İstanbul’ u ele geçirerek bir Latin kırallığı kurdular. İstanbul Rumları da İznik ve Trabzon’da birer Rum Kırallığı kurdular.
Bu seferlerin dışında 4 Haçlı Seferi daha yapılmıştır. Macar Kıralının da katılımıyla meydana gelen V. Haçlı Seferinde ve diğer haçlı seferlerinde de Avrupalılar herhangi bir başarı elde edemediler.
SONUÇLARI:
-Genel-Yüzbinlece insanın kanı döküldü.
-Türklerin haçlı ordularını kazanması İslam Alemi için önemli kazançtır.
-İslam Aleminin çok büyük kaybı olmuştur. Şehirler tahrib edilmiştir.
-Avrupalılar doğuda geçici birtakım başarılar elde ettiler. Latin kırallıkları kurdular.
-Ekonomik-Akdeniz limanları önem kazandı. (Marsilya, Venedik, Cenova…)
–Doğu-batı ticareti gelişti.
–Doğunun zenginlikleri Avrupaya götürüldü. Burjuva sınıfı güçlendi.
–Bankacılık borçlanma sayesinde gelişti.
-Siyasal–Derebeyler eski güçlerini kaybettiler. Haçlı seferleri sırasında birçok senyör ve şövalye öldü. Kalanlar ise borç yüzünden malikanelerini kaybettiler.
–Derebeylerin güç kaybından yararlanmaya çalışan kırallar derebeyleri ortadan kaldır-maya çalıştılar.
–Köylüler , çalıştıkları tarlaları efendilerinden satın alarak özgürlüklerini kazandılar.
–Avrupalılar bu seferler sayesinde birbirini tanıma fırsatı buldular. Hoş gürü arttı. Hü-manizma hareketi başladı (Rönesans’ı doğuran ilk hareket)
-Dini–Kiliseye ve papazlara duyulan güven sarsıldı (Doğudaki insanların, papazların söylediği gibi barbar olmadıklarını, bilakis yardımsever, medeni ve hoşgürülü olduğunu öğrendiler.)
–Papazların ve kilisenin sarsılan otoritesinin yerini Kırallar ve İmparatorlar almaya başladı.
-TEKNİK–Müslümanlarin teknolojisi Avrupalıları büyüledi. Müslümanların kullandığı kağıt, pusula, barut ve mimari tarzı Avrupaya götürüldü. Şatolar, saray ve evler doğu usulüne göre süslendi.
–Ortaçağ Avrupası, eğitim alanında da doğuya göre çok geriydi. Yalnız papazlar ve din admları okuma ve yazma bilirlerdi. Çünkü eğitim ve öğretim kilisenin elinde idi.
–Bazı Avrupalı öğrenciler Endülüs ve Sicilya’daki İslam medreselerine devam ediyorlardı.
–Avrupada bazı okullarda İslam filozuflarının eserleri okutuluyordu (Farabi, Sina, Rüşd..)
–Eğitim dili laticeydi.
–Sanat tarzı olarak Roman ve Gotik tarzında mimari eserler verilmiştir.
Bütün bu gelişmeler Coğrafya Keşiflerine, Reform ve Rönesans’a zemin hazırlamış-tır.
-Yüzyıl Savaşları(1337-1457) İngiltere Kralının Fransa tahtına ve topraklarına göz koyup saldırıya geçmesiyle başlamıştır. Jan Dark adında bir kızın milli ruhu canlandır-masıyla Fransızlar galip geldi. Derebeyliklerin güç kaybıyla da güçlü bir kırallık kurul-du.
Ortaçağın sonunda Almanya hariç Avrupa’nın genelinde feodalite sona erdi. Derebey-liğin yıkılmasında toplar etkili oldu.
-İki Gül Savaşları(1455-1485) İngilterde iç svaş sonucu derebeylik zayıfladı. Mutlak kırallık güçlendi.
XVI. VE XVI. YÜZYIL AVRUPA’DA GELİŞMELER
Yeniçağda Avrupa’da bilim ve teknik Alanında Gelişmeler
a) Barutun ateşli silahlarda kullanılması:
Tarihte ilk kez Çinlilerin kullandığı barut Türk-İslam dünyası sayesinde, haçlı seferleri ile Avrupa tarafından tanınmıştır. Avrupa’da top ilk kez yüzyıl savaşları sırasında İngilizler tarafından kullanıl-dı.(1337-1453) Osmanlı devleti ise I. Kosova savaşı sırasında (1389) ilk kez topu kullandı. En etkin biçimde ise İstanbul’un fethinde kullanıldı. Avrupalılar bu büyük topları taklit ederek yıkılması imkansız görülen bir çok şatoyu ortadan kaldırdılar. Bunun sonuçları:
Büyük derebeylikler yıkıldı.
Mutlak krallıklar güçlendi.
Avrupa’nın siyasi yapısında büyük değişme oldu.
Barutun ateşli silahlarda kullanılması daha çok kralların işine yara-mıştır.
Pusulanın Avrupa’da kullanılması:
Yine ilk kez Çinlilerin kullandığı pusula daha çok Arap tüccarlar tarafından Avrupa’ya tanıtılmıştır. Haçlı seferleri sırasında kullanımı yaygınlaşmaya başlayan pusula sayesinde daha önce açık denizlere açılmaya cesaret edemeyen denizciler cesaretlendiler. Kristof Kolomb’un sapma açısı üzerinde yaptığı değişiklik sayesinde denizciler daha güvenli yolculuk yapmaya başladılar. Özellikle okyanus kıyısındaki Portekiz ve İspanyolların denize dayanıklı gemiler yapması sayesinde coğrafi keşiflerin önü açıldı.
Kağıt ve matbaanın kullanılması:
İlk kez Çinlilerin kullandığı kağıt Türkler ve müslümanlar tara-fından Avrupa’ya tanıtıldı. Buğünkü tekniğe çok benzeyen matbaa ilk kez Almanya’da Jan Gutenberg tarafından 1540’da yapıldı.
Sonuçları:
1. Bilim ve teknik alanında buluşlar daha hızlı yayılmaya başladı.
2. Çok sayıda kitap basıldı.
3. Okuma yazma bilmek ayrıcalık olmaktan çıktı.
4. Hümanizm, Rönesans ve Reform’un oluşmasına zemin hazırladı.
Coğrafi Keşifler
XV. yüzyılın son yarısından XVI: yüzyılın sonuna kadar süren Avru-palılar tarafından yeni kıtaların bulunmasına coğrafi keşifler denir.
Bazı gezginler gördüklerini yazarak insanlığa ışık tutmuşlardır. En tanınmışları; İtalyan Marco Polo (1254-1324), Arap gezgini İbni Batuta’dır.(1304-1377) 15. yy. sonra yapılan gezilerin ise nitelikleri fark-lıdır.
XV ve XVI. Yy. sonra yapılan yolculuklar ile dünyanın bilinmeyen yönle-ri daha çıkmış , yeni su yolları bulunmuştur. Bu gelişmeler Avrupa’nın cehresini değiş-tirmiştir.
a) Coğrafi Keşifleri Sebepleri:
1) Pusulanın Avrupalılar tarafından kullanılmaya başlaması.
2) Coğrafya bilgisinin artması
3) Hristiyanlığı yayma düşüncesi
4) Zengin doğunun Avrupayı çekmesi
5) İpek ve baharat yollarının Müslümanların eline geçmesi
6) Atlas okyanusu kıyısındaki devletlerin yeni ticaret yolları bulma isteği
7) Cesur gemicilerin yetişmesi
b) Keşifler:
Endülüs Emevi devletinin İspanyollar tarafından yıkılması ile bilimsel çalışmalar ellerine geçti. Bu kaynaklardan yararlanan Kristof Kolomb dünyanın yuvarlaklığını ispatlamaya çalıştı. Hin-distan’a gitmek için batıya hareket eden Kolomb amerika kıtasına ulaştı.(1492) Fakat burayı Hin-distan sandı.1507 yılında aslen İtalyan olan Amerika Vespuçi bu toprakların yeni bir kıta ol-duğunu ispatladı. Bu yeni kıtaya Amerika adı verildi.
Ticaret amacıyla Afrika’nın batı sahillerini dola-şan Bartelmi Diaz, pusulanında yardımı ile 1487’de “Ümit burnunu” keşfetti.
Vasko dö Gama Hindistan’a ümit burnunu dola-şarak ulaştı. Böylece Hint ticaret yolu değişti. Hint denizinde İspanyollar ve Portekizlilerle uğraşabilecek güçte devlet olmadığı için bölgeye hakim oldular. Baharat yolu önemini yitirdi.
1519 yılında Macellan’ın başlattığı seyahat 1522 yılında Del Kano tarafından tamamlandı. Böyle-ce dünyanın yuvarlak olduğu ispatlandı.
Bu keşiflerden başka isimlerini duyurmak, zengin olmak amacıyla Amerika ve Afrika’ya pek çok seyahat yapıldı.
c) Coğrafi keşiflerin sonuçları:
1. Ekonomik Sonuçları:
a. Avrupa’da ticaret canlandı ve zenginlik arttı.
b. Yeni ticaret yollarının bulunması ile ipek ve baharat yollarının önemi azaldı.
c. Deniz ticareti kara ticaretinden daha karlı hale geldi.
d. Akdeniz limanları önemini kaybetti, Atlas okyanusu kıyısındaki limanların önemi art-tı.
e. Avrupa’da temel geçim kaynağı tarımken bunu yerini ticaret aldı.
f. Avrupa’da üretim ve alım gücü arttı.
g. Avrupa ticari açıdan kendine yeter hale geldi.
2. Siyasi ve Sosyal Sonuçları:
a. Afrika, Amerika, Avustralya ve okyanuslar keşfedildi.
b. Önce İspanyollar ve Portekizliler, daha sonra Hollandalılar ve İngilizler büyük bir sömürge imparatorluğu kurmaya başladı-lar.
c. Yeni keşfedilen yerlere Avrupa’dan büyük bir göç dalgası gitti.
d. Yeni kültürlerle etkileşildi.
e. Burjuva sınıfı ticaret sayesinde zenginleşti. Buda Avrupa’da sosyal ve ekonomik ola-rak değişimlere sebep oldu.
f. İnsanlarda tartışma ve yeni şeyleri keşfet-me duygusu gelişti.
g. Yeni ırklar, bitkiler ve hayvanlar tanındı.
h. Rönesans’a zemin hazırldı.
3. Dini Sonuçları:
a. Avrupa’da hristiyanlık inancı sarsıldı.
b. Yeni keşfetilen yerlerde hrıstiyanlık yayıl-dı.
c. Kilise yeni keşfetilen yerlerde Avrupa kül-türünü yaydı.
Osmanlı Devletinin Coğrafi Keşiflerde Başarılı Olamama-sının Sebepleri
1. Fetihlerin Okyanus sahiline çok geç ulaşması
2. İpek ve baharat yollarını elinde tuttuğu için yeni bir yol arayışı-na gerek duymaması
3. Yeni bulunan kıtalarda koloni kurulmasının faydasına inan-maması
4. okyanusa dayanıklı gemilerin yapılmaması
Coğrafi Keşiflere Karşı Osmanlı Devleti’ nin Aldığı Önlem-ler
1. Fransa’ya Kapitülasyonlar vermesi
2. Mısır seferi
3. Hint seferi
4. Akdeniz hakimiyetinin sağlanması
5. Kıbrıs’ın fethi
6. Vadi’üs-sebil Savaşı ve Fas’ın himayeye alınması
7. Süveyş Kanalı’nı açma teşebbüsü
8. Don-Volga nehirlerini birleştirme projesi
RÖNESANS HAREKETLERİ
Haçlı Seferleri ve Coğrafi Keşiflerin de etkisiyle XV. ve XVI. yüzyıllarda Avrupa’da edebiyat ve güzel sanatlardaki gelişmelere Rönesans adı verilir.
Geniş ve yaygın anlamıyla Rönesans, insanın ve dünyanın keşfi ile insan-ların ortaçağ bilgisizliğinden kurtularak, hür, tenkitçi ve dinden uzak bir kişilik kazan-maları, tabiata yönelmeleri demektir. Önce İtalya’da başlamış daha sonra Fransa, Almanya, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinde görülmüştür.
a) Rönesans’ın Nedenleri:
– – Ortaçağdaki güzel sanatların XV. ve XVI.yüzyıllarda daha da gelişmesi
– – Matbaanın ve kağıdın kullanılması ile yeni buluş ve düşüncelerin kolayca yayılması
– XV. ve XVI. yüzyılda Avrupa’da bir çok düşünürün ortaya çıkması
– Avrupa’da sanat ve edebiyattan zevk alan bir kesimin ortaya çıkması
– Sanatçıları destekleyen Meşen denen bir sınıfın oluşması
– İstanbul’un fethi nedeniyle buradaki bazı bilginlerin İtalya’ya gelerek Yunanca’yı ve antikite eserlerini öğretmeleri
– Coğrafi Keşifler nedeniyle insanların düşünce ve ufkunun gelişmesi İslam dünyasının etkisi
– Rönesans hareketi önce İtalya’da başlamış daha sonra Fransa, Alman-ya ve İngiltere’de yayılmıştır.
b) Rönesans’ın İtalya’da Başlamasının Nedenleri:
1) 1) Coğrafi konumu nedeniyle bir çok kültür ile etkileşmesi.
2) 2) En önemli ticaret yollarının kesişim noktasında bulunduğu için zenginleşmiş olması ve güzel sanatlara ilgi duyulması.
3) 3) Eski Roma, Yunan ve Helen uygarlıklarına ait bir çok ese-rin İtalya’da bulunması
4) 4) Roma’nın dini merkez olması nedeniyle bir çok büyük mi-mari yapı ve sanat eserinin yapılması
5) 5) Birbirinden bağımsız bir çok küçük krallığın bulunması nedeniyle halkın diğer insanlara göre daha özgür yaşaması
Rönesans Hareketlerinin Öteki Avrupa Ülkelerine Yayılması
İtalya’da başlayan Hümanizm ve Rönesans hareketleri zamanla diğer Av-rupa ülkelerine de yayıldı. Bunun başlıca nedenleri:
1. İtalya’nın Avrupa’nın din ve kültür merkezi olması: Avrupa’-dan bir çok öğrenci ve Hıristiyan ziyaretçi İtalya’ya gelmekteydi. “Bunlar Roma’da gördükleri şeyleri ülkelerine götürdüler, oralarda da bu gördük-leri gelişmeleri yaşatmak istediler.
2. İtalya Savaşlarının Etkisi : 1494 ile 1559 yılları arasında çıkan İtalya savaşlarında krallar ve komutanlar gördükleri kıymetli eşya ve tabloları satın alarak ülkelerine götürdüler. Böylece italyan Rönesans’ı yakın bazı ülkeleri etkilemiştir. Al-manya ve Fransa gibi. Avrupa’da İtalya’dan sonra Rönesans ilk olarak Fransa’da başla-mıştır.
Fransa’da Rönesans :
Bizzat krallar Rönesans’ın kurucusu oldular, sanatçıları ve hümanistleri korudular. Rable, Ronsar, Monteigne gibi hümanistler Fransız Dili ve Edebiyatının doğmasını sağladılar. Mimari alanında da gelişmeler oldu. Luther sarayı yapıldı.
Almanya’da Rönesans :
Almanya’da Rönesans, Reform’la birlikte gelişti. Erasmus, Döklen ve Luther başta gelirler. Erasmus, Deliliğin Methi adlı eseri yazdı. Mimari çok gelişmiş Gotik tarzıyla Köln belediye binası ve Haydelberg şatosu yapıldı.
İngiltere’de Rönesans :
İngiliz Rönesansmın en önemli ismi Shakespeare’dir. Eserlerinin konusu-nu eski çağ tarihlerinden alan dram ve trajediler yazdı. En ünlü eseri Hamlet, Otello, Romeo ve Julyet’tir.
c) Rönesans’ın Sonuçları:
1) 1) Skolastik düşünce yıkıldı ve serbest düşünce ortamı doğdu.
2) 2) Deney ve gözleme dayalı pozif düşünce ortaya çıktı.
3) 3) Kilise otoritesi zayıfladı, Reform’a zemin hazırlandı.
4) 4) Bilim, sanat, edebiyat alanında bir çok yeni eserler oluşturuldu.
5) 5) Avrupa’da sanat ve edebiyattan zevk alanlar ile bunlarla alay eden iki toplum sınıfı oluştu.
6) 6) Rönesans’ın en tanınmış simaları İtalya’da Vinci, Rafael, Donatello ve Mikelanj Fransa’da Montaigne, Almanya’da Albert Dürer ve İngiltere’de Shakespeare’dir.
REFORM HAREKETLERİ
XVI. yüzyılda Rönesans hareketinin de etkisiyle Katolik Kilisesinde ortaya çıkan yeniden yapılanma faaliyetlerine Reform denir. Reform, Hıristiyanlığı asli şekline dönüştürmek amacıyla yapılmıştır. Katolik kilisesi zamanla bozuldu ve amacın-dan saptırıldı. Roma’da Vatikan sarayında oturan papalar, kendilerini Hz. İsa’nın yeryü-zündeki vekili olarak gördüler ve gerçek Hıristiyanlıktan uzaklaştılar. Bunun sonucu olarak kiliseye karşı isyanlar başladı. Bazı bilginler ve aydın din adamları Katolik mez-hebinden ayrılarak yeni kilise ve mezhepler kurmaya başladılar.
a. Reform’un Nedenleri:
1) 1) Coğrafi Keşifler nedeniyle halkın kiliseye olan güveninin sarsılması Endüljans sayesinde kilisenin göze batacak kadar zenginleşmesi Rönesans’ında etkisiyle insanların her şeyin esasını arama ve bulma arzusu sonunda Hıristiyanlığın aslından uzaklaştığının anlaşılması
2) 2) Katolik Kilisesi’nin Hıristiyanlığın esaslarını saptırması ve belli bir züm-renin çıkarlarına uygun hareket etmeye başlaması
3) 3) Matbaa sayesinde Avrupa dillerine çevrilen incillerin herkes tarafından okunup anlaşılması
4) 4) Halkın çok fakir olmasına rağmen kilisenin halkı sömürmeye devam et-mesi Özgürlük taraftarı olan bazı kralların kilise tarafından baskı altında tutul-maya çalışılması.
b) Reform’un Almanya’da ortaya çıkmasının nedenleri:
1) 1) Alman halkının İtalya’daki halka göre daha fakir olmasının kilise merke-zine karşı kin duymasına neden olması.
2) 2) Kilise’nin desteklediği Katolik Avusturya’lı kralların Alman Kralı ve prenslerini baskı altında tutmak istemesi
c. Reformun Yayılışı
Aslında Reform hareketlerinin başlangıcı Ortaçağa kadar uzanır. İncil’in tercümesi ve kiliseye karşı bir dizi hareket yapıldıysa da Re-formcular diri diri yakılmışlardır.
16. yüzyılda kiliseye karşı mücadele normal hale geldi. Almanya’da Luther Papa’yı eleştirerek isyan etti. incili tercüme etti ve rahiplerin gereksizliğini bildirdi. Bu tavırlar Luther’in afaroz edilmesine neden oldu. Luther ölüme mahkum edildi. Ancak Saksonya Elektörü Luther’i korudu. Şarlken’de Protestanlığın daha fazla yayılmaması için bazı tedbirler aldı halk Şarlken’in bu tavrını protesto etti. Böylece yeni mezhebin adı da bulunmuş oldu; Protestanlık.
Şarlken, Türk fetihlerinin Avrupa’da hızlanması karşısında aciz kalmış ve 1555 Ogsburg Din Antlaşmasıyla Protestanları tanımıştır.
Luther’den sonra Calven’de Fransa’da bu yeni mezhebi kabul etti. Fransa’dan çıkarılan Calven kendi adıyla kilisesini Cenevre’de kurdu. Fakat Cal-venizmin Fransa’da yayılması çok kolay olmadı. Binlerce Calvenist öldürüldü. Mezhep savaşları Fransa’da Nant Fermanıyla sona ermiş ve Protestanlık resmen tanınmıştır (1598).
d. Reform Sonuçları
– Katolik kilisesi bozuldu ve Protestanlık, Kalvenizm, Presbiteryen ve Anglikanizm gibi yeni mezhepler ortaya çıktı.
– Kilisenin otoritesi sarsıldı.
Katolik kilisesi kendini yenilemeye çalıştı.
– Kurulan Engizisyon Mahkemeleri ile Katolik Kilisesi’nin otoritesi devam ettirilmek istendi.
Protestanlarda eğitim kilisenin elinden alındı, laik eğitime geçildi. Kilise malları prensler tarafından yağmalandı. Yeni mezhepler nedeniyle Avrupa’da siyasi birlik zayıfladı, bu nedenle Osmanlı devleti daha kolay ilerleyebildi.
Reform hareketinin en tanınmış kişileri Almanya’da Luther, Fransa’da Kalven, ingiltere’de ise Kral VIII. Henry’dir.
OTUZYIL SAVAŞLARI (1618-1648)
Alman ve İspanya Krallarının yeni mezheplere karşı bayrak açması üzeri-ne başlayan savaşlar Protestan yanlılarının galibiyetiyle sonuçlandı.
Otuz yıl savaşları Almanya ve müttefiki olan ispanya ile Fransa ve mütte-fikleri (İsveç, Danimarka) arasında yapılmıştır.
Bu savaş tamamen mezhep çekişmesinden kaynaklanmıştır. Almanya’da hemen hemen bağımsız yaşayan, ama sözde Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu içinde bulunan pek çok hükümdar Protestanlığı kabul etmişti. Bunlarla Katolikler arasında büyük bir savaş çıktı.
Savaşta taraflar
Almanya Fransa
ispanya İsveç
Danimarka
Almanlar birbirleriyle savaşırken savaşa Fransa, İsveç ve Danimarka da karıştı. Mezhep farklılığı nedeniyle otuz yıl içinde yüz binlerce kişi öldü. Savaş Westfalya (1648) Barışı ile sonuçlandı. Bu antlaşma Avrupa tarihinde çok önemli bir adımdır. Almanya Protestanlığı resmi din olarak tanıdı.
Artık Avrupa’da mezhep çekişmeleri siyasetten çekilmiş, devletlerin ara-sında bir sorun olmaktan çıkmıştır. Böylece Avrupa bazı konularda birlikte hareket etme imkanı kazanmıştır.
Antlaşmanın bazı önemli maddeleri:
1. Almanya, içindeki prenslerin dini ve siyasi özgürlüklerini kabul etti.
2. Hollanda’nın bağımsızlığı tanındı.
3. Fransa, Almanya’dan Alsas’ı aldı.
4. İsveç Kralı, Baltık denizi kıyılarına sahip oldu.
5. Almanya’nın küçük prensliklerinden Brandenburg Prensliği Prusya du-kalığı adını aldı. Bu suretle bugünkü Almanya’nın temelleri atılmış oldu.
Yorum : Westfalya barışını İspanya tanımadı. Bu yüzden Orta Avrupa’da savaş bittiği halde Fransa ile İspanya arasında savaş on yıl daha devam etti. Yapılan Pirene Antlaşmasıyla (1659), İspanya Fransa’nın üstünlüğünü kabul etmiştir.
17 ve 18. Yüzyıllarda Avrupa Devletleri
1. Almanya: Kutsal Roma-Germen adını taşıyan Almanya’da yüzlerce prenslik vardı. Aralarında siyasi birlik yoktu. Otuz Yıl savaşlarında Almanya yenilmiş ve ülkedeki prensliklere mezhep özgürlüğü tanımıştı. 18. yüzyıl başlarında Prusya en güçlü prenslik olarak krallık haline geldi ve lider durumuna yükseldi.
2. İngiltere: 17. yüzyıl sonlarında ingiltere’de meşruti krallık kuruldu (1688). 18. yüzyıla güçlü bir şekilde giren İngiltere her alanda gelişme gösterdi. Yedi yıl savaşları’nda Fransa’dan büyük sömürgeler elde etti. Amerika’da 13 koloni kurdular. Amerika’nın bağımsızlığını Versay (1783) Antlaşmasıyla tanıdılar.
3. Fransa: 17. yüzyılda Avrupa’nın en güçlü devleti durumuna geldi, is-panya Veraset Savaşlarında Almanya ve İngiltere ile mücadele etti. Bu savaşlar Fransa’-yı olumsuz yönde etkiledi.
4. Lehistan: 17. yüzyılın sonlarına doğru Kutsal İttifaka katılarak Osman-lı Devleti’yle mücadeleye girişti, iç ve dış nedenler siyasi alanda etkili olmasına engel oldu. 18. yüzyılda iyice güçsüzle-şen Lehistan; Rusya, Prusya ve Avusturya tartından üç kez bölüşülerek ortadan kaldırıldı (1772, 1793, 1795).
18. yüzyılın sonlarına doğru Lehistan’ın ortadan kalkması ile Rusya hem İsveç hem de Osmanlı Devleti için çok büyük bir tehlike durumuna geldi.
5. Hollanda: İspanya’dan bağımsızlığını kazanan Hollanda’da krallık ku-ruldu. Kısa zamanda sömürgecilikte ilerledi ve zengin bir duruma geldi.
6. Rusya: Rusya, 17. yüzyılın sonlarında (1682) Çar ı. Petro’nun yönetimine girdi. Petro’nun iki amacı vardı: Karadeniz’e ve Ballık kıyılarına ulaşmak. Petro, Rusya’yı bir Avrupa devleti haline getirmeye çalıştı. İstanbul Antlaşmasıyla Karadeniz’e inen Rusya, Küçük Kaynarca’yla da Kırım’ı alarak kuvvetli bir devlet haline gelmiştir.
7. Avusturya: Otuzyıl savaşlarında Avusturya Alman siyasi birliğini ku-ramamıştı. Fakat güçlü devletler arasındaydı. Zaten Karlofça Antlaşmasıyla Macaristan’ı ve Erdel’i alarak büyümüştü. Fransız ihtilâli Avusturya’nın büyümesinde büyük bir engel olmuştur.
8. İsveç: Otuz yıl savaşlarından başarı ile çıkmıştır. Paltova savaşıyla İsveç’in genişlemesi durdu.
9. İtalya: İtalya’da siyasi birlik yoktu. 18. yüzyılda da bu özelliğini devam ettiren İtalya’da en büyük cumhuriyet Sardunya Krallığı idi. Venedik eski önemini yitirmeye başlamıştı. 19. yüzyılda Sardunya İtalyan birliğini kurmuştur.
18. Yüzyılda Avrupa’da Veraset Savaşları
l. İspanya Veraset Savaşları (1702 -1714)
Avrupa devletleri arasında akrabalık bağları yüzünden birçok siyasal so-run çıkmış ve bu yüzden zaman zaman taht kavgaları olmuştur. Bu taht kavgalarının ilki İspanya’da çıkmıştır.
İspanya Kralı II. Şarl’ın erkek çocuğu yoktu. Kral, ölümünden sonra yeri-ne imparatorluğun geleceği için Fransa Kralı Lui’nin torunu Filip’in geçmesini vasiyet etti. 1700 yılında Filip ispanya tahtına oturdu. Bunu Avusturya imparatoru ve bağlı dükler kabul etmediler. Bunun üzerine Avusturya, İngiltere ve Hollanda ile ispanya, Fransa arasında savaşlar başladı. Bu savaşlarda Fransa kısmen başarısızlığı uğradıysa da yeniden üstünlük sağladı, böylece ispanya Krallığını garantiye aldı.
I. Lehistan Veraset Savaşları (1733-1738)
Lehistanın jeopolitik yapısı, Avrupa’lı devletlerin sık sık iç işlerine karış-malarına neden olmuştur. Her devlet Lehistan’a kral seçtirmek istemiştir.
1733’te II. Ogüst ölünce Fransa, Rusya ve Avusturya karşı karşıya gelmiş-lerdir. Lehliler de iki sınıfa ayrılmışlardır. Rusya ile Avusturya III. Ogüst’ü zorla kral seçtirince Fransa ile rekabet başlamıştır.
Savaşta taraflar
Fransa Avusturya
Lehistan Rusya
Fransa başlayan savaşta Osmanlı devletinden yararlanmak isteyerek Os-manlı’yı savaşa kışkırtmıştır. Fakat Osmanlı Devleti Fransa’ya güvenemediğinden, yazılı bir bağlaşma yapılmasını teklif etti. Fransa’nın yanında veraset savaşlarına katılmayan Osmanlı Devleti 1736’da Rusya ve Avusturya’yla savaşa girdi, Fransa bu durumdan yararlanarak Avusturya’ya karşı üstünlük sağladı.
III. Avusturya Veraset Savaşları (1740-1748)
Savaşta Taraflar
Avusturya Fransa
Rusya İspanya
Hollanda Lehistan
İngiltere Prusya
Avusturya İmparatoru IV. Şarlken’in erkek çocuğu yoktu. Bundan dolayı tahtı ölmeden önce kızına bıraktı, ispanya Kralı bunu kabul etmedi. Bunun üzerine Avusturya’yla, Rusya, Hollanda ve İngiltere ile ispanya, Fransa, Prusya, Lehistan arasında savaşlar başladı. Sekiz yıl süren savaş sonunda Fransa tekrar üstünlüğü sağladı.
Yedi Yıl Savaşları (1756-1763)
Avusturya Veraset Savaşları Fransa ile Prusya’nın üstünlüğü ile sona er-mişti. Bu savaş sonunda yapılan 1748 Ekslaşapel Antlaşması her iki tarafı da memnun etmediğinden yeniden taraflar arasında savaş hazırlıkları başladı.
Fakat savaşa katılan taraflar arasında bazı değişiklikler olmuştu.
Savaşta Taraflar
Prusya Avusturya
İngiltere Fransa
Rusya Lehistan
İlk olarak Prusya İngiltere ile anlaşmış, bunu Fransa’nın Rusya ve Avus-turya ile anlaşması takip etmişti.
Prusya’nın Avusturya, Rusya ve Fransa’ya açtığı savaşlar 1756 yılında başladı. Yedi Yıl süren savaşlar Prusya’nın aleyhine gelişti. İngiltere ise Fransa’nın bazı sömürgelerini elde etti. Bu arada Fransızları Hindistan’dan çıkararak oraya yerleşti.
Savaş Prusya’nın aleyhine devam ederken yeni Rus Çarı III. Petro Prusya tarafına geçti. Savaştan sonra yorulan Fransa, İngiltere’den barış istedi. Bunun üzerine Paris Antlaşması (1763) yapıldı.
Buna göre :
1. Fransa, Amerika ve Hindistan’daki sömürgelerini İngiltere’ye bıraktı.
2. Avrupa’daki arazi durumu savaştan önceki haline getirildi.
yorum : Yedi yıl savaşları sonunda Fransa zayıflamış, İngiltere toprak ba-kımından çok genişlemişti. Bu savaşlar Fransa’da ihtilalin başlamasına, İngiltere’de ise Amerika’da bulunan 13 kolonisi ile arasının açılmasına neden oldu. Prusya ise Avru-pa’nın en güçlü kara devleti haline geldi.
YAKINÇAĞDA AVRUPA
Amerikanın Kuruluşu
Amerika kıtası 18.yüzyılda coğrafi keşifler ile bulunmuştur. Kuzey Amerika İngiliz ve Fransız sömürgesi durumundaydı.Yedi yıl savaşları sırasında İngiltere Fransız sömürgelerini ele geçirmiştir.Savaş sırasında ekonomik kayba uğrayan İngiltere sömürgelerindeki vergileri arttırdı.Bu durum üzerine amerikan kolonileri İngiliz sömürgesine isyan ederek I.Filedelfiya kongresini topladı.(1774).Bu kongrede koloni meclislerinin onayı olmadan vergi toplanamaması kararı alındı.1775 yılında II.Filadelfiya kongresini toplanarak insan hakları sözleşmesi ilan et-ti,.1776’da Amerika bağımsızlığını ilan etti. Fransa, İspanya, Hollanda, İngiltere’ye karşı Amerika’yı destekledi.1783’de İngiltere ile Versay ant-laşması imzalandı.
Maddeleri:
1-İngiltere amerikan kolonilerinin bağımsızlığını tanıdı.
2-Florida ve Minorka adası İspanyaya bırakıldı.
3-Kanada sınırında Misisipi nehrine kadar olan bölge Amerika’ya bırakı-lacak.
4-Antillerden bazı adalar ve Senegal İngiltere’ye bırakılacak.
5-Bağımsızlığını ilan eden eyaletler iç işlerinde serbest olmak şartıyla Amerika Birleşik Devletlerini kurdular. (1787)
Monrea Doktrini:
Amerikan başkanı Monrea (1817-1825) bir bildiri yayımlayarak Amerika’nın Avru-pa’nın siyasi işlerine karışmayacağını Avrupa’nın da Amerika kıtasına müdahalelerine izin vermeyeceğini ilan etti.
Amerika bu doktrinle yalnızlık politikası uygulamıştır. Avrupa’daki kar-gaşaya karışmayıp ekonomisini güçlendirmiş, Orta ve Güney Amerika’da etkisini artır-mıştır.
FRANSIZ İHTİLALİ(1789)
Sebepleri:
Fransız ihtilalinin sebeplerinin iç ve dış sebepleri olacak iki kısımda işleye biliriz.
İç Sebepler:
1-Krallık rejiminin baskısı.
2-Halkın çeşitli sınıflara ayrılması.(Soylular, Rahipler, Burjuvalar, Köylüler)
3-Fransız aydınlarının etkisi: Montesqu, Jan Jak Russo, Diderot, Volter.
4-Mali zorluklar ve vergilerin ağırlığı.
5-Eta jenaronun toplanması.(5 Mayıs 1789)
Dış Sebepler:
1-Rönesans sonrasında ortaya çıkan aydınlanma çağının etkisi .
2-Amerikanın bağımsızlığını kazanması.
3-İngiliz meşrutiyetinin etkisi.
İhtilalin Aşamaları:
a. Eta Jenero’nun Toplanması: 5 Mayıs 1789’da versay sarayında soylular, rahipler ve halk temsilcilerinin katılımıyla eta jenero toplandı. Çoğunluğu oluşturan halk temsilcileri eta jenoroyu ulusal meclis ilan etti. Ulusal meclis kendini kurucu meclis ilan etti ve anayasa hazırlamaya girişti.
b. Kurucu Meclis: paris’te halk meclisin dağıtılacağı haberi üzerine mutlakıyetin sembolü olan Bastil ha-pishanesini bastı. Hazırlanan anayasanın başına in-san ve yurttaş hakları maddesi kondu.
c. Yasama Meclisi 81791-1792):Bu dönemde Fran-sa’da yeniden krallık rejimini kurmak isteyen ülke-lerle savaşlar yapıldı. Ulusal duygular yükseldi.
d. Konvansiyon Meclisi (1792-1795): Krallık kaldırıla-rak cumhuriyet ilan edildi. Kral yargılanarak idam edildi. Eşitlik sağlandı, güçler birliği ilkesi kabul e-dildi.
e. Direktuvar Dönemi (1795-1799): Yürütme gücü mec-lis tarafından seçilen beş kişilik direktuvar kuruluna verildi. Ayaklanmalar bastırıldı. Napolyon’un şöhre-ti arttı. Mısır seferi düzenlendi.
f. Konsüllük Dönemi (1799-1804): Napolyon yönetimi ele aldı. Kendini ömür boyu konsül seçtirdi. Daha sonra imparator oldu (1804)
Avrupa’nın Tutumu
İhtilalinin başlangıcında Avrupa’da tepki meydana gelmedi. Hatta bu kargaşadan Fransa’nın zayıflayarak çıkacağı düşüncesi u-yandı. 1791 anayasasındaki “Fransa fetih amaçlı savaşlardan vazgeç-miştir” maddesi memnunluk uyandırmıştı.
Ancak ihtilal sonucunda mutlakıyetin yıkılıp cumhuriyetin ka-bulü Avrupa krallıklarını telaşa düşürdü. Avrupa devletleri Fransa’ya karşı birleşti.
İhtilal Savaşları(1792-1815)
Fransa ile Avrupa devletleri arasında yapılan savaşlarda Fransa Avrupa’nın büyük bir kısmını ele geçirdi. Avrupa coğrafyası büyük ölçüde değişti. Savaşlar Napolyon’un yenilgisi ile sonuçlandı.
Fransız ihtilalinin Sonuçları:
1. Soyluların ve rahiplerin ayrıcalıkları kaldırılarak eşitlik ilkesi getirildi.
2. Mutlak monarşi yıkılarak, egemenliğin halktan geldiği kabul edildi.
3. Eşitlik, adalet, milliyetçilik, hürriyet, ulusal egemenlik, laiklik, cumhuriyet gibi kavramlar önem kazandı.
4. Milliyetçilik fikrinin yayılması ile imparatorluklar dağılma sürecine girdi.
5. Mahalli otorite yerine merkezi otorite kabul edildi.
6. Eski toplum, eski kültür değerleri ve idareler değişim geçirdi.
7. Fransız İhtilali sonuçları bakımından evrensel olduğundan yeniçağın bittiği, yakınçağın başladığı kabul edildi.
8. İmparatorlukların yıkılması ile milli devletler kurulmaya başladı.
9. Dağınık halde bulunan milletler siyasi birliklerini kurmaya başladılar.
10. Daha önce İngiliz bilgini Locke tarafından ileri sürülen ve Amerika bağımsızlık savaşları sırasında Amerikalılar tarafından kabul edilen İnsan Hakları Bildirisi Fransız-lar tarafından dünya çapında bir bildiriye dönüştürüldü. Bunda milliyeti, ailesi ne olursa olsun bütün insanların elde edecekleri doğal haklar belirtilmiştir.
Viyana Kongresi ve Kararları (1815)
Napolyon savaşları yüzünden bozulan Avrupa’nın siyasal durumunu düzen-lemek ve Avrupa’nın gelecekte alacağı durumu belirtmek ve saptamak amacıyla tüm Avrupa Devletleri Viyana’da büyük bir kongre topladılar. Kongreyi dört büyük devlet, yani İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya yönettiler. Kongreye Avusturya Başbakanı Prens Meternich başkanlık etti. Kongreye sadece Osmanlı Devleti katılmamıştır.
Kararları:
1. Fransa’nın ele geçirmiş olduğu yerlerin hepsi elinden almıyordu.
2. Belçika ve Hollanda birleştirilecek ve Niederland devleti kurulacak-tı.
3. Germen Konfederasyonu kuruldu.
4. İsveç ve Norveç Krallıkları birleştirilecek ve İsveç – Norveç Krallığı kurulacak.
5. İsviçre; 22 kantondan meydana gelen bağımsız ve sürekli tarafsız bir devlet haline getirildi.
6. Avusturya, Doğu Galiçya’yı, Lombardiya , ve Venedik’i alıyor-du.
7. Napolyon’un hükümetlerine son verdiği hükümdarlar ve krallar tek-rar memleketlerine ve tahtlarına sahip olacaklardı.
8. Fransa ihtilalden önceki sınırlarına çekildi.
9. İtalya’da hükümet kuruldu.
10. Varşova büyük dukalığı ile Finlandiya, Rusya’ya verildi.
Sonuçları:
Viyana kongresi ile Avrupa’da yeni bir statü doğmuş oluyordu. Kongrede Fransız İhtilali’nin Avrupa’ya yaydığı insan ve vatandaşlık haklarından hiçbirisi, yani hürriyet, milliyet ve eşitlik prensipleri göz önünde tutulmamış, sırf siyasal emel ve is-tekler üzerine kararlar verilmiştir. Bundan dolayı Viyana Kongresi kararları başarılı olmamış, kongre verdiği kararları yürütebilmek için silaha başvurmak zorunda kalmıştır.
Viyana Kongresinden Sonra Avrupa (1815-1830)
Viyana Kongresinden sonra İngiltere, Rusya, Prusya ve Avusturya kendi çıkarlarına göre ve bu çıkarların uyuşması oranında Avrupa’da yeni bir statü kurmuşlardı. Bu devletler Avrupa düzenini korumak, krallık rejimine karşı yapılacak ihtilal hareketlerini bastırmak ve Avrupa’yı mutlak krallık rejimiyle yönetmek için aralarında bazı antlaşmalar yaptılar. Avrupa tarihinde bu devreye Restorasyon devri denilmiştir.
Avrupa’nın büyük devletleri, Viyana Kongresi kararlarını yürütmek amacıy-la, iki ayrı bağlaşma kurmuşlardır.
1. Kutsal İttifak (1815):
Viyana Kongresi kararlarının nasıl uygulanacağı tam belli değildi. Sürgünde bulunan Napolyon’un Fransa’da tekrar iktidara gelmesi Avrupa’nın üç büyük devletini harekete geçirdi. Bu ittifak Rusya, Avusturya ve Prusya arasında yapılmıştır. Kutsal İttifakın amacı Fransız İhtilali’ne karşı bir tepki olmuş ve mutlakıyetçiliği güçlendirmeyi esas almıştır. Fransa’da sonradan katılmıştır. •
2. Dörtlü İttifak (1815):
İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya.arasında yapılmıştır. Bu ittifakın ku-rucusu Prens Meternich’tir. Bundan dolayı buna Meternich Sistemi de denir. Dörtlü İttifak Kutsal ittifakın yetersizliği üzerine ortaya çıkmıştır. Bu dört devlet, başka düşüncelerin yayılmasını silah gücüyle durdurmayı kararlaştırmışlardır. Böylece her türlü özgürlük hareketi bastırılacaktır. Fakat gittikçe gelişen özgürlük akımları soncunda meydana gelen ihtilallerin önü alınamadı. Meternich Sisteminin Sona Ermesi:
Restorasyon devri 1827 yılına kadar ancak sürebilmiştir. Çözülme önce İn-giltere’nin Dörtlü İttifaktan ayrılmasıyla başladı. Bunun arkasında Osmanlı Devleti’nde Rum İsyanı çıktı.Meternich, Osmanlı Devleti antlaşmaya dahil olmadığı halde, Rum isyanının beraberce bastırılmasını teklif etti. Buna karşılık Rusya ve Fransa, Rumlara yardım ettiler. İngiltere’de bunlara katıldı. Sonunda, Navarin’de Osmanlı donanmasını yakarak kendi prensiplerini kendileri yıktılar.
Viyana Kongresi Kararlarına Tepkiler:
1.1830 İhtilali:
Meternich Sistemi özgürlük düşüncesini geniş ölçüde benimsemiş bulunan Avrupa toplumlarında otoriteye karşı bir tepki meydana getirdi. Mutlakıyet yönetimleri-ne karşı güçlenen liberal tepki 1830 yılında aniden patlak vererek bütün Avrupa’yı sars-tı. Mutlakıyetçi devletlerin karşısına bütün bir Avrupa halkı çıkmıştır. Başta Fransa’da çıkan ihtilal diğer ülkelerde de çıkmaya başlamıştır.
a. Fransa’da 1830 ihtilali: Demokratik bir yönetim kurulmuştur.
b. Belçika: Hollanda’dan ayrılarak, bağımsızlığını kazandı ve meşruti bir krallık kuruldu.
c. İtalya: Avusturya’nın etkisinde olan İtalya’da çıkan ayaklanmaya karşı Meternich askeri müdahale yaparak eski yönetimi yeniden canlandırdı.
d. Almanya: Bazı Alman devletleri anayasal yönetimleri benimsediyse de Meternich buradaki isyanı da önledi.
e. Polonya: Bağımsızlığını ilan eden Polonya yeniden Rusya’nın işgaline uğ-radı. Polonya yeniden Rusya’ya bağlandı.
f. İspanya: Liberaller hükümeti ele geçirerek meşruti bir yönetim kurdular.
g. İngiltere: Liberalizm daha da güçlendi. Seçim kanunu geliştirildi. Seçime katılım artırıldı. Avam Kamarası’nın etkisi arttı.
Yorum: 1830 ihtilalleri Fransa, Belçika ve ispanya gibi ülkelerde liberaliz-min başarısıyla sonuçlandı. Viyana Kongresiyle kurulan Avrupa statüsü büyük ölçüde değişerek, Avrupa’da yeni bir güçler dengesi kurulmaya başladı.
1. 1848 İhtilalleri:
Bu ihtilallerin iki önemli nedeni vardır:
Birincisi: Milliyetçilik hareketlerinin ve liberalizmin gittikçe kuvvetlenmesi ve bunların bağımsızlığa dönüştürülmek istenmesi.
İkincisi: Sanayi inkılâbı ile işçi sınıfının ortaya çıkarak bir takım haklar is-temesi.
1848 ihtilali Fransa’da başladı, ihtilalin patlak vermesinde liberallerin ve sosyalistlerin büyük etkisi oldu. Kral Lui Filip’in izlediği politika ihtilalin başlamasında etkili olmuştur. Zira Kral, işçi sınıfının sorunlarını çözmede ihmalkâr davranıyordu. Üstelik kişi hürriyetini kısıtlamış, şahsi iktidarını kuvvetlendirme yoluna gitmişti. Bu durum ihtilalin patlak vermesine neden oldu. Kral istifa etti. Fransa’da cumhuriyet ilân edilerek bütün Fransızlara seçim hakkı tanındı. Ölüm cezası kaldırıldı, esir ticareti yasak edildi. Bunlar gittikçe kuvvetlenen sosyalistleri tatmin etmedi. Yeniden karışıklıklar çıktı. Yeni kurulan meclis cumhuriyeti ilan etti. Lui Napolyon cumhurbaşkanı seçildi. Bir süre sonra meclisi kapatarak Fransa’da ikinci imparatorluğunu ilân etti.
DİĞER ÜLKELERDE 1848 İHTİLALLERİ:
a. Avusturya – Macaristan İmparatorluğunda: Meternich ve sistemine karşı halk ayaklandı. Yeni bir meclis kuruldu. Vergiler kaldırıldı, eşitlik ilân edildi. Meternich istifa etti. Macarlar ayrı hükümet kurdular. Fakat Rusya ile birleşen Avustur-ya kanlı bir şekilde Macar ihtilalini bastırdı ve yeniden Macaristan Avusturya’ya bağ-landı.
b. İtalya’da: İtalya’da ulusal birlik için çalışmalara başladı. Piyemonte Kral-lığı önderliğinde bütün İtalya’da Avusturya’ya karşı bir hareket başladı. Fakat Avusturya İtalya ordusunu iki kez yenilgiye uğratarak İtalya’daki eski statüyü yeniden kurdu.
c. Almanya’da: Alman birliğini kurmak için başlayan hareket Berlin’de halk isyanına neden oldu. Kurulan Meclis yeni bir Anayasa için çalışmalara başladı. Yeni Anayasa kabul edilmiş böylece Almanya’nın birliği sağlanmış oldu. Fakat Avusturya’nın baskısı ile birliğin gerçekleşmesi bir süre daha gecikti.
Yeni anayasalar yapıldı. Demokratik yönetimler kuruldu.
g. İngiltere’de: İşçiler daha geniş haklar elde etmek için harekete geçtiler, fakat başarılı olamadılar.
h. Osmanlı İmparatorluğunda: Eflak – Boğdan’da ulusal birlik için hareketler başladı. Başarıya ulaşamayan bu hareket aynı zamanda Osmanlı – Rus ilişkilerinin bo-zulmasına yol açtı. Bu da Kırım Savaşını hazırlayan nedenlerden birisi oldu.
1848 ihtilallerinin Sonuçları:
1. Fransa’da önce Cumhuriyet ve bir süre sonra da İmparatorluk kurulmuş-tur.
2. İtalya, Prusya, Hollanda ve Belçika’da krallar uyruklarına bir takım hak-lar ve imtiyazlar vermek zorunda kalmışlardır.
3. Almanya ve İtalya’da birlik hareketleri için ilk esaslı adımlar atılmıştır.
4. Rusya bu ihtilallerden zarar görmemiştir.
5. Liberal yönetimler ağırlık kazanmışlardır.
6. Mutlakıyetler ya sona ermiş veya iyice yumuşamıştır.
1. Sosyalist ve komünist akımlar güçlenmiştir.
İtalyan Birliğinin Kurulması:
Viyana Kongresi İtalya’yı yedi hükümete ayırmıştı. Piyemonte bunlar içeri-sinde en kuvvetlisi idi. Hepsi de mutlakıyetle yönetilmekteydi. Ülkenin bir kısmı Avusturya’nın işgali altındaydı. Halbuki Fransız İhtilaliyle birlikte İtalya’da milliyet ve hürriyet fikirleri yayılmağa başlamıştı. İtalyan aydınları ülkede birliği kurmak ve yabancı işgalinden kurtulmak istiyorlardı. Bu amaçla Karbonari adlı gizli cemiyetin etrafında birleşerek çalışmalara başladılar. Fakat başarılı olamadılar. İtalya birliği-nin kurulması her şeyden evvel Avusturya’nın ülkeden çıkarılmasına bağlıydı. An-cak, İtalyan şehir devletleri bunu yalnız başına gerçekleştirecek güçte değildiler. Bunun için bir dış devletin yardımına ihtiyaç vardı. Piyemonte, Kırım Savaşı’na iş-tirak ederek Fransa’nın desteğini sağlamayı başardı. 1859 yılında yapılan savaşta Avusturyalılar mağlûp edildi. Bu zafer İtalya siyasi birliğine giden yolu açtı. İtalyan birliği 1870’de gerçekleşti. Roma yeni kurulan İtalya’nın başkenti ilan edildi. İtalya, siyasi birliğini kurduktan sonra sömürgecilik hareketlerine başladı. Kısa zamanda Avrupa politikasında söz sahibi devletlerden birisi oldu. Papalık siyasi gücünü kay-betti. Yalnız dinî nüfuzu kaldı.
Alman Birliğinin Kurulması:
Viyana Kongresi’nde bir Germanya Konfederasyonu’nun kurulmasına karar verilmiştir. Merkezi Frankfurt’ta olan bu Konfederasyon, Avusturya’nın başkanlığında toplanan bir meclis tarafından yönetilecekti. Prusya bu Konfederasyon’un dışında kalacaktı.
Bu yüzden Prusya ile Avusturya birbirlerine rakip hale geldiler ve sürtüş-meye başladılar. Prusya, Alman Birliği’ne hazırlık olmak üzere Alman şehir devletleri-nin iştirakiyle gümrük birliğini kurdu. Alman Birliği’nin kurulmasında Prusya başbakanlığına getirilen Bismark’ın büyük katkıları olmuştur. Bismark devlet bünyesinde gerekli ıslahatları yaparak Prusya’yı güçlü bir yapıya kavuşturdu. Alman Birliği’nin kurulması Danimarka, Avusturya ve Fransa ile yapılan savaşlar sonunda gerçekleşmiştir.
Fransa’nın Sedan’da kesin bir mağlubiyete uğratılması sonucunda Alman Birliği kuruldu (1871). Prusya Kralı l. Vilhelm Alman imparatoru oldu. Alman Birliği’-nin kurulması uluslararası politika açısından önemli sonuçlar doğurdu. Viyana Kongre-si’nden sonra kurulmuş olan Avrupa güç dengesi değişti. Fransa ve Avusturya etkinlik-lerini büyük ölçüde kaybettiler. Almanya Avrupa’nın kuvvetli devletlerinden biri oldu. Sömürgecilik hareketlerine başladı. Avrupa’da Bloklaşma başladı.
1. Üçlü İttifak:
Alman Birliği’nin kurulması Avrupa dengesinde önemli değişikliklere neden oldu. Almanya Fransa’nın kendisinden intikam alacağından endişe ederek onu yalnız bırakma yollarını aradı. Bu amaçla 1872’de Rusya, Avusturya ve Almanya imparatorlukları Berlin’de toplanarak üçlü imparator birliği’ni kurdular. Bu birlik kısa zamanda dağıldı. Berlin Kongresi’nde birlik bozuldu. Rusya’nın ayrılmasıyla Almanya, İtalya ile yakınlaşmaya çalışarak, İtalya ile Avusturya arasındaki anlaşmazlıklar gider-miştir. Böylece bu üç devlet üçlü ittifakı kurdular (1883).
2. Üçlü İtilaf:
Üçlü ittifakın kurulması üzerine Fransa ile Rusya arasında da buna benzer bir bağlaşma yapıldı. Daha sonra İngiltere’de Alman korkusundan bu gruba katılarak üçlü ittifaka karşı yeni bir birlik doğmuştur (1907).
Sanayi İnkılabı
Sanayi inkılabı, insan ve hayvan gücüne dayalı üretim tarzından makine gü-cünün hakim olduğu üretim tarzına geçiştir. Bu tarz üretim XVIII. yüzyılda müspet bilimlerin üretime uygulanmasıyla İngiltere’de, özellikle dokuma sektöründe ortaya çıkmış, daha sonra diğer alanlara yayılmıştır, İngiltere’den diğer ülkelere geçmiştir.
XVIII. yüzyıla kadar Avrupa’da insan ve hayvan gücüne dayalı, mahallî ih-tiyacı karşılamaya yönelik bir sanayi mevcuttu. Bu yüzyılın ortalarında buhar gücüyle çalışan makineler bulundu. Bunlar fabrikalarda, madencilikte ve ulaşım alanında kullanılmaya başlandı. Üretimin şekli değişti ve miktarı arttı. Üretim ilk kez ailevi ve mahalli olmaktan çıkıp sistemli bir şekilde milli ve milletlerarası boyutlara ulaştı. Maliyetler düştü. Bu durum ilk kez pamuklu dokuma sanayiinde açık bir şekilde görüldü, İngiliz sömürgelerinden getirilen pamuklar yeni geliştirilen modern tezgâhlarda dokunarak piyasaya sürüldü. İngiliz pamuklu dokumaları Osmanlı pazarlarını ele geçirerek, yerli sanayii devre dışı bıraktı. Bu gelişmelerden etkilenen ülkeler arasında Osmanlı İmpara-torluğu başta gelmekteydi. Özellikle 1838 Osmanlı İngiliz ticaret anlaşmasından sonra her türlü engelden kurtulan İngiliz malları kısa zamanda pazarlarımızı ele geçirdi. Yeni gelişmelere ayak uyduramayan geleneksel Osmanlı sanayii hızlı bir çöküş sürecine girdi.
Dokuma sanayii ile sınırlı kalınmayıp tarım, kimya ve madencilik gibi diğer alanlarda da gelişmeler kaydedildi. Öte yandan Avrupa’nın geleneksel zanaatlarında da değişme ve gelişmeler oldu. Bir takım üretim kollan ortadan kalkarken yeni iş alanları ve sanat dalları ortaya çıktı. Ortalama 10-15 işçi çalıştıran küçük işyeri ve atölyelerin yerini yüzlerce işçi çalıştıran büyük işletmeler aldı. Bu suretle daha büyük kaynakların harekete geçirilmesi mümkün oldu. Bu ürünleri alacak ve tüketecek kitleler ortaya çıktı. Büyük sermayeli firmalar ve bankalar kuruldu. Ulaşım sistemi gelişti. Özellikle demiryolu ve deniz ulaşımında önemli ilerleme kaydedildi. Büyük kapasiteli, okyanus şartla-rına dayanıklı filolar hizmete girdi. 1869’da Süveyş Kanalı’nın ve 1914’te Panama Kanalı’nın açılması deniz ulaşımını cazip hale getirdi. Artık çok uzak ülkelerden bile bol ve ucuz mal getirebilmek imkân dahiline girdi. Bu durum iç ve dış ticareti canlandırdı. Özellikle Avrupa’ya önemli mal akışı oldu.
Sonuçları:
1. Sömürgecilik gelişti.
2. Bol, ucuz ve kaliteli üretim sağlandı.
3. Toprak mülkiyetinden, sanayi sermayelerine doğru yönelme oldu.
4. Avrupa’da refah düzeyi yükseldi ve nüfus arttı.
5. Köyden kente göç başladı ve işçi sınıfı oluştu.
6. Çekirdek aile modeli ortaya çıktı.
7. Sermaye tekelleşti ve büyük şirketler kuruldu.
8. Emperyalizm, Kapitalizm ve Sosyalizm doğdu.
Not: Sanayi İnkılabı Osmanlı Devleti’ni olumsuz yönde etkilemiştir. Her tür-lü himayeden mahrum Osmanlı pazarları 19. yüzyılın ortalarından itibaren Avrupa mallarının istilasına uğramıştır. Sonuçta Osmanlı Devleti dışarıya hammadde satan ve dışa-rıdan mamul madde alan bir ülke haline gelmiştir. Ekonomide başlayan bu gerileme siyasi çöküşü hızlandırmıştır.
Kaynak: www.englishpage.blogcu.com
Teknoloji
Öğrencilere Özel Tarih Ders Notları ve Konu Anlatımı Avrupa Tarihi, Ortaçağda Avrupa, Hırıstiyanlık, Haçlı...