Türkçe İngilizce Banka ve Bankacılık ile ilgili Terimler Listesi, İngilizce banka ve bankacılık kelimelerinin/terimlerinin türkçe karşılığı, anlamı, ingilizce kelime öğrenme, İngilizce türkçe terimler sözlüğü ve anlamları

banka
bank, banking house
banka cüzdanı
bankbook, passbook
banka faiz oranı
bank rate
banka havalesi
money order
banka hesabı
bank account
banka hesabı açmak
to open a bank account
banka kartı
banker’s card 
banka kasası
bank vault
banka kredisi
bank credit
banka memuru
bank clerk, bank official
banka mevduatı
deposits
banka müdürü
bank manager
banka poliçesi
bank draft
banka veznedarı
teller
banka çeki
bank cheque
banka ıskontosu
bank discount
banka şubesi
branch bank
bankacı
“banker; bank employer”
bankacılık
banking
bankamatik
cash dispenser, cashomat
bankaya yatırmak
to bank
banker
stockbroker; banker
döviz
foreign currency
döviz hesabı
currency account
döviz kuru
exchange rate, rate of exchange
döviz piyasası
foreign exchange market
döviz rezervi
foreign exchange reserve
faiz
interest
faiz almak
a) to get interest b) to charge interest
faiz getirmek
to draw interest, to pay interest
faiz oranı
interest rate, rate of interest
faizci
usurer, moneylender
faizcilik
usury
faize vermek
to lend (money) at interest
faize yatırmak
to put out at interest
faizli
at interest
faizsiz
interest-free
finans
finance
finanse etmek
to finance
finansman
financing, finance
fon
fund
havale
money order
havale göndermek
to send a money order
hesap açmak
to open an account
hesap cüzdanı
bankbook, passbook
hesaptan düşmek
to deduct
kiralama
lease, leasing
kredi
credit, loan, bank loan, loan of money (obtained from a bank).
kredi kartı
credit card, plastic money
kredi veren
creditor
mevduat
deposits
mevduat hesabı
deposit account
nakit
cash, money, ready cash, hard cash, hard money, bankroll, ready, the ready, specie, liquidity, ready money
para
money
para biriktirmek
to save money
para birimi
monetary unit
para bozdurmak
to change money
para havalesi
money order, remittance
para piyasası
money market
para sıkıntısı
financial pressure
para yatırmak
to invest
para çekmek
to draw money
vade
settlement date, redemption date, maturity date
vadeli
having a fixed term
vadeli hesap
deposit account, time deposit
vadeli istikraz
time loan
vadeli mevduat
deposit account, time deposit
vadeli poliçe
time draft
vadeli çek
postdated check
vadesi dolmak
to fall due, to come to maturity
vadesi dolmuş
mature
vadesi gelmek
to fall due, to come to maturity
vadesi gelmemiş
undue
vadesi geçmek
to be overdue
vadesi geçmiş
overdue
vadesini uzatmak
to prolong a term
vadesiz
having no fixed term
vadesiz hesap
current account, checking account
vadesiz istikraz
call loan
vadesiz mevduat
current account, checking account
vezne
“treasury; pay-office, cashier’s office”
vezneci
cashier, teller
veznedarlık
treasurership; cashier’s office, cashier’s window
yatırım
investment plasman, envestisman
Bu içerik internet kaynaklarından yararlanılarak sitemize eklenmiştir
Ekleyen: Berke

CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.