İngilizce konu anlatımı ve ders notları RELATİVE PRONOUNS, İlgi Zamirlerinin Edatlar İle Kullanımı, Pharasal Verbs, OF WHOM ve OF WHİCH, WHOSE

RELATİVE PRONOUNS
İlgi zamiri demektir. KPDS’ de direk olarak ya bir soru gelir veya gelmez. Ama çeviri, anlama gibi kilit noktalarda oldukça sık geçen bir konudur. Diğer gramer bilgileri çok iyi bilinse bile bu konuda eksiklik varsa hem sınav hem de genel anlamda İnglizce bilgisi açısından sıkıntı var demektir. Bu nedenle mutlaka çok çok çalışılması gereken önemli bir konudur.
Inglizce’de cümle “özne, yüklem ve nesne” yapısı üzerine kurulur. Bu üçlü yapı temel yapıdır. Yerleri ve sıralaması değişmez. Özne ve yüklemden sonraki yapılar obsiyoneldirler. Olsa da, olmazsa da olur. Bir cümlede tüm hareketler yüklem etrafındadır. Özne yüklemi yapan, nesne yüklemden etkilenendir. Tümleçler ise yüklemin nerede, ne zaman, nasıl yapıldığını açıklayan öğelerdir. Yani bir cümlede temel öğe yüklemdir. Yüklem tek başına da bir cümle olabilir. Ama yüklemsiz bir cümle olamaz. Yükleme kim, neyi, nerede, ne zaman, nasıl gibi sorular sorarak cümlenin diğer öğelerini buluruz.
Bu açıklamalardan sonra yapı olarak bir cümle biçimini yazacak olursak;
Özne + Yüklem + Nesne +hal zarfı + yer zarfı + zaman zarfışeklinde olur.
Özne, yüklem, Nesne: Yerleri ve sıralaması bu şekilde olup, sabittir.
Tümleç: Nesne’den sonraki yapılar tümleçtir. Doğru yazılımı yukarudaki şekildedir. Ama özellikle konuşma dilinde yer ve sıralamaları değişebilir.
Bir örnek üzerinde bu yapıları görelim.
Ben Inglizce’yi geçen yıl Ingiltere’de iyi bir biçimde öğrendim.
I learnt English well in England last year.
Dün onu okulda fark ettim. (I noticed him at the school yesterday.)
Ben pahalı bir araba satın aldım. (I bought an expensive car.)
Bu cümledeki “an expensive car” bir sıfat tamlamasıdır. Buradaki “a” artikeli “car” içindir. Bir isim önüne bir niteleme sıfatı geldiğinde-Inglizce’de sıfat daima ismin önüne yazılır- bu sıfat isim ile artikel arasına gelir. Burada ses uyumunu sağlamak için “a” artikeli “an” haline dönüşmüştür.
The people (insanlar) the rich people (zengin insanlar) gibi.
***Not: Inglizce’de önünde “a” ve “the” artikeli olan kelimeler isimdirler.
Bir sıfat sözcüğü yarine aynı görevi gören bir cümlecik de gelebilir. Bu durumda bu cümleciğin ismi “sıfat cümleciği” olur. Cümleciklerin kurulma mantığı da cümle kurma mantığı gibi işler.
Şimdi sıfat yerine sıfat cümlecikleri kullanılan ve ilgi zamirleri ile birbirlerine bağlanan komplex cümleler görelim. İlgi zamirleri hem zamir hem de bağlaç gibi görevlidir.
1.) I received the report. (Raporu aldım.) You had sent the report. (Raporu göndermiştin)
2.) I found the book. (Kitabı buldum.) The book was important. (Kitap önemliydi.)
Bu cümleleri kendi aralarında birleştirecek olursak;
I received the report which you had sent. (Göndermiş olduğunuz kitabı aldım.)
Dikkat edilirse bu cümlede nesne konumunda olan “the report” kelimesi ilgi zamiri olan “which” ile yer değiştirdi. “which” aynı zamanda iki cümleyi birbirine bağlayarak bağlaç olarak işlev gördü.“which you had sent”cümleciği “Relative pronoun, Relative Clouse veya Adjective Clouse” olmak üzere üç şekilde adlandırılabilir.
***Not: Nesneiken ilgi zamiri ile kısaltılanlar Türkçe’ye “…dığı” olarak çevrilir. Başka bir değişle ilgi zamirinden sonra “özne” varsa Türkçe’ye “…dığı” olarak çevrilir
I found the book which was important.(Önemli olan kitabı buldum.)
Bu cümlede ise özne konumunda olan “the book” kelimesi, ilgi zamiri olan “which” ile yer değiştirdi.
***Not: Özne iken ilgi zamiri ile kısaltılanlar Türkçe’ye “…en, …an” olarak çevrilir. Başka bir değişle ilgi zamirinden sonra fiil varsa Türkçe’ye “…en, …an” olarak çevrilir.
Which: Cansızlar ve hayvanlar için kullanılır
Who: İnsanlar için kullanılır.
Hem who hem de which yerine “that” kullanılabilir. İkisi de nesnel formda iken “…dığı”; öznel formda iken “…en, …an” olarak çevrilir.
İlgi zamirinden sonraki cümle bir cümlecik olur ve öncesindeki ismi niteler. Türkçe’ye çevirirken bu cümleciğin anlamını isimden önce söylemek gerekir.
The agreement which they signed. (Onların imzaladığı anlaşma)
The workerswho I met.(Karşılaştığım işçiler.)
The man who you are waiting for. (Beklediğiniz kişi.)
***Not: Cümleciğin zamanını kestirebilmek gerekir. Son KPDS sınavlarında özellikle sorulan kısmı burasıdır. Test çalışmalarında ayrıca bunun üzerinde durulacaktır.
***Not: Türkçe’de yan cümleciklerin özneleri “ın” eki eklenerek söylenir. Çeviri yaparken Türkçe’nin bu özelliğine dikkat edilmelidir.
The scientist who devised this method. (Bu metodu bulan bilim adamı.)
Devised:bulmak
The student who won the scholership.(Bursu kazanan öğrenci.)
A car which runs 100 miles on hour. (Saatte 100 mil giden araba.)
***Not: İlgi zamirinin önünde mutlaka bir isim vardır ve yan cümlecik bu ismi niteler.
Unfortunately, we can not publish the article which you have sent. (Maalesef gönderdiğiniz makaleyi yayınlayamıyoruz.)
*** Eğer “the article”ı niteleyen bir sıfat kelimesi olsaydı “article”den önce yazılması gerekirdi. “the article” bir sıfat cümleciği ile nitelendiği için bir ilgi zamiri ile sonrasından gelmiştir. Çeviride sıfat cümleciğinin anlamı isimden önce söylenir. KPDS’de geçen cümlelerin % 70-80’ ni bu yapıdadır.
He had to dismiss the boy who made noise. (Gürültü yapan çocuğu kovmak zorunda kaldı.)
Dismiss: kovmak
The man who robbed the bank was cought by the police. (Bankayı soyan adam polis tarafından yakalandı.)
***Not: Bu cümlede “adjective clouse”, özne konumunda olan bir ismi niteliyor. Yukarıdaki cümlelerde ise nesne konumunda olan isimleri niteliyordu.
We have a lot of problems that we have to solve. (Çözmek zorunda olduğumuz çok problemimiz var)
The women who are working in bad condition are demanding social security. (Kötü koşullarda çalışan bayanlar sosyal güvenlik istiyorlar.)
İlgi zamirinin alanı nereye kadardır????
*** Eğer özneyi nitelemişse ikinci bir yükleme kadardır.
*** Eğer nesneyi nitelemişse cümle sonuna kadar devam eder.
The boy who we saw yesterday found the money which you lost. (Dün gördüğümüz çocuk kaybettiğiniz parayı buldu.)
The two sides who were in conflict signed a new agreement which would last for centries.. (Çatışma halinde olan her iki taraf, asırlarca sürecek olan yeni bir antlaşma imzaladılar.)
İn conflict:çatşma halinde olma
Last: sürmek
The man who committen the crimewas arrested. (Cinayet işleyen adam tutuklandı.)
Arrest:tutuklamak
My father, who committed the crime, was arrested. (Cinayeti işleyen babam tutuklandı.)
Eğer sıfat cümleciği bir cins ismi niteliyorsa ki onu tanımlıyor demektir, ilgi zamirinin bu kullanımına “defining relative pronouns” denir. Eğer özel bir ismi niteliyorsa buna da “Non-Defining relative pronouns” denir. Çünkü özel isimler belli olma niteliğindedir. Tanımlanmaya ihtiyaçları yoktur. İlgi zamiri cümieciği sadece ek bir açıklama verir.
İlgi zamiri cümleciği atıldığında cümlenin anlamı bozuluyorsa “Defining ilgi zamiri”, bozulmuyorsa “Non-Defining ilgi zamiri” olduğu anlaşılır.
Inglizler parantez kullanmadığından Non-Defining yapılarda sıfat cümleciği virgül (,) arasında ifade edilir. Virgül duraklama demektir. Konuşmada ise böyle cümleler söylenirken virgüllerde duraklayarak söylenmesi gerekir.
***Not: Non- Defining yapılarda ilgi zamiri yerine “that” kullanılmaz. Bu çok önemli bir özelliktir. KPDS’de sorulur. İyi bilinmeli.
Terkey, which we visited last year, is a leading country in the middle- East. (Geçen yıl ziyaret ettiğimiz Türkiye Ortadoğu’da lider bir ülkedir.)
Our dean, who studied abroad, speaks french fluently. (Yurt dışında öğrenim gören dekanımız Fransızcayı akıcı bir şekilde konuşur.)
İlgi Zamirleri, isminden de anlaşılacağı gibi zamirdirler ve ayrıca bağlaç olarak da iki cümleyi birbirine bağlarlar.Bu konu ile ilgili bilinmesi gereken birinci husus budur. İkinci husus ise İlgi Zamirlerinin her zaman bir ismin yanında kullanıldığıdır. Bir isimden sonra gelirler ve bu ismi bir sıfat gibi nitelerler. Bu nedenle bunlara “Sıfat Cümleciği” de denir.
The information which / that you gavewas inadequate. (Verdiğiniz bilgiler yetersizdi.)
Adequate: yeterli, uygun
İnadequate: yetersiz, uygun olmayan
The people who / that were waiting for you went away.(Sizi bekleyen insanlar çekip gittiler.)
To go away: çekip gitmek, dağılmak (gitme belli bir noktaya olmadığından)
 
İlgi Zamirlerinin Edatlar İle Kullanımı
I saw the book which you are lokking for. (Aradığınız kitabı gördüm.)
Yukarıdaki cümle ilgi zamiri ile kısaltılmadan bağlanmadan önce iki ayrı cümle şeklindedir:
I saw the book. Ve You are looking for the book şeklinde
Görüldüğü gibi “look” fiili “for” edatı ile nesneye (the book) geçiş yapmıştır. Yani “for” edatı nesneye aittir. Cümle ilgi zamiri ile birleştirilirken, ilgi zamiri nesne konumunda olan “the book” yerine kullanılır. O halde kendisine ait olan edat da ilgi zamirinin yanına taşınabilir. Bu açıklamaya göre cümlemizi şu şekilde de yazabiliriz ki ikisi de aynı anlamdadır:
I saw the book for which you are looking. (Aradığınız kitabı gördüm.)
She dismissed the student who you talked about.(Hakkında konuştuğunuz öğrenciyi kovdu.)
She dismissed the student about whom you talked.(Hakkında konuştuğunuz öğrenciyi kovdu.)
Dismiss:kovmak
***Not: İki cümlenin aynı anlamda olduğuna ve edat hareketinin sadece nesnel formda olan ilgi zamiri ile yapıldığına dikkat ediniz.
***Not: İlgi zamirlerinin edat ile kullanımında KPDS için çok önemli olan iki özelliği vardır ki çok iyi bilinmeli:
1. Edat ile birlikte “that” kullanılamaz.
2. “who” ilgi zamiri edat ile kullanılırsa “whom” a döner.
My car which I paid ten thousand dollars forwas broken down. (On bin dolar ödediğim arabam bozuldu.)
My car for which I paid ten thousand dollarswas broken down. (On bin dolar ödediğim arabam bozuldu.)
He is not a person on whom you can rely . (O güvenebileceğin biri değildir.)
Rely on:güvenmek
Reliable:güvenilir
Unreliable:güvenilmez
Reliability:güvenilirlik
***Not: Bu iki farklı kullanım bir ihtiyaçtan doğmuştur. Daha sonra göreceğimiz ilgi zamirlerinin kısaltılması konusunda mantığı açıklanacaktır.
Pollution is a serious problem for which we must fight.(Çevre kirliliği mücadele etmemizin gerektiği ciddi bir sorundur.)
Fight for:
Combat:mücadele etmek, savaşmak, dövüşmek.
Struggle for:
Pharasal Verbs: Deyimsel fiil demektirler. Bir fiil kökü ve bir edattan oluşurlar. Örneğin; “Give”, vermek anlamındadır. “up” edatını alıp “give up” Pharasal verb”ini oluşturur ve bu da “bırakmak, vaz geçmek” anlamındadır. Inglizce’de 1000’ e yakın Pharasal verb vardır. Görüldüğü gibi edatile pharasal verb oluşarak yeni bir anlam ortaya çıktı. Eğer edat fiil kökünden ayrılırsa artık yapı pharasal verb olma niteliğini kaybeder.
Her pharasal verb’ün mutlaka bir eş anlamlısı vardır. Örneğin; “give up” ın eş anlamlısı “quit” tir. Amerrikan Inglizcesinde pharasal verb’ler çok kullanılır.
***Not: Pharasal Verb’lerde edatlar ayrılmadığından ilgi zamirleri ile birlikte hareket edemezler. Çünkü edatın ayrılması durumunda yapı pharasal verb olma niteliğini kaybeder ve anlamı değişir. Önemli bir özelliktir. İyi bilinmelidir.
They didn’t like the study which we carried out. (Yaptığımız çalışmalardan hoşlanmıyorduk.)
Bu cümledeki “Carry out”teki “out” edatı ilgi zamirinin yanına çekilemez. Çünkü pharasal verb’dür.
This is the woman on whom we performed the operation. (Bu ameliyat ettiğimiz kadındır.)
The crime of which he was accusedwas very leniet. (Suçlandığı suç çok hafifti.)
Lenient: hafif
Accuse: suçlamak
Arraign:suçlamak
Blame: ayıplamak, suçlamak
She lost her bag in which there was alot of money. (O içinde çok parası olan çantasını kaybetti.)
There be: bulunmak, var olmak
There must be something which we can do. (Yapabileceğimiz bir şey olmalıdır.)
The car in which we werehad had brakes. (İçinde olduğumuz araba bozulmuştu.)
His stepfather, whit whom he is living, is not kind to him. (Birlikte yaşadığı babası ona karşı nazik değildi.)
***Non- Defining yapı olduğu için virgülün kullanımına ve edat ile kullanıldığı için “who”nun “whom”a döndüğüne dikkat ediniz.
The horse on which he waskept stoping to eat grass.(Üzerinde olduğu at, ot yemek için hep durdu.)
Burada “keep”in özel kullanımlarına dikkat çekmek gerekiyor.
Keep (kept, kept):tutmak, saklamak, işletmek………………..otuza yakın anlamı var.
Keep on + V1+ing: …….meye devam etmek
Keep + V1+ing :durmadan ………mek
He kept on speaking. (O konuşmaya devam etti.)
He kept speaking. (O durmadan konuştu.)
“Stop” fiili için de benzer bir özellik vardır.
Stop + Gerund:………meye ara vermek
Stop + Infinitive:………için durmak
We stoped smoking.(Sigara içmeye ara verdik.)
We stoped to smok.(Sigara içmek için durduk.)
 
OF WHOM ve OF WHİCH
…ki onu, …ki onların anlamında da çevrilebilirler.”of whom” canlılar için; “of which” cansızlar için kullanılır. bu iki ilgi zamiri bir grup isminde bazılarını tanımlarken kullanılır.
I have four sons who are students. (Öğrenci olan dört oğlum var.)
Bu cümlede sıfat cümleciği (öğrenci olan) çocukların hepsini niteler. Peki bu dört cocuğun hepsi değilde, ikisi veya üçü öğrenci olsa cümlemizi nasıl söyleyeceğiz? İşte burada “of”whom ve of which” devreye girer.
Eğer ikisi öğrenci olan dört cocuk var ise cümle şöyle kurulur:
I have four sons, two of whom are students. (İkisi öğrenci olan dört oğlum var.)
Virgüle ve gruptan belirtilmek istenen sayının ilgi zamirinden önce geldiğine dikkat ediniz. Bu kullanımda artık sıfat cümleciği dört cocuğu değil; ilgi zamirinden önce gelen ve çocuklardan ikisini belirten “two”yu niteler.
He had many houses which were in Ankara.(Onun Ankara’da olan bir çok evi vardır.)
He had many houses, some of which were in Ankara. (Onun, bazıları Ankara’da olan bir çok evi vardır.)
My friend has three cars, on of which is a foreign mark.(Arkadaşımın biri yabancı markaolan üç arabası vardır.)
I have three friends, for one of whom I bought a present. (Birisi için hediye aldığım üç arkadaşım vardır.)
I have got a hundred students, fourty of whom are married.(Kırkı evli olan yüz öğrencim vardı.)
***Not: İlgi zamirlerinin kullanımında zaman uyumu olmaz.
 
WHOSE
…ki onun, …ki onların anlamındadır. İyelik belirten zamirdir. Son on yılın KPDS sınavlarında en çok sorulan ilgi zamiridir. Sınav tekniği kolay, uygulaması zordur. Hem canlı hem de cansızlar için kullanılır. direk sorulması beklenen bir konudur.
The woman who was woundedwas carying. (Yaralanan bayan ağlıyordu.)
Wound: yaralamak, …..ın gönlünü kırmak
The womanwhose husband was woundedwas carying. (Eşi yaralanan bayan ağlıyordu.)
***Not. Mutlaka ama mutlaka “whose”dan önce ve sonra bir isim olmalıdır. Sonrasında bir zamir veya başka bir kelime gelemez. Sonrasında gelen ismin önünde kesinlikle “the” artikeli olamaz. Bu özellik posessive’likten kaynaklanmaktadır.
I bought a car whose engine was out of order.(Motoru bozuk olan bir araba aldım.)
The houseswhose roofs were shaking in the storm collapsed.(Çatıları fırtınada sallanan evler yıkıldı.)
Collapse: yıkılmak
Our manager,whose son studies in the USAwill go there next month. (Oğlu USA’da okuyan müdürümüz önümüzdeki ay oraya gidecek.)
Bu içerik internet kaynaklarından yararlanılarak sitemize eklenmiştir
Ekleyen: Berke

CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.