İngilizce’de bağlaçlar, English Conjunctions, Anlamları, Örnek cümleler

And
ve; ile:
Mice and men.
Fareler ve insanlar.
Knife and fork.
Bıçakla çatal.
He looked and ran away.
Baktı ve kaçtı.
but
fakat, ama, lakin, ancak, halbuki, ki:
I´ll do almost anything for you, but I won´t do that.
Sizin için hemen hemen her şeyi yaparım, ama onu yapmam.
although
-diği halde, ise de, olmakla beraber:
Although he´s old he´s a good dancer.
Yaşlı olduğu halde iyi dans eder.

Although I tried hard it didn´t do much good.
Çok gayret ettimse de pek işe yaramadı.
Although the teacher was strict, the students were happy.
Hoca sert olmakla beraber öğrenciler mutluydu.
in spite of
-e rağmen, -e karşın:
He´s carrying on in spite of the difficulties.
Zorluklara rağmen devam ediyor.
Yet
yine de, ama, ancak, buna rağmen, oysa:
I dont have enough time, yet I will be with you.
Yeterli zamanım yok ama seninle birlikte olacağım.
despite
-e rağmen:
He was generous despite his poverty.
Yoksulluğuna karşın eli açıktı.
still
bununla beraber, bununla birlikte:
I´m sorry about this. Still, I´m sure that in the end it´s for the best.
Üzgünüm. Bununla beraber bundan iyi bir sonuç çıkacağına inanıyorum.
however
ama, ancak, halbuki, her ne şekilde, oysa
I shall not oppose your design; i can not, however, approve of it.
So
1. bu/o yüzden, bundan/ondan dolayı; bunun/onun sonucunda:
I was sitting in the back, so I couldn´t see the stage well.
Arkada oturuyordum; bu yüzden sahneyi iyi göremedim.
He told me to go, so I did. Bana git dedi.
Bu yüzden gittim.
2. için:
I gave him an apple so he wouldn´t go hungry.
Aç kalmaması için ona bir elma verdim.
3. E?/Ne olacak?:
He´s made a mistake. So?
Bir hata yaptı. Ne olacak?
4. Bir keşifte bulununca kullanılır:
So now I know what you were up to!
Şimdi ne yaptığını biliyorum!
or
veya, ya da, yahut; yoksa:
One or two.
Bir veya iki.
Are you joking, or have you really taken offense?
Şaka mı söylüyorsun, yoksa gerçekten gücendin mi? ”
Either
bağ. ya … ya (da):
Either you do this or you clear out of here for good.
Ya bunu yaparsın, ya buradan temelli defolursun.
neither
ne, ne de:
Neither white nor red nor black.
Ne beyaz, ne kırmızı, ne de siyah.
nor
ne de, ne:
His answer was neither positive nor negative.
Cevabı ne olumlu, ne de olumsuzdu.
Kaynak: www.englishpage.blogcu.com

CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.