Lise 2 coğrafya kitabı tüm etkinliklerin cevabı 2. kısım 11. sınıf cografya kitabı etkinlik çalışmaları tüm kitabın cevapları

Ülke Doğum Oranı %0 Ölüm Oranı %0 Doğal artış
Çin 21 7 14
Hindistan 31 10 21
Fransa 13 10 3
Japonya 12 8 4
Kenya 47 10 37
Meksika 17 6 11
İngiltere 14 12 2
ABD 14 9 5
Türkiye
2004 19,1 6,2 12.9
1. Boşlukları doğal artış oranları ile doldurunuz.
2. Doğal artış oranı en yüksek ülke hangisidir. ( Kenya)
3. Doğal artış oranı en az olan ülke hangisidir? ( İngiltere)
4. En dengeli nüfus hangi ülkeye aittir? ( İngiltere)
Gelişmiş ülkelerde doğum oranlarına örnekler.
Rusya’da Kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 1.27 çocuk/1 kadın (2001 tahmini),
İsveç’te kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 1.53 çocuk/1 kadın (2001 tahmini),
Çin’de Kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 1.82 çocuk/1 kadın (2001 tahmini),
ABD’de kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 2.06 çocuk/1 kadın (2001 tahmini),
İngiltere’de Kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 1.73 çocuk/1 kadın (2001 tahmini),
Japonya’da kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 1.41 çocuk/1 kadın (2001 tahmini),
Gelişmemiş ülkelerde bu oranlar ileri ülkelere göre yüksek olmakla beraber son yılarda önemli düşüşler olmaktadır. Bu ülkelerde doğurganlık oranı 1970 lerde 6,7 den, 2,6 ya kadar düşmüştür. Gelişmemiş ülkelerde doğum oranlarına örnekler:
Zimbabwe’de kadın başına Ortalama çocuk sayısı 3.28 çocuk (2001 tahmini) ,
Uganda’da kadın başına Ortalama çocuk sayısı 6.88 çocuk (2001 tahmini),
Sudan’da kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 5.35 çocuk
Somali’de kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 7.11 çocuk
Suudi Arabistan’da kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 6.25 çocuk,
Honduras’ta kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 4.15 çocuk/1 kadın (2001 tahmini)
Türkiye’de kadın başına Ortalama çocuk sayısı: 2.46 bebek (2002 tahminleri), 2004 yılı için – 2,21
Etkinlik Çalışması:
1-Doğurganlık oranlarında düşüşün nedenleri nelerdir?
1- Eğitim seviyesinin artması,
2- Nüfus planlamasının yapılmaya başlanması,
3- Kadının çalışma hayatındaki yerinin artması,
4- Sanayileşme ve kentleşmenin etkileri,
5- Kişi başına düşen milli gelir miktarının artması ve yaşam şartlarının iyileşmesi,
Doğurganlık hızı, eğitime, kültüre ve ekonomik gelişime bağlı olarak değişir. Ekonominin tarım ve hayvancılığa dayalı olduğu, eğitim ve kültür düzeyinin geri olduğu ülke ve bölgelerde doğurganlık hızı fazladır. Ayrıca kırsal kesimde doğurganlık hızı kentlere göre daha yüksektir. Doğurganlık oranları kadınların yaşı ve eğitimi, çalışma hayatındaki yerine göre değişir. Kadınların eğitimi yükseldikçe, yaşı arttıkça, çalışma hayatında yer aldıkça doğum oranları düşmektedir..
2-Nüfusun değişiminde etkin olan faktörler nelerdir?
1- Doğumlar. 2- Ölümler. 3- Göçler. 4- Ülke sınırlarında meydana gelen değişmeler.
3-Ülkelerin hayat standartlarının yükselmesi doğum ve ölüm oranlarını nasıl etkilemektedir?
Ülkelerde hayat standardı yükseldikçe sanayileşme ve kentleşme arttıkça ve sağlık ve beslenme şartları iyileşmeye, eğitim seviyeleri artmaya ve kadınlar çalış hayatına girmeye başlayacaktır. Bu özellikler doğum oranlarının azalmasına neden olacaktır.
Bu sayılan şartlar insan ömrünü uzatacak ve ölümleri azaltacaktır.
Etkinlik Çalışması: Ülkelerin nüfus artışları sadece doğum ve ölümlere bağlı değildir.
Jamaika Hong-Kong
Doğum oranı %0 27 Doğum oranı %0 18
Ölüm oranı %0 6 Ölüm oranı %0 5
Doğal artış %021 Doğal artış %0 13
Gerçek yıllık nüfus artışı %0 12 Gerçek yıllık nüfus artışı %0 33
Burada Jamaika’da doğal artış %0 21 iken Gerçek artışın %0 12 olması bu ülkenin dışarı göç verdiğini gösterir. (% 09 nüfus göç vermiştir); Buna karşılık Hong- Kong ta ise doğal artış % 013 iken, gerçek artışın % 33 olması burada ülkenin dışarıdan göç aldığını gösterir.
Etkinlik Çalışması:
1-Dünyanın her tarafında nüfus artış oranları aynımıdır?
Her yerde nüfus artış oranları aynı değildir.
2-Nüfus artışının yüksek olduğu ülkeler veya alanlar nerelerdir?
Afrika ülkeleri, Orta doğu ülkeleri, Güney ve güney doğu Asya ülkeleri, Latin ve Orta Amerika ülkeleri ( Arabistan, Kenya, Kuveyt, Nijerya, Andora, Libya, Suriye vb.)
Bu ülkelerde en önemli artış nedeni doğum oralarının çok yüksek olması, Ayrıca bu ülkelerde de hayat şartlarının iyileşerek ömrün uzaması da son yıllarda artış etkili olmaktadır.
3-Nüfus artış oranlarının düşük olduğu ülkeler hangileri ve nedenleri?
ABD, Rusya, Kuzey ve Batı Avrupa ülkeleri, Kazakistan, Balkan ülkeleri, Yeni Zelanda vb.
Bu ülkelerde artışın düşük olmasın en büyük doğum oranlarının düşük olmasıdır.
4- Nüfus artışları gelecekte nasıl bir seyir izleyecektir?
Dünyada nüfus artışlarının çoğunun gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanması beklenmektedir. Dünya nüfusunu 2 milyardan 5 milyara çıkaran ilk büyüme dalgasından sonra, Dünyada önümüzdeki otuz yılda hızlı atış devam edecektir.( 1995’den 2025’e kadar) Bu da 5,7 milyar insandan 8,3 milyar nüfusa ulaşması demektir.
Dünya nüfusunun çoğunun bulunduğu Merkez üssü Asya olan kuzey( Asya, Avrupa ) nüfus ağırlığı, gelecek yıllarda yön değiştirip; güneye ( Afrika Ve güney Amerika) kayacaktır. Bu kadar eşitsiz bir dağılım 30 yıl içerisinde yeryüzünün şeklini bir hayli değiştirecektir.
Afrika nüfusu 1950 de 221 milyondan önündeki 70 yılda yani 2020 lerde1,6 milyara çıkarak tam 7 kat artması beklenmektedir. Latin Amerika’nın nüfusun da 4,5 kat artış göstermesi, Bu iki kıta 2025 yılında dünya nüfusunun yüzde 28’ini barındırıyor olması beklenmektedir. Oysa 1950 yılında iki kıtada dünya nüfusunun sadece yüzde 15’i yaşıyordu.
Avrupa’ya gelince kıta 1950 yılında dünya nüfusunun yüzde 16’sına sahipti. Kıtada nüfus artışının yavaşlaması hatta bazı ülkelerde durağan veya eksilen yapıda olmasından dolayı dünya nüfusu içindeki payı azalarak 2025 yılında de sadece yüzde 6’sına sahip olacaktır. Asya’nın en kalabalık 18 ülkesi 1950’de 1,2 milyar insan barındırırken 2030 yılında 4,3 milyar insanı barındıracaktır. İleriki on yıllarda karşılaşacak zorluklar geçmişin demografik nedenlerinden ileri gelecektir.
Güney ülkeleri ( Afrika Ve güney Amerika) bir taraftan nüfuslarının büyük oranda arttığını görülürken, öte yandan, doğurganlığın hızlı düşüş göstermesi ve ortalama ömrün uzamasından dolayı nüfus yapılarında yaşlıların oranının yükseldiğini de göreceklerdir.
Çin’de 1957–1990 arsı 15 yaşından küçük olanların toplam nüfus içindeki payı yüzde 40’dan yüzde 26’ya düşmüş, 2020 yılında da yüzde 12’ye düşecektir. 65 yaşından büyük olanların Çin nüfusundaki oranı 1990’da yüzde 6 iken, 2025 yılında iki misline çıkacak yüzde 13 oranıyla Avrupa seviyesine ulaşacaktır. Bu gelişim Avrupa’da yüz yıl sürerken Çin ve diğer bazı güney ülkelerinde aynı gelişim sadece 25 yılda gerçekleşecektir.
Dünya nüfusu 2025 yılında 8,5 milyar ve 2075 yılında da 9 milyar civarı, 2150 de 9,5- 10 milyar civarında olacağı tahmin edilmektedir.
Doğurganlık Oranı En Yüksek Afrika Ülkeleri ( 2000 yılı – Binde olarak)
NİJER 54 LİBERYA 50
Çad 50 Uganda 48
Angola 48 Somali 47
Burkina Faso 47
Doğurganlık Oranı En Düşük Afrika Ülkeleri ( 2000 yılı – Binde olarak)
MAURİTİUS 17 SEYŞELLER 18
Tunus 22 Fas 23
GAC 25 Mısır 26
Ortalama Yaşam Süresi En Kısa Afrika Ülkeleri ( 2000 yılı)
MALAWİ 39 RUANDA 39
Mozambik 40 Zimbabwe 40
Nijer 41 Uganda 42
NÜFUS YAPISI ( NÜFUS PİRAMİTLERİ VE ÖZELLİKLERİ)
. Hazırlık çalışması:
1- Ülkelerin nüfus özelliklerini gösteren araçlar neler olabilir?
O ülkelerin nüfus istatistikleri, bu istatistiklerden faydalanarak yapılan nüfus piramitleri, diğer nüfus özelliklerini açıklayan grafikler, nüfusla ilgili dağılışları gösteren haritalar, diyagramlar.
Bir ülkede nüfusun sayısı ve yoğunluğundan daha önemli olan nüfusun yapısıdır. Bir ülkenin sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel durumu hakkında bilgi edinmek için ülkenin nüfus yapısından yararlanılır. Nüfusun yapısını belirleyen özellikler:
• Nüfusun Yaş Gruplarına ve Cinsiyete Göre Dağılımı,
• Etkin (çalışan) Nüfusun Sektörlere Dağılımı,
• Nüfusun Gelir Durumu,
• Nüfusun Eğitim Durumu,
• Nüfusun Kır ve Kentlere Dağılımı,
Etkinli çalışması: ders kitabında nüfus verileri verilen iki ülkeye ait nüfus piramitleri derste milimetrik kâğıt üzerine çizdirilerek yorumlama ve karşılaştırma yapılacak.
I. Ülke II. Ülke
Yaş grubu Erkek nüfus Kadın- nüfus Erkek nüfus Kadın nüfus
0–4 3.396.690 3.188.132 2.017.912 1.914.023
5–9 3.485.746 3.270.871 2.139.525 2.029.996
10–14 3.570.657 3.307.999 2.423.633 2.297.594
15–19 3.691.218 3.518.257 2.363.968 2.245.855
20–24 3.426.714 3.263.432 2.320.283 2.205.839
25–29 2.976.430 2.918.825 2.591.090 2.455.278
30–34 2.552.370 2.457.808 3.538.485 3.323.956
35–39 2.453.579 2.400.808 3.721.845 3.491.953
40–44 2.083.531 1.985.225 3.235.895 3.081.802
45–49 1.710.757 1.658.012 2.866.916 2.818.848
50–54 1.356.391 1.360.958 2.427.481 2.384.465
55–59 1.016.254 1.042.168 2.578.764 2.584.227
60–64 864.299 964.989 2.748.227 2.865.388
65–69 794.881 850.636 1.930.520 2.165.780
70–74 517.870 654.773 1.513.843 2.053.121
75–79 254.443 323.154 940.942 1.902.152
80–84 98.797 147.895 790.549 2.217.852
85 yaş üstü 83.572 132.928 690.258 869.458
Etkinlik Çalışması:
1- Piramit çizimi
2-Tablodaki veriler ve bu piramide bakarak bu ülkelerin nüfusları ile ilgili hangi özellikleri belirleyebiliriz.
Nüfus piramitlerinden neler elde edilir:
1- Ülkelerin toplam nüfusu,
2- Kadın erkek sayıları ve toplam nüfusa oranları,
3- Nüfus basamakları ( Çocuk, yetişkin, yaşlı) ve bunların birbirlerine oranları
4- Ülkedeki doğum ve ölüm oranları,
5-Çalışma çağındaki nüfus miktarı ve tüketici nüfusa oranı,
6- Ülkelerin gelişmişlik düzeyi,
7- Ülkelerin farklı yıllarda ki grafikleri karşılaştırılarak nüfus yapısında meydana gelen gelişmeler gözlenebilir.
8- Ülkelere göre nüfus hareketleri gözlenebilir.
3- Belirlenen özelliklerden bu ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile ilgili neler söyleyebiliriz.
I. Ülkenin nüfus piramidi düzgün üçgene benzemektedir. Bu piramitte, doğum ve ölüm oranlarının yüksek olduğu, geri kalmış ülkelerin nüfus yapısını göstermektedir.
II: Ülkenin nüfus piramidi Arı kovanına benzer şekildedir. Bu piramit doğum ve ölüm oranlarının düşük olduğu, endüstrisi gelişmiş ülkelerin nüfus yapısını göstermektedir.
4- Bu tür piramitlere benzer özellikteki ülkeler belirleyiniz.
1. piramide örnek olarak, İran, Irak, Somali, Uganda, Libya, Arabistan, Kenya, Bangladeş vb
2. Piramide benzer, İngiltere, Fransa, ABD, Kanada, Almanya, Hollanda, Belçika, İsveç, Norveç, İsviçre vb.
Etkinlik Çalışması: Aşağıdaki grafikleri verilen bir ülkenin nüfus grafiği 1. grafikten 2. grafiğe dönmüştür. Bu ülkede nüfusun yapısında nasıl bir değişiklik olmuştur.
1-Bu ülkede doğumlar azalmıştır.
2-Ölüm oranı düşmüştür.
3- Çocuk yaştaki nüfus azalmıştır.
4-Çalışma çağındaki nüfus( Yetişkin) artmıştır.
5-Yaşlı nüfusun sayısı artmıştır.
6-Ortalama ömür uzamıştır.
7-Yaşlı nüfus içindeki kadın nüfus oranı artmıştır.
8-Bu ülkede ekonomi gelişmiş, sanayileşme artmıştır. Sağlık hizmetleri ve hayat standardı artmıştır.
Sonuç: Bu ülke gelişmekte olan bir ülke konumundan gelişmiş bir ülke konumuna geçmiştir.
Etkinlik Çalışması: Dünyada beklenen ortalama yaşam süresinin dağılışı haritası incelenerek,
1- Ortalama yaşam süresinin en yüksek olduğu kıta ve ülkeleri bulunuz,
Avusturalya, Yeni Zelanda,
Kuzey Amerika ( Kanada, ABD) Meksika, Güney Amerika’da Şili, Arjantin, Uruguay, Paraguay, Kolombiya, Ekvator, Kostarika, Venezuela, Panama, Fransız Guyana’sı.
Neden: Bu ülkelerde sağlık şarlarının ve beslenme şartlarının çok iyi durumda bulunması, ölüm oranlarının düşük olması en önemli etkendir.
Avrupa’da: Kuzey Avrupa ülkeleri ( Finlandiya, İsveç, Norveç, Danimarka) Batı Avrupa’da İngiltere, Fransa, İspanya, Portekiz, Almanya, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Avusturya, İsviçre, Güneyde İtalya, Yunanistan,
Asya’da Çin, Japonya, Güney Kore, Malezya, Filipinler
2- Ortalama yaşam süresinin en düşük olduğu kıta ve ülkeleri bulunuz,
Afrika Kıtası, ( Kuzey Afrika Dışında tamamı), Asya’da Hindistan, Yemen, Irak, Kazakistan, Papua Yeni Gine, Nepal, Bangladeş, Kamboçya, Laos, Vietnam
Neden: Bu ülkelerde sağlık ve beslenme şartlarının iyi olmaması, önemli bir kısmının açlık çekmesi, salgın hastalıklara maruz kalmaları ve bir kısmı da sürekli savaşların içinde olması.
3- Ülkemizin ortalama ömür yönünden durumu ve diğer ülkeler arasındaki yeri nedir.
Ülkemiz 65- 69 yıl olan ortalama ömür grubuna girmektedir. Ülkemiz hayat seviyesi çok iyi olan ülkelere göre az olmakla beraber, gelişmemiş ülkelerden daha iyi durumdadır.
DİE verilerine göre 2004 yılı itibari ile Erkeklerde 68,8yıl, kadınlarda 73,6, toplam ortalamada 71,1yıl olarak tahmin edilmektedir.
Etkinlik Çalışması:
1-Bir ülkenin kalkınmasında nüfus nasıl bir etkiye sahiptir?
Nüfus artışı ekonomiye yaptığı olumlu katkılar: 1.Mal ve hizmetlere talep artar. 2.Yeni sanayi kollarının doğmasına yol açar, 3.İşçi ücretleri düşer, 4. Vergi gelirleri artar. 5.Piyasa genişler, yeni yatırım sahaları açılır, 6.Askeri savunmada önemlidir
Nüfus artış hızı düşük olursa ne gibi sonuçlara yol açar:
1- Nüfus sayısı azalır.2- Yaşlı nüfus artarak, nüfus dinamik özelliğini yitirir.3- İş gücü Azalması veya sıkıntısı başlar. 4- Ülkenin geleceği tehlikeye girer.
Nüfusun fazla olması:1.İşsizlik sorununu oluşmasına, 2.milli gelirden alınan payın azalması, 3-Ülke kalkınma hızının düşmesine, 4- nüfus hareketlerinin (Göç hareketleri)artmasına,5.Konut yetersizliği ve gecekondulaşma ve çarpık kentleşme sorunlarının oluşmasına, 6-çevre sorunlarının artmasına, 7-Eğitim ve sağlık hizmetlerinde aksamalar vb sorunları oluşturur.
2-Doğal kaynakların kullanımı ile nüfus arasında nasıl bir ilişki vardır?
Eğer ülke nüfusu çok fazla ise Doğal kaynakların aşırı kullanılması ve bu kaynakların tez tükenmesine yol açar. Artan nüfusu beslemek için toprağın aşırı kullanılması toprak erozyonunu hızlandırır.
Eğer bir ülkenin nüfusu az doğal kaynakları zengin ise bu kaynaklar işlenemez ve ülke kalkınamaz. Nüfusun ülkenin kaynaklarını etkin ve savurmadan işleyebilmesi için de iyi eğitilmiş olması gerekir.
3- Savaşların ülke nüfusları ve cinsiyetlere dağılımında etkisi nedir?
Savaşlarda genel olarak erkek nüfusun cepheler gitmesi ve buralarda kayıplar vermesinden dolayı nüfusun içinde payı düşer ve savaş yıllarında ve kadın nüfusun fazla olduğu görülür. Ayrıca savaş yıllarında evlenmeler ve doğumlar azalır. Bu yüzden genel nüfus artışı ve doğurganlık oranları düşer. Savaşlarda özellikle yıkım çok olmakta ölü oranları artarak nüfus azalmasına da neden olmaktadır.
4- Tabloyu doldurunuz:
Ekonomik gelişmişlik düzeyi Nüfus artış oranları %0 Artış nedeni Kalkınma durumu
Gelişmekte olan ülkeler 20- den yukarıda Doğum oranlarının yüksek olması Kalkınma hızları düşüktür. Çünkü nüfus artı oranları yüksek olmasından dolayı kaynaklarının demografik yatırımlara harcalar.
Gelişmiş ülkeler 10 – dan daha az Hayat standardı yüksek ve sağlık iyi ölümlerin düşük olması Kalkınma hızları yüksektir. Çünkü demografik yatırım az, çalışan nüfus fazla üretim fazladır.
GÖÇLER VE NEDENLERİ
Etkinlik Çalışması: 1-Avrupalılar yeni kıtalarda neden koloniler kurmuştur?
Yeni keşfedilen kıtalarda veya kara parçalarında bulunan değerli maden, kaynak vb yeraltı ve yer üstü kaynaklarını ele geçirmek. Ayrıca kıtaya göç eden kendi milletlerinden insanların birada tutunup bu topraklara sahip olmalarını sağlamaktır. Buralarda kendi kültürlerinin yerleşmeleri ve devamını da sağlamaktır. Yani bir amacı ekonomik, bir amacı da siyasi ve kültürel( sosyal) çıkarları sağlamaktır.
2- Avrupalıların yeni kıtalara göçmesinin nedenleri nelerdir?
Siyasi baskılardan kaçmak ve özgürlük ortamından faydalanmak, Dini inançlarını özgürce yaşayabilmek, Yenidünyanın yeni ortamını tanımak ve maceraya atılmak, Kendi ülkelerinde bulamadıkları ekonomik ve sosyal imkânları yakalayabilmek için gitmişlerdir.
GÖÇÜN MEKÂNSAL ETKİLERİ
Etkinlik Çalışması:
Bu özelliklerden Bazıları göç alan yerlerde bazıları ise göç veren yerlerde görülür.
1- Göç alan yerlerde oluşan sorunlar nelerdir?
A- Göç alan ülkede veya kentte nüfus artar. Nüfus artış hızı yükselir.
B – Genelde genç erkek nüfus göç ettiği için göç alan alanlarda erkek nüfusu artar.
C – Düzensiz kentleşme meydana gelir.( çarpık kentleşme, plansız kentleşme)
Ç-Önceleri iken dışında bulunan sanayi tesisleri kent içinde kalır.
D-Kentlerde konut sıkıntısı çekilir ve derme çatma yapılan konutlar gecekondulaşmaya neden olur.
E-Alt yapı hizmetlerinde (yol, su, elektrik) yetersizlik görülür.
G-Alt yapının yetersiz kalması sel, heyelan, sağlık sorunlarına yol açar.
H-Kentlerde insan sayısının fazla olmasından dolayı işsiz insanların oranı artar,
I- Göç alarak büyüyen merkezlerde ekonomik faaliyetler gelişir ve çeşitlenir.
J-Kentlerde hızla nüfus arştı trafik sorunları oluşmaktadır.
K-Sağlık, eğitim gibi alanlarda sorunlar oluşur ve bu hizmetler yetersiz kalır.
L-Göçler sonucu farklı yerlerden gelen insanların bir arada bulunması kültürel çeşitliliğe neden olur.
M- Farklı kültürlerdeki insanların bir araya gelmesi bazen de kültür çatışmalarına neden olabilir. Sosyal sorunları oluşturur.
2- Göç veren yerlerde hangi sorunlar oluşur.
A- Göç veren ülkede veya kırsal alanlarda nüfus azalır.
B – Genelde genç erkek nüfus göç ettiği için göç veren alanlarda erkek nüfusu azalır. Kadın nüfusu fazla olur.
C-Kırsal kesim yatırımlarında verimsizlik meydana gelir.
D- Kırsal alanlarda araziler boş kalmakta, bağ ve bahçeler ile konutlar bakımsızlıktan bozulmaktadır.
E-Göç veren yerlerde nüfus yaşlılardan oluşur ve iş yapabilecek insan azalır.
Göçlerin ve ortaya koyduğu sorunların çözümü için yapılması gerekenler:
1- Göç veren bölgelerdeki yoğun göçün önlenebilmesi, öncelikle ekonomik koşulların iyileştirilmesi ve yüksek doğal nüfus artış hızının aşağı çekilmesine bağlıdır.
2- Göçün yoğun olarak yaşandığı alanların üniversitelerinde göçü önleyecek politikalara yardımcı olmak üzere, araştırma yapmak ve bulgulara birinci elden ulaşmak amacıyla araştırma merkezleri kurulmalıdır.
3- Orman köylerinden göçe katılanların oranını düşürmek amacıyla, ormanlardan köylünün bilinçli ve etkin bir biçimde yararlanabilmesi için olanaklar yaratılmalı ve orman köylülerinin yerinde kalkındırılması için gerekli olan fon kredileri yükseltilmelidir.
4- Göç veren alanlardan göç etme nedeni olarak gösterilen işsizliğe son verilmeli ve bölgeye özgü istihdam politikası gerçekleştirilmelidir.
5- Göç veren alanlara eğitim kültür ve sağlık alanında yatırımlara devam edilmelidir.
6- Göç veren alanlarda gelir getirici uğraşlar yaratılmalıdır. Bunun içinde bölgedeki tarım dışı sektörler desteklenmelidir.
7- Göç veren alanlarda bölge şartlarına uygun kırsal sanayiye geçilmelidir. Böylece kırsal sanayiden en çok yararlananlar kırsal alanda yaşayanlar olacaktır.( tarım ve hayvancılığa dayalı sanayiler)
8- Göç veren alanlara devlet yatırımı ile birlikte, bölgede yatırım yapacak özel girişimciler cesaretlendirilmeli ve özendirilmelidir.
9- Gerek köylerde, gerekse kentlerde el sanatlarına dönük imalat ve evlerde yapılacak fason üretim canlandırılmalı, kooperatifçilik teşvik edilmelidir.
10- Göç veren alanlarda bir yandan köy tipi sanayi geliştirilmeli ve el emeğinin
değerlendirilmesi yoluna gidilmelidir.
11- Hammaddeye bağlı olmayan serbest sanayi kuruluşları iş gücü arzının en yüksek olduğu bölgelere kurulmalı, bölgeler arası dengeli politika uygulanmalı, sanayi nüfusu yurt çapında dengeli dağıtılmalı, GAP projesi benzeri DAP, KAP projeleri yaşama geçirilerek halkın doğduğu yerde tutulması sağlanmalıdır.
12- Hazine arazilerinin belediyelere ve toplu konut kooperatiflerine devri ile gecekondu önleme bölgeleri oluşturulmalı, gecekonduya karşı proje uydu kentler yapılmalıdır.
13- Demiryolu ağırlıklı hızlı bir ulaşım sistemi oluşturulup, cazibe merkezi olan büyük şehirlere gidip-gelme kolaylaştırılarak, şehre göç ihtiyacı ortadan kaldırılmalıdır.
14- Gecekondulaşmanın önlenebilmesi için siyasi iktidarların oy kaygısından uzak şehir yasaları yapılmalı, imar affı kanunları yürürlükten kaldırılmalı, imara dönük af yasası olmamalıdır.
15- Kamunun malı olan devlet, hazine, belediye arsalarına yapılan kaçak yapıların, gecekonduların kente karşı işlenmiş bir suç olduğu görüşü toplumun bütün kesimlerince benimsenmeli;
16- Yoğun göç alan kentsel birimlerin yol, su, kanalizasyon gibi alt yapı gereksinimlerinin giderilmesi ivedilikle yapılmalıdır.
17- Göç alan bölgelerin çevre düzenlemesine önem verilmeli ve tasarım olarak göze hoş görülmeyen, kullanılan malzeme bakımından yetersiz ve dayanıksız olan, imar planına uymayan konut yapımına izin verilmemelidir.
18- Türk Ceza Kanunundaki hırsızlık ve gasp suçlarına eşdeğer kabul edilecek yasal düzenlemeler yapılmalı, imar mevzuatına aykırı yapılaşmalara karşı müdahale ve yaptırım gücüyle donatılmış, meslek odaları, sivil kuruluşlar ve bilim adamları katılımlı, özerk, yerel ve demokratik denetleme kurumları oluşturulmalı;
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE GEÇİM TARZLARI
Etkinlik Çalışması: Avcılık ve toplayıcılıkla geçinen sürekli yer değiştiren bir yaşam tarzına sahiptir. Yerleşik hayata henüz geçmemiş ve mağara kovuklarının barınma yeri olarak ulanıldığı bir yaşam şeklidir.
Hazırlık Çalışmaları: 1- Günümüzde başlıca geçim kaynakları nelerdir?
1.Tarım: Tarla ve bahçe kültürleri, hayvancılık, ormancılık, balıkçılık.
2.Sanayi: İmalat sanayi ve madencilik.
3.Hizmetler: Elektrik, su, gaz, ticaret, ulaşım, haberleşme, inşaat, mali kurumlar, toplum hizmetleri ( eğitim, sağlık vb.
2-Ülkeler arasında geçim tarzları yönünden ne gibi farklılıklar vardır?
Ülkelerin bulunduğu, iklim, yer şekilleri, gelişmişlik durumu ve kültürel özellikleri yönünden farklı özelliklerine göre yetiştirdikleri ürünler, toprağa bağımlılık durumları, sanayileşme durumlarına göre geçim tarzları farklıdır. Gelişen sanayi ülkelerinde insanlar sanayi ve hizmetler sektörü ağırlıklı geçim sürdürürken, gelişmemiş ülkelerde insanların çoğu tarım sektörünün meslekleri olan çiftçilik, hayvancılık, avcılık vb. geçim kaynakları ile geçim sağlamaktadırlar.
Dünyada farklı hayat tarzlarının nedenleri nelerdir?
1- Coğrafya şartları
A- Bulunulan alanın konumu
B- Yer şekilleri özellikleri
C-İklim şartları
D- Bitki örtüsü şartları
Dünyada konumu iyi olan ülkeler kolay gelişebilmektedir. Bunun yanında konumun önemi zamanla değişebilir. Örnek ilk Çağda İngiltere ve batı Avrupa ücra köşeler iken Kıtaların bulunması ile önemleri artmıştır. Buda gelişmelerine olumlu etki etmiştir. İklim ve bitki örtüsü hayat tarzının kolay veya zor olması yönünden etki eder. Ekvatoral bölge, çöller ve kutup bölgeleri insanları göçebeliğe zorlamıştır.
Orta kuşak veya ılıman bölgenin coğrafi şartları yerleşik hayatı kolaylaştırmıştır.
2- Tarihi ve sosyal Sebepler: Örneğin Japonya ve İskandinav ülkeleri bundan 100- 200 yıl öncede aynı tabiat şartları altında geri kalmış ve uygar dünya ile fazla ilgisi olmayan toplumları iken, coğrafi şartlar aynı kalmasına rağmen tarihi, sosyal ve ekonomik etkenler neticesinde dünyanın en ileri ülkeleri haline gelmişlerdir.
Etkinlik çalışması: Geçim kaynaklarının çeşitlenmesi toplumsal yaşamın farklılaşmasında etkili olmuş mudur?
Geçim kaynaklarının çeşitlenmesi toplumsal yaşamın farklılaşmasında etkili olmuştur. Çünkü farklı geçim kaynakları farklı mesleklerin ve meslek gruplarının doğmasına neden olmuştur. Farklı meslek grupları farklı ekonomik yapıları ve bu da farklı toplumsal yapıları doğurmuştur.
EKONOMİK FAALİYETLERİN ÇEŞİTLENMESİ
Etkinlik: çalışması:
1- Buhar makinesinin bulunması tarım dışındaki diğer ekonomik etkinlikleri nasıl etkiledi?
Sanayinin gelişmesi bu makine ile olmuş, insan ve hayvanlardan faydalanılarak yapılan üretim makine gücü ile yapılır olmuş, güçlü makineler seri üretimi getirmiştir.
Sanayinin gelişmesi ile gereken hammaddeyi sağlamak ihtiyacı ve üretilen mamul maddelerin satılması için böyle kaynaklar arayışına itti. Bu ülkeler arası ticaretin gelişmesine yol açtı. İlk zamanlarda bu Avrupa’nın sömürgecilik anlayışını doğurmuştur.
Üretilen malların götürülüp satılması, gereken hammaddenin uzak ülkelerden getirilmesi, fabrikalarda çalışacak işçilerin taşınması için güçlü ulaşım araçları gerekli idi. Bunun sonucu olarak başta buharla çalışan gemiler ve trenlerle başlayan güçlü ulaşım araçlarının yapılması ile de ulaşım gelişti.
Ulaşımın gelişmesi haberleşme ve iletişimi kolaylaştırdı. Toplumlar arası etkileşim çoğaldı.
Ulaşımın iletişimin gelişmesi ile turizm faaliyetleri de gelişmiştir.
2- Buharlı gemi ve buharlı trenin gelişmesi sanayi ve ticaret üzerine nasıl etki etmiştir?
Bu araçlar büyük yüklerin kısa zamanda ve daha ucuz maliyetle taşınmasına dolayısıyla hammadde sağlayarak sanayi üretimini kolalaştırma, üretilen malların pazarlara götürülmesi ve tüketimini sağlayarak da yine üretimi ve sanayinin gelişmesini teşvik edip kolaylaştırmıştır.
Hammaddenin alınıp, üretilen maddelerin satılması yani bölgelerin ihtiyaç farklarından doğan bir faaliyet olan ticaretinde hızla gelişmesine yol açmıştır.
3-Buharlı çekme traktörü tarıma nasıl etki etmiştir?
Buharlı traktör tarımda kullanılması arazilerin daha kısa sürede kaliteli şekilde işlenmesine, tarım ürünlerinin de kısa sürede ürün kaybına uğramadan hasat edilmesine imkân vermiştir. Bu daha fazla araziden yararlanmayı, daha fazla ürün veriminin gerçekleşmesine, hasatta ürün kaybının azalması yönünden katkı yapmıştır. Kırdan kente göçe neden olmuştur.
Etkinlik Çalışması:
Dönem Etkin ekonomik faaliyet Ekonominin temel gücü Yaşam
Paleolotik Avcılık, toplayıcılık Hammadde Mağara ve doğal sığınak
Neolitik Tarım hayvancılık Kas ve hayvan gücü Köy
Sanayi devri Sanayi, tarım Enerji ve ulaşım Şehir
Bilgi çağı Hizmet, bilgi, İletişim Teknoloji, Enerji, ulaşım Metropol Şehir
Özellikler Paleolotik çağ Mezolotik çağ Neolitik çağ Kalkolitik çağ İlk ve orta çağ San.dön. sonrası
Kas gücünün yerini buhar gücü aldı X
Tekerlek bulundu X
Tam olarak tarım üretimine geçildi X
Madenler işlenmeye başladı X
Hayvanlar evcilleştirildi X
Yerleşik hayata geçildi X
Seramik üretildi X
Yazı icat edildi X
Mağara yaşamı başladı X
Avcılık yapılmaya başlandı X
Esnaf sınıfı doğdu X
İlk köyler ortaya çıktı X
Kent devletleri ortaya çıktı X
Tarıma geçiş dönemi başladı X
Köpek evcilleştirildi X
EKONOMİK FAALİYETLERİN SINIFLANMASI VE EKONOMİK FAALİYETLERİN DAĞILIMI
Etkinlik Çalışması: Balıkçı, polis, demirci, çiftçi, bankacı, mobilyacı, Otobüs şoförü, Fırıncı, İtfaiyeci, Doktor, Muhasebeci, Satış elemanı, öğretmen, Overlokçu, Mobilyacı, Demir-çelik işçisi, Demirci, Çiftçi, Maden iççisi vb kavramlarını sınıflayınız.
Birincil faaliyetler İkincil faaliyetler Üçüncül Faaliyetler
Balıkçı Mobilyacı Polis
Çiftçi Demir-çelik işçisi Bankacı, Overlokçu
Maden iççisi Demirci Otobüs şoförü, Fırıncı
İtfaiyeci, Doktor, Muhasebeci
Satış elemanı, öğretmen
İnşaat ustası, Çoban
Etkinlik çalışması: İngiltere’nin nüfusun ekonomik faaliyetlere dağılımının değişimi
Yıllar Birincil faaliyetler % İkincil Faaliyetler % Üçüncül Faaliyetler %
1790 75 15 10
1890 4 56 40
1990 3 32 65
1-En çok değişim birincil Faaliyetlerde olmuştur.
2- Bu ülke ilkel bir tarım toplumundan sanayi toplumu olmuştur.
3- Ülkede sanayileşme, bunun sonucu kırsal alandaki işsizlik sonucu kentlere göç, büyüyen kentlerde gelişen sanayide çalışma olanağı ile kentlerde artan nüfus ve bu nüfusun ihtiyaçlarının karşılanması için artan üçüncül ekonomik faaliyetler değişime neden olmuştur.
Etkinlik Çalışması: Ulaşım, Ticaret, Balıkçılık, Ormancılık, Tekstil, Eğitim, Enerji, Sağlık, Tarım, Hayvancılık, inşaat ve bayındırlık, Sigortacılık, Haberleşme kavramlarından oluşan ekonomik faaliyetler şeması yapınız.
TÜRKİYE’DE BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ VE DAĞILIŞI
Hazırlık Çalışması:
1-Çevrede topraklar hangi amaçlar için kullanılmaktadır? Bunda neler etkili olmuştur?
Tarım, Hayvancılık, yerleşme, sanayi, ulaşım, Bu kullanılışta yer şekilleri, İklim özellikleri, sanayileşme, kentleşme süreci vb. rol oynamaktadır.
2-Evlerinizdeki hangi eşyaların hammaddesi topraktır?
Camlar, seramikler, porselen, toprak kaplar, fayanslar, yapımda kullanılan tuğla, kiremit, çimento vb.
Etkinlik çalışması: Türkiye toprak dağılış haritası incelenerek:
1-Kahverengi orman topraklarının genellikle Karadeniz kıyılarında yaygın olmasının nedenleri nelerdir?
Bu bölgede bol yağış şartları altında ve kışları da ılık geçmesinden dolayı toprağa organik madde veren gür ormanların bulunması, yer şekillerinin de dağların uzanışından dolayı nemli havaları içeri sokmayıp yağışı buralara bıraktırmış olması etkilidir.
2- Terra- rosaların Akdeniz ve Ege Bölgelerinde yaygın olmasının nedenleri nelerdi?
Buralarda içinde demir oksitlerin yer aldığı kireç taşlarının erimesinden sonra kalan killi malzemelerin çok olması, Ayrıca bu bölgelerde oksitlenme için gerekli yüksek sıcaklıkların olmasıdır.
3- Kahverengi ve kestane renkli bozkır toraklarının iç bölgelerde yaygın olmasının nedenleri nelerdir?
İç bölgelerde yağışların az olması ve buna bağlı olarak yetişen bozkır bitkilerinin bulunması nedeniyle yaygındır.
4-Kolüvyal ve litosol toprakların iç kesimlerde yaygın olmasının sebepleri nelerdir?
Bu bölgelerde bitki örtüsünün cılız olması ve ayrıca bu bitkilerinde çeşitli şekillerde tahrip edilmesi sonucu erozyonun çok olması sonucu aşınma ve birikmenin yaygın olmasıdır. Ayrıca bu bölgelerde yağışların düzensiz olması ve sağanak yağışlar sonucu oluşan sellerin çok olması.
5-Alüvyal toprakların dağılışında belirleyici faktör nedir?
Akarsular.
6- Türkiye’de toprakların dağılışında iklim ve bitki örtülerinin dağılışı arasında ilişkiyi açıklayınız.
Toprak oluşumunda en etkili faktör iklimdir. Çünkü fiziksel ve kimyasal ayrışma olayları, bitkilerin yetişmesi, toprağın yıkanması, topraktaki organik maddelerin parçalanması, topraktaki organizma faaliyetleri iklime bağlıdır. Bu nedenle ülkemizde yağışın çok ve sıcaklığın yeterli olduğu kıyı bölgeleri zonal topraklara sahiptir. Ayrıca bu bölgelerde bulunan gür bitkiler toprağı koyu renkli ve verimli yapmaktadır. Buralarda toprak kalınlığı daha fazladır.
Soğuk yağışlı şartlarda yetişen çayırlar organik madde ayrışmadığı için kara toprakları vermektedir. Yağışın çok olduğu bölgelerde toprakta yıkanma çok olup toprak asit özelliği gösterir. Akdeniz de sıcaklıklar demirin oksitlenmesine kızıl toprakları oluşturmaktadır.
7-Yaşadığınız ilde hangi topraklar vardır?
Aleviyon, Kahverengi orman toprağı, kestane renkli bozkır toprağı, kırmızı topraklar, kolüvyal topraklar vb.
Etkinlik Çalışması:
Toprak Tipi Etkili olan Faktör
Kolüvyal topraklar Arazi yapısı, Akarsular
Litosoller Arazi, biti örtüsü, akarsu aşındırması
Regosoller Volkanizma, akarsu biriktirmesi, yer şekilleri
Alüvyal topraklar Akarsuların biriktirmesi, iklim, bitki örtüsü
Terra- Rosa İklim, Ana kaya
Kahverengi orman toprakları İklim, Bitki örtüsü, Yer şekilleri
Kireçli orman toprakları İklim, Bitki örtüsü, Ana kaya
Kahverengi ve kestane rengi bozkır toprakları İklim, Bitki örtüsü
Çernezyom İklim, Bitki örtüsü, Yer şekilleri ( Yükselti
Tuzlu Topraklar İklim, arazi ve ana kaya
TÜRKİYE’DE TOPRAK KULLANIMI
Çevrenizde hangi ekonomik faaliyetler yürütülmektedir? Bunun nedenleri nelerdir? Sorusu sorularak;
Yaşadığımız çevrede, Tarım çalışmaları( sebze, endüstri bitkileri, baklagiller, tahıl, çiçek yetiştiriciliği), Ormancılık, Bağ ve bahçe bitkileri yetiştiriciliği, toprağa bağlı sanayiler( çimento, seramik, çinicilik) yapılmaktadır. Çünkü yaşadığımız çevrede düz arazilerde tarla bitkileri, eğimli arazilerde zeytin, bağcılık, yüksek dağlık alanlarda ormancılık yapılması için yer şekilleri, iklim şartları uygundur.
Ülkemiz arazilerinden çevremizdeki arazilerden yararlanma özellikleri dışında hangi alanlarda faydalanılmaktadır?
Ekilen araziler( tarla alanları), dikili araziler ( meyve bahçeleri ve bağlar), Nadas alanları, Çayırlık ve mera alanları ( hayvancılık), Çeşitli sanayilere hammadde elde edilmesi, yerleşim alanları, kara-demir yolları, hava alanları vb. amaçlarla kullanılmaktadır.
Etkinlik Çalışması: Türkiye arazi kullanım haritasından faydalanarak;
1- Yaşadığınız yeri bularak burada topraklardan hangi alanlarda faydalanıldığını bulunuz?
Endüstri bitkileri alanında, Bağ ve bahçe kültürlerinde, Tarım alanları, Ormancılık alanında faydalanılmaktadır.
2-Kuzeydoğu Anadolu’da toprak daha çok hangi amaçlar için kullanılmaktadır?
Otlak çayır alanları yaygın olup buralarda büyükbaş hayvancılık faaliyetleri yaygın olarak yapılmaktadır. Buranın yükseltisi fazla iklim tarıma çok uygun değil, yaz yağışları uzun boylu çayırları oluşturmuştur. Arazide dağlık ve engebeli olması buralarda hayvancılığı geliştirmiştir.
Ayrıca buralarda çöküntü ovalarında tarım faaliyetler, yüksek alanlarda ormancılık faaliyetleri yapılmaktadır.
3-İç kesimlerde toprak en çok hangi amaçlar için kullanılmaktadır?
İç kesimlerde arazi daha çok tarım ( tarla)alanlarından oluşmuştur. Ayrıca otlak ve çayır alanları mevcuttur. Az olarak ta bağ ve bahçe alanları vardır. Çünkü bu bölgelerde arazi düz tarıma uygundur. Ancak iklimin karasal olması bağ ve bahçe alanlarını kısıtlamış, bölgelerde var olan bozkırlar ise mera alanlarını oluşturarak özellikle küçükbaş hayvancılığın gelişmesine imkân vermiştir.
4- Topraklardan faydalanma açısından kıyı ile iç kesimler arasında ne gibi farklılıklar vardır?
Ülkemizde kıyı kesimlerde arazinin çoğu endüstri bitkileri, orman, bahçe ve bağ bitkileri gibi alanlarda kullanılmaktadır. Bu bitkiler hem daha fazla yağış isteyen, hem de birçoğu kış soğuğuna dayanamayan bitkilerdir.
İç kesimlerde ise daha çok tarla bitkileri çayır ve mera alanları ağırlıktadır. Buralarda su isteği az olan kuraklığa dayanıklı ( tahıllar, baklagiller) ve bozkırlar ise mera alanlarını oluşturarak özellikle küçükbaş hayvancılığın gelişmesine imkân vermiştir. Buralarda endüstri bitkileri yetiştiriciliği ve ormanlar azdır. Bağ ve bahçe bitkileri de az yer tutar.
5- Tarım alanları nerelere daha çok yoğunlaşmıştır?
Ülkemizde eğimin az yer tuttuğu kıyı bölgeleri dışında İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu Ve Orta ve Batı Karadeniz kıyılarında daha çok yoğunlaşmıştır. İç bölgelerde iklimin karasal olması, Yağış azlığı, Sanayi ürünlerini işleyen tesislerin azlığı, kışların sert ve uzun geçmesi bazı bitkilerin buralarda yetişmesine engel olmuştur.
Ders Dışı Etkinlik:
1-Ülkemizde ormanların kıyı bölgelerde yoğunlaşmasının nedenlerini söyleyiniz.
Ormanlarımızın % 71 ‘i kıyı bölgelerde kalan % 29’u iç bölgelerde yer alır. Ormanlar kıyılarda kuşaklar halinde, iç kesimlerde parçalar halindedir. Ormanların % 25 ‘i Karadeniz’de , % 24 Akdeniz’de, %17 Ege, % 13 Marmara, %11 Doğu Anadolu, %7 İç Anadolu ve % 3’ lük kısmı Güneydoğu Anadolu’dadır.
Ormanların dağılışını etkileyen en önemli faktör iklim şartları olup, özelliklede yağış miktarı olup, kıyı bölgelerde yağış fazla olup bundan dolayı orman varlığı fazladır. Ayrıca kıyılarımızda uzanan orojenik dağlar buralarda Orografik yağışları oluşturup orman varlığını artırmıştır.
2-Ormanlardan elde edilen asil ve yan ürünler nelerdir?
3- Ülkemizde orman ürünleri sanayinin geliştiği yerler nerelerdir?
Ülkemizdeki kâğıt sanayi gelişmiştir. Kitap, gazete, karton, mukavva vb. başta olmak üzere para ve pul kâğıtları, ambalaj kâğıdı üretilir. İlk kâğıt fabrikamız 1934de İzmit’te açıldı. Türkiye Selüloz ve Kâğıt fabrikaları Kurumu SEKA’ya bağlı pek çok kâğıt fabrikası var. SEKA’ya bağlı Zonguldak Çaycuma, Giresun Aksu, Kastamonu Taşköprü, Muğla Dalaman, Afyon Çay, İçel Taşucu, Bartın ve Balıkesir’deki fabrikalarda kâğıt üretiliyor. Taşköprü’ deki fabrikada sigara kâğıdı üretiliyor. Özel sektörün Bilecik ve Bozüyük’ teki fabrikalarında (Toprak, Mopak, Meteksan) kitap, dergi, fotokopi, bilgisayar kâğıdı, kese kâğıdı, mukavva vb. üretiliyor.
Orman ürünleri tesisleri genellikle hammaddenin yani ormanın bol olduğu yerlerde yoğundur. Devlete ait kereste fabrikaları Batı Karadeniz’de çoktur. İlk kereste fabrikası yine bu bölümde 1917de kurulan Cide fabrikasıdır. Bartın, Düzce, Bolu, Kastamonu, Rize, Ardeşen, Borçka, Ordu’da Orman Genel Müdürlüğüne bağlı yüksek kapasiteli kereste fabrikaları var.
Kentleşme ve nüfus artışı ile birlikte mobilya talebindeki artış, mobilyacılığı da geliştirmiştir. Bugün mobilya denilince İnegöl ve Ankara akla gelmektedir. İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa çevresi mobilyacılık konusunda ön plana çıkmaktadır.
DOĞAL UNSURLARIN GÖSTERGESİ BİTKİLER-TÜRKİYE’NİN BİTKİ ÖRTÜSÜ ZENGİNLİĞİ
Hazırlık Çalışması:1- Çevremizde bulunan bitki türleri adları nelerdir?
Marmara kıyılarında 250–300 m yükseltiye kadar maki görülür. Karadeniz kıyıları ile Uludağ’da ormanlar yer alır. Yıldız Dağları Bölümü ise ormanların en geniş alan kapladığı yerdir. Orman bakımından 4. sırada yer alan bölgede iç kesimlere doğru gidildikçe antropojen bozkırlar görülür.
Mersin, defne, kocayemiş, zeytin, süpürge çalısı, tesbih, sandal, zakkum, Delice Zeytin, Zeytin, kızılçam, sarıçam, karaçam, kayın, kestane, meşe, ıhlamur, kavak, ladin, köknar, böğürtlen, çınar, gürgen, incir, mazı, nergis, nilüfer, servi, Uludağ göknarı, dağ çayırları,
2- Bu bitkiler hangi özellikleri ile birbirinden ayrılır?
1- Büyüklükleri yönünden, kimi ağaç, kimi çalı, ot gibi
2- Yaprak özellikleri yönünden geniş ve iğne yapraklı olanlar gibi,
3- Yağış ve sıcaklık istekleri yönünden farklıdır.
4-Bitkilerin bazıları çok yıllık ve uzun ömürlü, bazıları ise tek yıllıktır.
5-Bazıları yıl boyu yeşil kalır, bazıları yaprak dökerler.
6-Bitkilerin bazıları ağaçsı gövdeye, bazıları ise otsu gövdeye sahiptir.
3- İklim ile bitki örtüsü arasındaki ilişki:
 Her bitkinin kendine has bir iklim özelliği vardır. Başka bir ifadeyle benzer iklim şartlarında benzer bitki türleri görülür. Kutup iklimi haricinde diğer bütün iklimlerin kendine has karakteristik bitki örtüsü vardır.
 Farklı bölgedeki iklimin benzerliği tabii bitki örtüsünün benzerliğini kanıtlar.
 Yer şekillerinin kısa mesafeler dâhilinde değişmesi bitki örtülerinin kısa mesafeler dâhilinde değişmesini sağlar. Bitki örtüleri yeryüzüne dağılışlarında aralıksız kuşaklar oluşturmazlar. Ancak, genel olarak Ekvator’dan kutuplara doğru, geniş yapraklı ormanlar, karışık ormanlar ve iğne yapraklı ormanlar, şeklinde kuşaklar meydana gelmiştir.
 Yeryüzünde bitkilerin aralıksız kuşaklar oluşturabilmesi için karaların aynı yükseklikte ve engebesiz olması gerekir.
 Kuzey güney yönünde mesafe arttıkça ve enlem farkı arttıkça oluştukça bitki örtüsü de çeşitlenir.
 Bitki örtüsü iklimin bir nedeni değil iklimin bir sonucudur. Örneğin; Maki bitki örtüsü Akdeniz ikliminin bir göstergesidir. Maki bitki örtüsü Akdeniz ikliminin oluşmasına sebep değil bu iklimin sonucudur. Maki bitki örtüsüne bakılarak Akdeniz iklimi hakkında tahminlerde bulunulabilir.
DERS DIŞI ETKİNLİK:
Ülke Yüzölçümü Bitki tür. Endemik b.
Türkiye 814.000 12.000 3778
İran 1.648.000 8000 1880
İtalya 301.000 5600 712
İspanya 504.000 5000 500
Yunanistan 131.000 5000 745
Fransa 551.000 4650 135
Türkiye sahip olduğu olağanüstü zengin biyolojik çeşitlilik ile ılıman iklim kuşağının en önemli ülkeleri arasında yer alır. Türkiye’de 500’den fazla habitat çeşidinde 12.000’den fazla çiçekli bitki ve eğrelti; 426 ‘dan fazla kuş; 500’den fazla balık tahminen 192 iç su balık türü, 83 sürüngen türü ,120 memeli hayvan türü, bulunmaktadır. 160.000’den fazla omurgasız hayvan türü kayıtlıdır. Örneğin Türkiye’deki böcek türlerinin şimdiye kadar yalnız %10’nun tespit edilebildiği tahmin edilmektedir. Bu bakımdan Türkiye, Dünyadaki sekiz büyük gen merkezinden biri olarak bilinir. Bu sayılara omurgasızlar dâhil edilmemiştir.
Türkiye’de bulunan nadir ve endemik (dünyanın başka hiçbir yerinde doğal olarak bulunmayan) bitki ve hayvan türleri de sahip olduğumuz biyolojik çeşitliliğin önemine önem katar. Örneğin Türkiye’de yetişen bitkilerin yaklaşık %35’i endemiktir.
Türkiye’de başta hayvan varlığı türleri olmak üzere sürdürülecek araştırmalar, zengin tür ve habitat çeşitliliğimizin daha iyi tanınmasına yardım edecektir.
Benzersiz coğrafi konumuyla Anadolu, milyonlarca yıllık jeolojik zamanlar boyunca Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları arasında çok önemli bir köprü olmuştur. Türkiye’nin zengin biyolojik çeşitliliğine içerdiği bitki ve hayvan türleri ve habitat çeşitliliği birer göstergedir:
Türkiye’de Avrupa-Sibirya, İran-Turan ve Akdeniz bitki coğrafyası bölgeleri buluşuyor. Bu, bitki zenginliğimizin en önemli nedenlerinden biridir.
Sinop’tan güneye doğru yürümeye koyulan biri, yol boyunca ilk önce Fransa’dan Sibirya’ya kadar uzanan bir coğrafyanın doğal özelliklerini görecektir.
Orta Karadeniz’deki dağları aşıp Orta Anadolu düzlüğüne yaklaştıkça üstünde yürüdüğü topraklar İran’ın ve Çin’in manzarasında bir parçaya dönüşecektir.
Orta Anadolu düzlüğünü geçip, Toros Dağları’nın kuzey yamaçlarını aştıktan sonra ise İspanya’dan Filistin’e uzanan Akdeniz bitki coğrafyasının topraklarına ayak basmış olacaktır. Başka bir deyişle kahramanımızın rotası, Kuzey Afrika’dan Sibirya’ya ve Çin’e kadar uzanan bir bölgenin biyolojik çeşitliliğinden parçalar taşımaktadır. Gerçekten de yeryüzündeki çok az coğrafyada böylesine farklı bir deneyimi yaşamak mümkündür.
Kaynak: www.englishpage.blogcu.com

CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.