NÜFUSUN YERYÜZÜNE DAĞILIŞI

NÜFUSUN YERYÜZÜNE DAĞILIŞI
Dünya nüfusunun yeryüzüne dağılışını gösteren bir haritaya baktığımızda dikkati çeken ilk nokta dağılışın çok gayri muntazam oluşudur.Filhakika dünya nüfusunun yarısı, karaların % 5 inde toplanmıştır. Buna mukabil geniş sahalar ya tamamı ile boş yada çok seyrek nufüsludurlar. Yapılan hesaplara göre karaların % 57 sinde dünya nüfusunun % 5 i yaşamakta, % 95 i geriye kalan % 43 ü üzerinde toplanmış bulunmaktadır.
Dikkati çeken ikinci husus, kalabalık nüfuslu yerlerin doğal ve ekonomik bakımdan birbirlerinden farklı üç ayrı bölgede toplanmış oluşudur : Batı Avrupa, Çin ve Hindistan, Java ve Portoriko. Java ve Portoriko sıcak ve nemli iklim bölgesinde bulunurlar. Buna mukabil, Batı Avrupa’da kalabalık nüfuslu yerler 50 kuzey paraleli civarındadır. Avrupa’nın endüstri bakımından son derece ilerlemiş bu kalabalık sahalarına mukabil, dünyanın en sık nüfuslu yerleri arasında bulunan Çin ve Hindistan, tarım ülkeleridir, Bu duruma göre nüfus dağılışını izah edebilecek müşterek bir sebep bulmak mümkün değildir.
Nüfus dağılış haritasında göze çarpan üçüncü nokta boş veya seyrek nüfuslu sahaların yerleridir. Bu sahalar kutup ülkelerinde olduğu gibi ılıman ve sıcak kuşakta da geniş yerler işgal eder. Kutup bölgeleri arasında nüfustan tamimiyle mahrum saha Antarktika’dır. Asya, Avrupa ve Amerikanın kuzeyinde , az da olsa insan mevcuttur.Dünya üzerindeki boş sahalardan bir diğeri de kurak yerler , çöllerdir.Afrika’nın kuzeyi ( Büyük sahra ) ve güneybatısı (Namib çölü) , Orta Asya ( Kızıl kum ve Kara kum ve Gobi çölleri ) ve Arabistan ,ve Avustralya’nın iç kısımları bu durumdadır. Sıcak bölgedeki az nüfuslu yerler Amazon ve Kongo havzalarına rastlanmaktadır.
Netice itibariyle şu söylenebilir. Nüfus dağılışı ne sadece iklime, ne de ekonomik seviyeye bağlıdır. Çok kalabalık yerlere, ekvatoral bölgede olduğu gibi , 50. paralel civarında, tekniğin çok ileri gittiği Avrupa’da geçimini toprağa bağlamış Asya ülkelerinin bazılarında rastlıyoruz. Kuzey ve Güney Amerika’da, Avrupa’nın kalabalık bölgelerindeki imkanlara sahip olan yerlerinde nüfus sıklığının epeyce düşük olduğunu görüyoruz. Az nüfuslu yerler de sıcak, soğuk, çok yağışlı veya çok kurak, bitki örtüsünden tamamıyla mahrum veya ormanlarla kaplı sahalarda bulunmaktadır.
MESKUN SAHA VE SINIRLARI :
Dünya nüfusunun bugünkü dağılış tarzı, devamlı değişikliğe uğrayan bir vakıanın geçici halidir. Birkaç yüzyıl evvel Avrupa’da nüfus sıklığının dağılışı bugünkü durumunda değildi. Bu kıtadaki insanların çoğu, Akdeniz kıyılarında ve bu kıyıların ovalık yerlerinde yaşıyorlardı. Endüstri inkılabı, çeşitli madenlerden faydalanma yollarının bulunması ve ticaretin gelişmesi gibi sebepler fazla nüfuslu bölgenin Orta ve Batı Avrupa’ya göçmesine sebep oldu.Son derece seyrek nüfuslu Amerika, dikkati çekecek derece kalabalık bölgelere sahip oldu.
Daha eski devirlerde, bugün tenha olarak görünen sahalar o zaman kalabalık yerlerdi. Orta Asya (Batı ve Doğu Türkeli ) ve Mezopotamya gibi. Dün, evvelki gün bugünkünden tamimiyle farklı olan nüfus dağılış tarzı istikbalde de yeni görünüş kazanması çok muhtemeldir. Zaten böyle bir gelişmede mevcuttur.
Bugün insanların yaşamakta olduğu sahaya, coğrafyacılar arasında milletler arası bir terim olarak ökümen denmektedir. Ekümen’in kutup yakınlarına doğru sınırı şiddetli soğuklar, diğer taraflarda şiddetli kuraklık ve sık ormanlar teşkil etmektedir.Kutup yakınlarında yaşamayı güçleştiren, soğuk ve uzun kışlar, kısa ve serin yazlar, donmuş fakir topraklar ve uzun gecelerdir.Bu sebepler insanların bitkisel besin temini imkanını ortadan kaldırmakta, hayvansal besin bulma işini güçleştirmektedir. Kutup bölgelerinde tamimiyle buzullarla kaplı yerler ise, insanların yaşama şartlarını külliyen yok etmektedir. Bu sebeple Amerikanın kuzeyinde buzullarla kaplı adalar, Grönland’ın çok büyük bir kısmı, Güney Kutup Kıtasının insanlardan mahrum yerlerdir. Avrupa , Asya ve Amerikanın kuzeyinde tundralar bölgesi ekumen ile nüfustan mahrum yerler arasında geçit sahası teşkil eder. Buraları yaz mevsiminde güneyden gelen göçebe kabilelerin muvakkat iskan sahalarıdır. Son zamanlarda bulunmuş ve istifade edilmeye başlanmış madenler madeni dünya insanlarını buralara çekmeye başlamıştır. Yakın bir istikbalde bu geçiş sahasının ekümene katılması muhtemeldir.
Kurak sahalarda iskan sahasını sınırlandıran yağış azlığı ve su yokluğudur. Su, bugün çok geniş sahalar kaplayan çölleri bir Mısır yapabilir.Bunun için çeşitli yönlerden çalışılmaktadır. Kurak bölgeleri geçen akarsulardan faydalanarak mümkün olduğu kadar geniş sahaları sulama problemi ilk çağlarda dahi ele alınmıştır. Mezopotamya ve Mısır medeniyetleri bu sahadaki başarılar üzerine kurulmuştur. Bugünde hemen bütün kurak sahalarda sulama imkanlarını temin etmek ve fazlalaştırmak için çalışılmaktadır.Ancak bu şekilde kazanılabilecek sahanın pek mahdut olduğu bilinmektedir. Yer altı sularından faydalanma, akla gelen ve yer yer tatbik sahasına konmuş olan ikinci kazanç yoludur. Suni yağmur, önemi gittikçe artan bir mevzudur. Fakat bütün bunlar, bugünkü teknik bilgi ve seviye ile okümen’e pek fazla bir şey kazandıramayacaktır.
Nemli tropikal bölgeler, dünyanın az nüfuslu veya nüfustan mahrum yerlerinden bir diğerini teşkil ederler.Burlarda yüksek sıcaklar, yağışın ve havadaki nispi rutubetin fazlalığı insanlar için elverişsiz şartlardır. Ayrıca çeşitli hastalıkların mevcudiyeti ve vahşi hayvanların çokluğu yenilmesi gereken problemlerdir. Fakat bütün bu şartlara rağmen, nemli tropikal sahalar, her yerde aynı derecede tenha değildir. Hatta, insanların azim ve iradesi ile, elde mevcut teknik imkanlar sayesinde, şartları ıslah edilebilmiş bazı sahalar dikkati çekecek derecede kalabalık yerler haline gelmiştir Java’nın durumu müspet neticelerin en güzel örneğidir İstikbalde kümen sahanın sınırlarını bu bölge zararına genişletmesi çok muhtemeldir.
Nüfusun ekümen saha içinde dağılışı
Nüfus dağılışını gösteren bir haritaya dikkat edilirse, dünya nüfusunun bilhassa üç bölgede çok sık olarak yaşamakta olduğu görülür.1- Doğu ve Güney Asya 2- Batı ve Orta Avrupa 3- Kuzey Amerikanın doğu tarafları. Filhakika buraları dünya nüfusunun % 80 ini
toplamıştır. Asyada yaşayanlar dünya nüfusunun yarısını, Avrupa’da yaşayanlar dörtte birini Kuzey Amerikanın doğusundakiler on beşte birini meydana getirmektedir.
Asya da yaşayan bu büyük kitle esas itibariyle iki bölgede toplanmıştır. Biri kıtanın doğusunda diğeri güneyinde. Bu kalabalık yerler dışında yaşayan insanların sayısı çok azdır. Sık nüfuslu yerler Avrupa’da , batıda İngiltere’den başlayıp doğuda Urallara kadar devam eden bir şerit halinde uzanmaktadır. Kuzey Amerika da ise Birleşik Devletlerin kuzeydoğusundan batıya doğru uzanmakta kuraklığın arttığı yerlere doğru önemi azalarak devam etmektedir. Ekümen saha içinde nüfusun nasıl dağıldığını anlayabilmek için kıt’ların durumlarını kısaca gözden geçirelim.
ASYA :
Ayanın doğu ve güneyinde yaşayan insanlar esas itibariyle geçimlerini topraktan sağlarlar. Temel besin pirinçtir. Bu yüzden zengin toprakların bulunduğu ovalara ve nehir kenarlarına yerleşmişlerdir. Bu sebeple en kalabalık bölgeler içinde bulunan ve sulamaya elverişli olmayan yamaçlar dikkati çekecek derecede tenhadır.
Çin
Doğu Asyanın hatta dünyanın en çok nüfuslu ülkesidir. Fakat her tarafı aynı derecede kalabalık değildir. Batıda Batı Türkseli, Tibet,Moğolistan da yaşayanların sayısı 30 milyondan azdır. Doğuda asıl Çin adı verilen ve 4 milyon kilometre kare kadar bir yer kaplayan sahada yaşayanların miktarı ise çok fazladır. Burada bilhassa Sarı ırmak ( Hoang-Ho) Gök ırmak (Yangçe-Kiang) ve Kırmızı ırmak (Si-Kiang) nehirlerinin deltaları ve alüvyonlu ovaları çok kalabalıktır. Nüfus sıklığı pek çok yerde 800 ün üstünde bazı yerlerde ise 1500 ün yakınındadır. Kalabalık yerler bu nehirlere karışan ikinci derecedeki akarsuların etrafında uzanan ovalar boyunca ilerleyerek ağaç gövdesini andırır bir görünüş kazanmıştır. Ancak kıyılarda bilhassa güneye doğru kalabalık bir diğer alan ortaya çıkar. Burası engebeli, tepelik fakat çay, şekerkamışı, baharat, pirinç vs… yetiştirilen ipekböceği beslenen, denizden fazlaca faydalanılan bir bölgedir. Bu çeşitli kaynaklar buralarda çok sayıda insanın toplanmasına sebebiyet vermiştir.
Japonya
Japonya’da yaşayan halkın büyük bir kısmı iklimi yumuşak olan güney kısmında (37 derece kuzey paralelinin güneyinde ) toplanmıştır. Buralarda halkın %50 si şehirlerde yaşamakta ve geçimini endüstri sahasında çalışarak sağlamakta, geri kalanı alüvyonlu ovalara ve deniz kıyılarına yerleşmiş bulunmaktadır. Deniz ürünleri, Japonların besinleri arasında pirinç, çay kadar önemli bir yer işgal eder. Ülkenin kuzey kısımları ve dağlık yerler tenhadır.
Hindistan ve Pakistan
Bu ülkelerde nüfus dağılışını akarsular boyunca uzanan alüvyonlu ovalar ile yağış miktarına bağlı olduğu görülmektedir. Filhakika bu ülkelerin en kalabalık yerleri Ganj ve İndus vadileri üzerinde bulunmakta aynı kalabalık saha Himalayaların güneyinde Brahmaputra vadisi boyunca kuzeydoğuya doğru uzanmaktadır. Buralarda km kareye düşen insan sayısı 1000 i aşmaktadır. Ancak, Ganj ve Brahmaputra deltası ıslah edilmemiş olduğu için kısmen bataklıklar kısmense içine girilmesi güç ormanlarla kaplıdır. Bu sebeple oldukça tenha durumdadır. Hindistan da kuzeydeki bu kalabalık saha dışında yarımadanın doğu kıyılarındaki ovalık alanlarla, batı kıyılarındaki çok yağış alan yerler nüfus yoğunluğu yüksek yerlerdir. Bu ülkede de dağılış esas itibariyle tarım imkanına bağlı olarak gelişmiştir.
Avrupa
Avrupa da nüfus dağılışının gayrı muntazam olduğunu görüyoruz. Ancak bu kıtada kalabalık nüfuslu sahaların sınırı Asya da ki gibi keskin değildir. Keşif bölgelerden az nüfuslu yerlere doğru 50 inci kuzey paraleli boyunca hemen hemen kesintisiz olarak Urallara kadar uzanmaktadır. Bunun dışında birkaç yerde az veya çok geniş sahalar kaplayan keşif nüveler mevcuttur. Yüksek sıradağlar nüfus dağılış haritasında beyaz şeritler halinde görülmekte 60. kuzey paralelinin kuzeyinde kalan sahalar kutba doğru ilerledikçe tenhalaşmaktadır.
Kalabalık nüfuslu şeridin başlangıcı İngiltere’nin ortasında penin sıradağlarının iki tarafında bulunur. Buralarda zengin kömür yatakları mevcuttur. Bu sebeple bu bölge Avrupa’nın endüstrileşmeye ilk başlayan sahası olmuş bu günde bu sahanın en ileri yerleri olmak vasfını kaybetmemiştir. Penin bölgesinde demir çelik endüstrisinin hemen her kolu yünlü ve pamuklu dokuma endüstrisi en fazla göze çarpan endüstri kollarıdır. Bu sahada yaşayan insanların % 90 ı şehirlerde toplanmış ve geçimini endüstri ve ticarete bağlamıştır. Nüfus yoğunluğu 1500 i bulan yerler vardır
.
Penin bölgesindeki kalabalık nüfus sahası bir taraftan güneybatıya doğru uzanır.Bristol kanalının kuzey kıyılarındaki endüstri sahasını kaplar.Diğer taraftan güneydoğuya doğru ilerleyerek Londra havzasına ulaşır.Londra havzasının kalabalık bölgesi,güneyde Manş denizi kıyılarına kadar yayılır.Bu havza,bilhassa kömüre ve diğer hammaddelere ihtiyacı az olan daha çok bilgi ve yüksek teknik ile fazla değerlendirilen maddelere istinat eden endüstri kollarına sahiptir.Kimya ve elektrikle işleyen aletler endüstrileri gibi.Ayrıca Londra,İngiltere de ticaretin en fazla gelişmiş olduğu bir şehir,büyük bir antrepo limanı,siyasi ve kültürel bir merkezdir.Bütün bu sebepler Londra havzasına çok sayıda insanın toplanmasına sebep olmuştur.
İngiltere de demir ve kömür çıkarılan ve maden endüstrisinin geliştiği New Castle çevresi ile İskoçya’da Lowlandbler orta İngiltere derecesinde kalabalık yerlerdir.
İngiltere’den başlayan kalabalık saha,Manş denizi üzerinden Avrupa’ya geçer,Fransa’nın kuzeyini Belçika ve Hollanda’yı kaplar.Buralar,yer altı zenginliği önemli,tarım ve hayvancılığı ileri,endüstri ve ticareti gelişmiş sahalardır.Ortalama nüfus yoğunluğu 320 civarındadır.
Kalabalık saha daha doğuda Almayanın Ruhr havzasına ulaşır.Burası,bu ülkenin en Kalabalık yeridir.kilometre kareye isabet eden sayısının 1200 ü bulduğu Ruhr havzasında nüfusu 100.000 i aşan büyük endüstri şehirleri kısa mesafede yan yana sıralanmışlardır.
Ruhr havzasından sonra kalabalık sahanın ikiye ayrıldığı görülür.Biri Ren nehri boyunca güneye uzanır.İsviçre yaylasını kaplar ve Ren nehrini takip ederek Fransa ya geçer.Gittikçe incelmek ve yoğunluğu azalmak suretiyle Akdeniz kıyılarına ulaşır.”Buralarda Avrupa’nın belli başlı endüstri sahalarıdır.Diğeri orta Almanya üzerinden geçerek Silezya ve Çekoslavakyadaki Bohemya hazasına,Güney Polonya üzerinden doğuya doğru ilerleyerek Karpatların kuzeyinden Ukrayna ya ulaşır.Bu saha çeşitli madenler çıkarılan,endüstri bakımından gelişmiş,zengin toprakların mevcudiyeti ve tatbik edilen metotların mükemmel oluşu gibi sebeplerle tarımında çok ilerlemiş olduğu yerlerdir.bütün bu sebeplerle buralara toplanmış olan insanlar nüfus yoğunluğunun 100 ün üstüne çıkmasına sebep olmuştur.
Ukrayna’dan sonra,kalabal9ık nüfus şeridinin genişlediği buna mukabil yoğunluğunu kaybetmeye başladığı görülür.İnsanların buralarda fazlaca toplanmış olmasının sebebi zengin kara toprakların mevcudiyetidir.Yoğunluk daha çok tarıma dayanmaktadır.
İlerde işaret edildiği gibi,Avrupa da bu Kalabalık nüfuslu şerit dışında yer yer görülen nüveler mevcuttur.Bunların en önemlisi Po havzasında bulunur. Po havzası zengin toprakları ve elverişli iklimi sebebiyle,tarımın çok geliştiği,yer yer dokuma ve maden endüstrisinin önem kazandığı bir bölgedir.hayvancılık ileridir.çeşitli geçim kaynakları olan bı havzada nüfus yoğunluğu 250 yi bulmaktadır.yarımada üzerinde Napoli çevresi ile Sicilya adası,İspanyada Barselona ve Nürsiya şehirleri yakınları,Biskaya körfezi kıyıları,Portekiz in kıyı kısımları çeşitli geçim kaynakları olan kalabalık nüfuslu yerlerdir.
60 ıncı kuzey paralelinden daha kuzeyde kalan sahada nüfus çok azdır.buralarda kışlar uzun sürer,soğuklar şiddetli ve geceler uzundur.Yaz hem kısa hem de serindir.Tarım hemen hemen imkansızdır.Bu sahanın devamlı sakinleri,kıyılarda balıkçılık,iç kısımlarda madencilik veya ormancılıkla uğraşırlar.Narvik.Tromsc,Golivara,Kiruna önemli fakat küçük yerleşme noktalarıdır.Avrupanın bu kısmında en canlı yer Kola yrımadası üzerinde bulunan Murmansk ‘dır.
Avrupa’da dağlarda az nüfuslu yerlerdir.Buralarda yükseldikçe iklim şartları değişir,sertleşir,tarım imkanları azalır.Ulaşım güçleşir.Bütün bu şartlar netice itibariyle yaşamayı zorlaştırır.Dağlarda devamlı iskan sahasının yüksekliği güneyden kuzeye çıkıldıkça azalır.Alplerin güney yamacında 1850 m. ye kadar yükselen bu saha kuzeyde 500 m ye ancak çıkar.dha yüksek yerler,yalnız yazın çıkılan muvakkat iskan sahaları teşkil eder.nüfus dağılış haritasında Alpleri ,Karpatları, Prenelerive Apeninleri beyaz şeritler halinde görmek mümkündür.
Avrupa da az nüfuslu sahalardan bir diğeri de bataklıklardır.rusyanın batısında bulunan ve geniş bir saha kaplayan Pripet bataklıkları,haritada kalabalık yerler ortasında beyaz bir leke halinde görülmektedir.
Rusyada kara topraklar bölgesinde Hazar denizinin kuzey kıyılarına doğru gidildikçe nüfus yoğunluğunun hızla azaldığı görülür.buraları,yağışın son derece azalığı,bu sebeple tarımın imkansızlaştığı birkaç bin kırgız ve Kalmuk un göçebe halinde yaşadığı seyrek nüfuslu yerlerdir.
Bu içerik internet kaynaklarından yararlanılarak sitemize eklenmiştir
Ekleyen: Berke

CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.