USED TO

Bir yardımcı fiildir. Sadece geçmiş şekli vardır. Her şahıs için kullanılan tek şekli used’tur. Not ile birleşerek kısalabilir: used not (usedn’t).
Cümle başına gelerek soru olur.
Önüne geldiği fiilin eskiden tekrar tekrar yapıldığını gösterir.
I often used to go to the cinema. Sinemaya sık sık giderdim.
We used to drink apple juice. Elma suyu içerdik.
She used to smoke twenty ciga- Günde yirmi sigara içerdi.
rettes a day.
He used to play tennis. Tenis oynardı.
He usedn’t to play tennis. Tenis oynamazdı.
Used he to play tennis? Tenis oynar mıydı?
Used to yardımcı fiili did ile de soru ve olumsuz yapılabilir. Bu şekil konuşma dilinde oldukça yaygındır. Did kullanılınca used içindeki geçmiş zaman takısı ed kalkar, use olur.
I usedn’t to go there. Oraya gitmezdim.
I didn’t use to go there. Oraya gitmezdim.
She usedn’t to wait for us. Bizi beklemezdi.
She didn’t use to wait for us. Bizi beklemezdi.
Used he to help you? Size yardım eder miydi?
Did he use to help you? Size yardım eder miydi?
Used they to walk to the park? Parka yürürler miydi?
Did they use to walk to the park? Parka yürürler miydi?
be used to
Bu yapıda kullanılan used yukarıda gördüğümüz yardımcı fiil anlamından tamamen değişiktir. Burada “alışık” anlamında bir sıfattır.
I am used to cold weather. Soğuk havaya alışığım.
He is used to working in the Tarlalarda çalışmaya alışıktır.
fields.
We are used to these new Bu yeni makinelere alışığız.
machines.
They are used to waiting in Kuyruklarda beklemeye alışıktırlar.
queues.
She is used to getting up early. Erken kalkmaya alışıktır.
She was used to getting up early. Erken kalkmaya alışıktı.
She will be used to getting up Erken kalkmaya alışacak.
early.
Get ile used bir fiil meydana getirirler, “alışmak”.
I am used to working in the Bahçede çalışmaya alışıkım.
garden.
I get used to working in the Bahçede çalışmaya alışırım.
garden.
I got used to working in the Bahçede çalışmaya alıştım.
garden.
I will get used to working in Bahçede çalışmaya alışacağım.
the garden.
He got used to driving in İngiltere’de araba kullanmaya
England. alıştı.
You’ll get used to carrying Bavullarını kendin taşımaya alışa-
your suitcases yourself. caksın.
She got used to cooking. Yemek pişirmeye alıştı.
 
Bu içerik internet kaynaklarından yararlanılarak sitemize eklenmiştir

Önceki İçerikSHALL, SHOULD
Sonraki İçerikNEED
PAYLAŞ
CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.