WILL, WOULD

WILL, WOULD
Will de bir yardımcı fiildir. Olumlu cümlede özne ile ‘ll şeklinde kaynaşabilir. Not ile kısalmış şekli won’t’tur.
Shall gibi will de kök halinde (to’suz) fiil önüne gelerek ona gelecek zaman anlamı kazandırır.
Gelecek zaman cümlelerinde I ve we ile shall, diğer şahıslarla will kullanılır. Fakat soru hali hariç diğer durumlarda I ve we ile de shall yerine will kullanılması çok yaygındır.
I shall see the chief tomorrow. Yarın şefi göreceğim.
I will see the chief tomorrow. Yarın şefi göreceğim.
You will meet them at the Onlarla istasyonda buluşacaksın.
station.
He will miss you. Seni özleyecek.
She won’t come to the beach. Plaja gelmeyecek.
We will work in another factory Başka bir fabrikada çalışacağız.
You won’t learn English there. Orada İngilizce öğrenmeyeceksin.
Will he go to the cinema? Sinemaya gidecek mi?
Will they write their names? İsimlerini yazacaklar mı?
I ve we ile shall yerine will kullanılırsa niyet ve istek gösterilmiş olur.
I shall see them next week. Onları gelecek hafta göreceğim.
cümlesinde haftaya görmek eyleminin gerçekleşeceği belirtilmektedir
I will see them next week. Onları gelecek hafta göreceğim.
cümlesinde “Onları görmeye niyetliyim. Görmeyi istiyorum.” anlamı vardır.
I will feed the rabbits. Tavşanları besleyeceğim.
I won’t wash the car. Arabayı yıkamayacağım.
We will see the students and Öğrencileri göreceğiz ve onlara
give them their presents. hediyelerini vereceğiz.
I will stop smoking. Sigara içmeyi bırakacağım.
We’ll pay the debt soon. Borcu yakında ödeyeceğiz.
I won’t drink wine any more. Artık şarap içmeyeceğim.
We won’t clean the windows Pencereleri her gün temizle-
every day. meyeceğiz.
Olumlu ve olumsuz cümlede shall ile will arasındaki bu anlam farkı üzerinde pek durulmayarak I ve we ile de daima will kullanıldığı çok görülür.
I will take the boy to his Çocuğu annesine götüreceğim.
mother.
 
will you?
Will you şeklinde yapılan sorularda istek belirtme ve emir verme anlamı vardır.
Will you come with me? Benimle gelir misin?
Will you shut the window, please? Lütfen pencereyi kapar mısın?
Will you change the sheets? Çarşafları değiştirir misiniz?
İkram etme anlamında yine will you kullanılır.
Will you have some cake? Biraz pasta alır mısınız? (Yer
misiniz?)
Will you have some more whisky? Biraz daha viski içer misiniz?
Won’t you come in? İçeri girmez misiniz? (Lütfen girin.)
Bu cümlelerin Türkçelerinde “gelecek misin, kapayacak mısın” şeklinde bir gelecek zaman ifadesi değil, “gelir misin, kapar mısın” şeklinde bir anlam olduğuna dikkat ediniz.
won’t
Won’t ile bir şeyi kabul etmemek, yapmayı istememek gibi olumsuz bir niyet ifade edilir.
She won’t come. O gelmiyor.(Gelmeyi reddediyor.)
I won’t do what they say. Onların dediğini yapmayacağım.
(Yapmayı reddediyorum.)
We won’t come with you. Sizinle gelmeyiz.
Bir şeyin olmadığı, çalışmadığı söylenirken won’t kullanılır.
The key won’t open the lock. Anahtar kilidi açmıyor.
The machine won’t start. Motor çalışmıyor.
The workers won’t work on İşçiler cumartesi günü çalışmıyor-
Saturday. lar.
Children won’t stay at home Çocuklar güneşli bir günde
on a sunny day. evde kalmazlar.
(will-would) ile alışkanlık ve özellik anlatımı
Will ile alışkanlık şeklinde tekrarlanan hareketler anlatılır. Bu durumda Türkçeye çeviri gelecek zaman şeklinde değil geniş zaman olarak yapılır.
When his mother is busy in the Annesi mutfakta meşgulken kapıyı
kitchen he’ll open the door and açar bahçeye gider.
go to the garden.
They’ll change the subject Odaya girdiğimiz zaman konuyu do-
when we enter the room. ğiştirirler.
She’ll buy dresses and then go Elbiseler alır ve sonra onları değiş-
to change them. tirmeye gider.
Dora will accept the offer but Dora teklifi kabul eder fakat sonra
then she’Il give up selling otomobili satmaktan vazgeçer.
the car.
Would geçmişte alışkanlık halinde tekrarlanan hareketleri göstermek için kullanılır.
He would go to the cinema on Cumartesi günleri sinemaya giderdi.
Saturdays.
They would never tell us the Bize asla garçeği söylemezlerdi.
truth.
We wouldn’t go near the gate Bahçe kapısına yaklaşmazdık, çün-
because there was a big dog kü bahçede büyük bir köpek vardı.
in the garden.
When I was young I would climb Küçükken bahçemizdeki bütün
all the trees in our garden. ağaçlara tırmanırdım.
Would’un bu anlamda kullanılışı used to gibidir. Ancak, would’un sadece tekrarlanan hareketleri anlatmak için kullanılabilmesine karşın used to hem bu anlamda hem de herhangi bir durumda bulunuş, bir şeye sahip oluş gibi hallerde de kullanılır.
I used to have a lot of friends Okulda birçok arkadaşlarım olurdu.
at school.
Bu cümlede used to yerine would kullanılamaz. Takip eden örneklerde used to ile would’un aynı şekilde kullanılabiidiğini görüyoruz.
We used to sit under the trees Ağaçların altında oturur nehirdeki
and watch the boats on the river. kayıkları seyrederdik.
We would sit under the trees Ağaçların altında oturur nehirdeki
and watch the boats on the river. kayıkları seyrederdik.
She used to play basketball Okuldan sonra basketbol oynardı.
after school.
She would play basketball after Okuldan sonra basketbol oynardı.
school.
I used to work in the field with Babamla tarlada çalışırdım.
my father.
I would work in the field with Babamla tarlada çalışırdım.
my father.
Geçmişte tekrarlanan bu hareketlerin kaç kere tekrarlandığı belirtilirse bu durumda used to veya would kullanılmaz.
He would visit his uncle when he Çocukken amcasını ziyaret ederdi.
was a child.
He visited his uncle four times Amcasını yılda dört kere ziyaret e-
a year. derdi.
Would hep geçmiş zaman anlamında kullanılmaz. Like ile birlikte kibar bir istek belirtir.
I would like a cup of tea. Bir fincan çay istiyorum.
We would Iike some sugar for Kahve için biraz şeker istiyoruz.
the coffee.
They would like a smaller table. Daha küçük bir masa istiyorlar.
Will ile belirtilen istek ve emir cümlelerinde will yerine would kullanılabilir.
Will you open the door, please? Lütfen kapıyı açar mısınız?
Would you open the door, please? Lütfen kapıyı açar mısınız?
Would you have a look at my Ev ödevime bir bakar mısınız?
homework?
Would you give me another Bana başka bir şarap bardağı verir
wine glass? misiniz?
Would you pass the salt? Tuzu uzatır mısınız?
Bu içerik internet kaynaklarından yararlanılarak sitemize eklenmiştir

CEVAP VER
Lütfen yazınızı giriniz.
Lütfen adınızı buraya giriniz.